Kırâat, nahiv ve edebiyat âlimi. Künyesi, Ebü'l-Abbas olup, ismi, Muhammed bin
Yezîd bin Abdülekber bin Umeyr bin Hassân bin Süleymân bin Sa'd bin Abdullah bin
Zeyd'dir. Hocası, Mâzinî'nin bilgisini takdir ederek, "hakkı isbât edici"
ma'nâsına kullandığı "Müberrid" kelimesi, onun lakabı oldu. Nahiv ilminde
değişik bir usûl tâkib eden Kûfeliler, müberrid kelimesini müberred şeklinde
söyleyerek, "soğutulmuş" ma'nâsına kullandılar. Basra'da doğan Müberrid,
Bağdâd'da yerleşti ve 285 (m. 898) yılında burada vefât etti.
Müberrid, Basra'da devrinin büyük
âlimlerinden Ebû Ömer Cermî, Ebû Osman Mâzinî, Ebû Hatem Sicistânî ve daha
birçok âlimden ilim tahsil etti. Basra dil mektebine mensûb olan Müberrid,
zekâsının parlaklığı, hâfızasının kuvveti, anlayış ve muhâkemesinin fazlalığı
sayesinde, daha küçük yaşlarda nahiv ve lügat ilimlerindeki üstünlüğünü,
çevresindekilere kabul ettirdi. 244 (m. 858) yılında bir âyet-i kerîmenin
okunuşu ile ilgili, halife Mütevekkil’le Feth bin Hakan arasındaki bir
münazaraya hakemlik yaptı. Devlet adamlarıyla dostluk kurdu. 247 (m. 861)
yılında Mütevekkil’in öldürülmesinden sonra Bağdâd'a gelerek, orada yerleşti.
Tâhiroğullarından vali Ubeydullah bin Abdullah bin Tâhir ve kardeşi tarafından
himaye edildi. Bağdâd'da yıllarca insanlara ders vermekle meşgul oldu. İlminin
çokluğu ve hâfızasının kuvveti ile meşhûr oldu. Dil mes'elelerinde delil olarak
şiir okumadığı bir mes'ele yoktu.
Talebeleri arasında meşhûr âlimler yetişti. Ebû İshâk Zeccâc, İbn-i Keysân, Ebû
Bekir Sûlî, İbn-i Dürüsteveyh, Muhammed bin Ebû Ezher, İsmâil bin Muhammed
Saffâr, Ebû Abdullah Hâkimî, Ebû Sehl bin Ziyâd, Ebû Ali Tavmârî ve Nefteveyh
gibi âlimler, bunlardan ba'zılarıdır.
Müberrid'in çoğunluğu dil ve edebiyat
ilimlerine dâir kırktan fazla eseri vardır. Bunlardan "el-Kâmil fi'l-edeb" adlı
olanı, bu tarzda yazılan eserlerin en kıymetlilerindendir. Hadîs-i şerîfler,
târihî hâdiseler, hutbe ve darb-ı meseller, târihî rivâyetler ve eski şâirlere
ait şiirleri toplamış ve bunların lügat, gramer ve târihî bilgi yönünden
değerlendirmesini yaparak, zamanının dil ve edebiyat çalışmalarını kitap hâline
getirmiştir. Bu eserin çeşitli zamanlarda şerhleri yapılmıştır. İlk olarak 1286
(m. 1869) yılında İstanbul'da olmak üzere değişik yerlerde baskıları
yapılmıştır. "Muktedâb" adlı diğer bir eseri de nahiv ilmine dâirdir. Kitâb-ül-müzekker
ve'l-müennes, Me'aniyy-ül-Kur'ân, Basra nahiv âlimleri tabakâti, Kitâb-üt-ta'âzî,
Kitâb-ün-nesebi Kahtan ve Adnan, el-Maksûr ve'l-memdûd, el-İştikâk, Kavafî adlı
eserler onun yazmış olduğu kitaplardan ba'zılarıdır.
Ebü'l-Abbas Müberrid buyurdu ki: "Denilir
ki, güzel ahlâka yöneldiğin zaman, harâm olan şeylerden sakın. Geçimi ve rızkı
en iyi olan, başkasının geçimini üzerine alandır."
Şu mübârek sözler onun eserinden alınmıştır. Âişe validemiz (r.anhâ) buyurdu ki:
Resûlullahtan (s.a.v.) işittim. Buyurdu ki; "Bir kimse, insanların
kızacakları şeyde Allah'ın rızâsını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan
geleceklerden korur. Bir kimse, Allahü teâlânın kızacağı şeyde, insanların
rızâsını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır."
"Kim, kalbini kibir, riya, haset ve gıybet gibi ma'nevî hastalıklardan
temizlerse, Allahü teâlâ da o-nun bedeni ve a'zâlarıyla, hayırlı, rızâsına uygun
işler yapmayı ona nasîb eder."
Hz. Ömer (r.a.) şöyle buyurdu: "Biz insanların işini kolaylaştırdık. Bizim
işlerimiz de kolaylaştırıldı."
Hz. Ali (r.a.) buyurdu ki: "Savaşta yiğitlik, kızgınlıkta yumuşak huyluluk,
ihtiyaç ânında da hakîkî dostluk ortaya çıkar."
KAYNAKLAR
1)
Târîh-i Bağdâd cild-3, sh-380
2)
Vefeyât-ül-a'yân
cild-4, sh-313
3)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-12, sh-114
4)
Mu'cem-ül-udebâ
cild-19, sh-111
5)
Lisân-ül-mîzân cild-5, sh-430
6)
En-Nücûm-üz-zâhire cild-3, sh-117
7)
Bugyet-ül-vuâtcild-1,
sh-269
8)
Mir'ât-ül-cinân
cild-2, sh-210
9)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-190
10)
El-Kâmil fi't-târih cild-1, sh-184
11)
Muntazam cild-6, sh-6
12)
Miftah-üs-se'âde cild-1, sh-157
13)
Muhtasar fî ahbar-il-beşer cild-2, sh-61
|