Meşhûr fıkıh âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Dâvûd bin Ali bin Halef el-İsfehânî'dir.
"ez-Zâhirî" ismi ile de tanınmıştır. Künyesi, Ebû Bekir'dir. Bedeninin
zayıflığından ve renginin sarılığından dolayı kendisine "Usfûr-üş-Şevk=Çalı
Kuşu" lakabı verilmiştir.
Usûlî ve farazî fıkıh, edebiyat, şiir,
lügat ve haber ilimlerinde büyük âlimdir. Ailesi, İsfehânlıdır. Kendisi, 255 (m.
869) yılında Bağdâd'da doğup büyüdü. Orada fetva verirdi. 297 (m. 910) senesinin
Ramazan ayının son günlerinde vefât etti. Kâdı Yûsuf bin Ya'kûb'un vefâtı da
aynı târihtedir.
Zâhirî mezhebinin imâmı, Üâvûd-ı Zâhirî'nin oğlu olan Muhammed bin Dâvûd, büyük
bir fıkıh âlimidir. Zamanının âlimleri arasında ilmi, zekâsı, anlayışı en çok
olanlardandı. Bağdâd'da babasından sonra, kendisinden fetva sorulurdu. Fıkıhda
büyük bir âlim olan Ebû Abbâs bin Süreyc ile vezir İbn-i Cer-râh'ın meclisinde
yaptığı ilmî münazaraları meşhûrdur. Edebiyat ve şiirde de üstün bir yeri
vardır. Kalbinin ince duygularını dile getiren beyitleri çoktur. Gençlik
yıllarının başlarında yazdığı "Kitâb-üz-Zühre" adındaki eserinde, bu şiirlerini
toplamış ve daha başka nâdir haberleri de bildirmiştir. Hattâ Abbâs bin Muhammed
ed-Dûrî'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler de, bu kitabında yer almaktadır.
Fıkıh ilmine ait yazdığı kitaplarından ba'zıları şunlardır:
1)
kitâb-ül-vusûl
ilâ Ma'rifeti'l-usûl
2)
Kitâb-ül-inzâr.
3)
kitâb-ül-i'zâr.
4)
kitâb-ül-intisâr
Muhammed bin Cerîr ve Abdullah bin Şerşerîr ve Îsâ bin İbrâhîm bin Darîr.
5)
İhtilâfü
mesâili's-Sahâbe
Babasının vefâtından sonra yaşı küçük olduğu halde, ilimde onun yerine geçti.
Müslümanlar ona gelip, her mes'ele hakkında fetva isterlerdi. O da, babasının
mezhebi üzere fetva verirdi. Onu yaşının küçüklüğünden dolayı küçümseyenler
oldu. Birisini araya koyup onu imtihan etmek istediler. Bu kişi gelip, ona,
"Sarhoşluk nedir? insan ne zaman sarhoş olur?" diye suâl etti. O da, cevâbında:
"İnsan, üzüntüleri kederleri unutup, gizlediği sırlarını herkese söylemeye
başlayınca sarhoş olmuş demektir" dedi. Suâl eden, bu cevâbı çok beğendi. İlmin
de böyle açıkladığını bildirdi.
Onun rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz buyurdu ki:
"Bir kimse âşık olsa, gizlese, iffetini muhafaza
etse ve sabretse, Allahü teâlâ onu affeder ve onu Cennetine koyar."
KAYNAKLAR
1)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-9, sh-297
2)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-226
3)
Târîh-i Bağdâd cild-5, sh-256
4)
El-A'lâm cild-6, sh-120
5)
Vefeyât-ül-a'yân
cild-4, sh-259
|