TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

ALİ BİN SEHL İSFEHANÎ (Radıyallahü Anh)

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Ali bin Sehl bin el-Ezher el-İsfehânî. Künyesi Ebü'l Hâ'dir. Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû Tûrâb Nahşebi gibi büyük zatlarla görüştü. Muhammed bin Yûsuf el-Benna'nın talebesidir. Remle'de otururdu. 261 (m. 874)'de vefât etti. Hadîs-i şerîf ilminde sika (güvenilir) bir râvi idi.

Ali bin Sehl (r.a.), Velîd bin Müslim, Haccâc bin Muhammed, Zeyd bin Ebiz-Zerkâ, Damra bin Rebîa, Şebâbe bin Sevvâr Müemmil bin İsmâil ve başka zâtlardan rivâyetlerde bulundu. Kendisinden de, Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn-i Huzeyme, İbn-i Cerîr, Muhammed bin Hârûn er-Re'yânî, Ebû Zür'a, Ebû Hâtem ve başka zatlar rivâyette bulunmuşlardır.

Cüneyd-i Bağdâdî (r.a.) ile mektûblaşırlardı. Allahü teâlânın takdirine azı olmak ve nefsinin arzularıma muhalefet etmekte, herkesin beğenip takdir ettiği, fevkalâde üstün ve şaşılacak bir hâle sahip idi. Ba'zan yirmi gün birşey yemeden durduğu olurdu. Az sözle çok şeyi anlatan, hoş bir ifâdesi vardı. Amr bi Osman, kendisini ziyâret için İsfehân'a geldi. Ali bin Sehl (r.a.), Amr bin Osman'ın otuzbin altın olan borcunu ödeyip, sıkıntıdan kurtardı. Buyurdu ki, "Siz zannediyor musunuz ki benim ölümüm başkalarının ölümü gibi olacak. Herkes gibi hasta olacağımı herkesin ziyâretime geleceğini mi zannediyorsunuz? Hiç öyle olmayacak Beni da'vet edecekler ve ben de kabul edeceğim." Bugün yolda giderken "Lebbeyk (Buyur. Emre amadeyim) deyip yere çöktü. Bunu gören Ebû Hasan Müzeyyin şöyle anlatıyor: Ali bin Sehl (r.a.) yerde yatar vaziyette iken hemen yanına koştum, (Lâ ilâhe illallah) demesini söyledim. Tebessüm edip buyurdu ki: "Sen, Kelime-i tevhid söylememi istiyorsun. Allahü teâlânın izzetine yemin ederim ki, onunla benim aramda yalnız izzet perdesi var" buyurdu ve ruhunu teslim etti Bundan sonra kendi kendime "Benim gibi birisi Allahü teâlânın velîsi olan bir zâta nasıl Kelime-i tevhid telkin edebilir. Vah vah vah" diye mahcûb oldum." Ali bin Sehl'in (r.a.) kabri İsfehân'da Topçu kabristanındadır.

Ali bin Senl'in (r.a.) rivâyet ettiği hadis-i şerîfte. Peygamber efendimiz Hz. Enes bin Mâlik'e buyurdu ki: "Zâlim de olsa, mazlum da olsa, kardeşine yardım et" Enes bin Mâlik (r.a.) "Yâ Resûlallah! Kardeşim mazlum ise yardım ederim de, zâlim ise ona nasıl yardım edebilirim?" diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Onu zulümden vaz geçirmen, senden ona yardımdır."

Hz. Ali bin Sehl buyurdu ki: "Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini terk etmektir."

"Allahü teâlâyı hakkıyla tanıyan O'ndan başkasında sükûn bulamaz."

"Allahü teâlâya yaklaşmak, Allahü teâlânın velî kulları hâriç, bütün mahlûklardan uzaklaşmaktır. Allahü teâlânın velî kullarına yakınlık, insanı Allahü teâlâya yaklaştırır."

"Ahmak olanların sana çok iltifatkâr davranman ve düşünmeden cevap vermesi seni aldatmasın." "Akıl ile beraber ruh, insanı âhırete, nefsin hevâ ve hevesine muhalefet etmeye da'vet eder." "Allahü teâlâ hepimizi yaptığımız iyi ameller ile gururlanmaktan muhafaza etsin."

"Akıl ile hevâ (boş arzu, istek) birbirinin zıddıdır. Aklın yardımcısı tevfîk (Allahü teâlânın yardımı), hevânın dostu ise yardımsız bırakılmaktır. Nefs bu ikisinin (akıl ve hevânın) arasındadır. Hangisi gâlib gelirse ona tâbi olur."

"Zenginliği aradım, ilimde buldum, övülmeyi aradım. Fakîrlikte buldum. Afiyeti (günahsız olmayı) aradım, zühdde (şüphelilere düşmek korkusuyla mubahların çoğunu terk etmekte) buldum. Kolay hesabı aradım, susmakta buldum. Rahat aradım, vermekte, cömertlikte buldum."

"Kim kalbini anlayışlı kılarsa, o kalb dünyâdan ve dünyâda olan şeylerden yüz çevirir. Kim kalbini cehâlette bırakırsa, o kalb aldatıcı ve geçici zevklere tâbi olur."

 

KAYNAKLAR

1) Hilyet-ül-evliyâ cild-10, sh-404

2) Nefehât-ül-üns sh-158

3) Tehzîb-üt-tehzîb cild-6, sh-329

4) Tabakât-ül-kübrâ cild-1, sh-94

5) Risâlei Kuşeyrî sh-131

6) Tabakât-üs-sûfiyye sh-233

7) Sıfat-üs-safve cild-4, sh-66

8) Târîh-i İsfehân cild-2, sh-14

9) El-Muntazam cild-6, sh-155

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider