Büyük hadîs âlimlerinden. İsmi Ahmed bin Mansûr bin Seyyar bin el-Muârik
el-Bağdâdî er-Ramâdî olup, künyesi Ebû Bekir'dir. 182. (m. 798)'de doğmuş, 265
(m. 878)'de 83 yaşını doldurmuş olduğu halde Rebi'-ül-âhır ayında vefât etti.
Cenâze namazını Dâvûd el-Kıyasî'nin kıldırmasını vasiyyet etti ve o kıldırdı.
Ahmed bin Mansûr; Ebîn-Nasr Hâşim bin
el-Kâsım, Ebû Dâvûd Tayâlisî, Abdülmecid bin Ebî Revâd, Ebûn-Nasr İshâk el-Ferâdisî,
Haccâc el-MasÎ8Î, Zeyd bin el Habbâb, Sa'îd İbni Ebî Meryem, Abdürrezzâk San'ânî
ve birçok âlimden hadîs ve ilim almıştır. İbni Mâce İbni Şüreyk el-Fakîh, İbni
Ebî Hatim, Ebû Avâne, es-Sirâc, el-Mekâmilî ve pek çok âlim de Ahmed bin Mansûr
er-Ramâdî'den ilim öğrenmişler, hadîs rivâyetinde bulunmuşlardır. Hadîs ilminde
hâfız ya'nî yüzbin hadîs-i şerîfi ve râvilerini ezbere bilen bir zâttır. Çok
kuvvetli bir hâfızaya sahip olan Ahmed bin Mansûr ma'rifet sahibiydi. Kendisinin
tasnif ettiği müsned kitabı buna delildir. Hadîs âlimleri onun büyük hadîs
imamları derecesinde olduğunu bildirmişlerdir, İbni Evreme İbrâhîm el-İsbehânî
buyurdu ki: "Eğer bir kimse Ebû Bekir İbni Ebî Şeybe'den, bir diğeri de, Ahmed
bin Mansûr er-Remâdî'den rivâyette bulunsa, bize göre her ikisi de mü-sâvîdir
(kabul ederiz)." İbni Ebî Hatim buyurdu: "Babamla beraber ondan hadîs-i şerîf
yazdık. Babam onun sika (sağlam ve güvenilir) olduğunu bildirdi." İbni Hibbân
Sikât kitabında onu uzun anlatmış ve "O hadîs ilminde dosdoğru idi" buyurarak;
onun hadîs ilmindeki derecesini beyân etmiştir. Halîlî, Ahmed bin Mansûr için,
"O sikadır ve ondan rivâyet eden de sika râvilerden İsmâil Saffân'dır"
buyurmuştur. Mesleme bin Kâsım da, "O sikadır" buyurmuştur.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları:
Ahmed bin Mansûr, Abdürrazzâk, Ma'mer,
Zührî, Sâlim İbni Ömer, Hz. Hafsâ'dan (r.anha) rivâyet etti: Peygamberimiz
(s.a.v.) fecr doğduktan sonra iki rek'at sabah namazının (sünnetini) kılardı.
Ahmed bin Mansûr, Zeyd bin Habbâb, İbni Lehia, Büheyr bin Abdullah bin Eşcâ',
Beşîr bin Sa'îd, Zeyd bin Uslid el Cühenî'den rivâyet etti: Peygamberimiz
(s.a.v.) buyurdu ki: "Din kardeşinden
istemeden, kendisi için geleni
(bir hediyyeyi) kabul etsin.
Çünkü o Allahü teâlânın ona gönderdiği bir
rızıkdır."
Ahmed bin Mansûr, İbrâhîm Ebû İshâk et-Talekânî,
Abdullah İbni Mübârek, Safvân bin Amr, Abdurrahmân bin Cübeyr bin Nüfeyr, Avf
İbni Mâlikten rivâyet etti: Resûlullaha (s.a.v.) ganimet malları geldiği zaman,
bekârlara bir pay, çoluk çocuğu olanlara iki pay vermek suretiyle taksim ederdi.
KAYNAKLAR
1)
Târîh-i Bağdâd cild-5, sh-151
2)
Tehzîb-üt-tehzîb
cild-1, sh-83
3)
Tezkiret-ül-huffâz
cild-2, sh-564
4)
Tabakât-ı
Hanâbile cild-1, sh-77
5)
Mu'cem-ül-müellifîn cild-2, sh-183
|