Basra'da yetişen hadîs âlimlerinin büyüklerinden. Ahmed bin Amr el-Bezzâr el-Itkî,
hâfız (yüzbinden fazla hadîs-i şerîfi râvileri ile birlikte ezbere bilen)
âlimlerden olup, künyesi Ebû Bekir'dir. Ömrünün sonlarına doğru İsfehân, Bağdâd,
Irak ve Şam'da hadîs ve hadîs usûlü ilmi hakkında dersler verdi. 292 (m. 905)'de
Rabî-ül-evvel ayında Remle kasabasında vefât etti.
Hadîs ilminde sika (güvenilir) zâtlardandır. Ömer bin Mûsâ el-Hâdî, İsmâil bin
Seyf, Abdurrahmân bin el-Fadl bin Muvaffak, Hasen bin Ali bin Râşid el-Vâsıtî,
İbrâhîm bin Sa'îd el-Cevherî gibi zâtlardan ilim öğrendi. Kendisinden de, Ebül-Hasan
Ali bin Muhammed el-Mısrî, Muhammed bin el-Abbâs bin Nûceyh, Abdul-Bâki bin
Kani', Ebû Bekir bin Selem gibi zâtlar rivâyette bulundular.
Ahmed bin Bezzâr'ın (r.a.) Müsned-i Kebîr
ve Müsned-i Sagîr isminde eserleri vardır. Müsned-i Kebîr'in diğer ismi (el-Bahr-üz-Zâhir)
dür. Müsned-i Sagîr, Ribat Kütüphanesi 234 numarada el yazması olarak mevcuttur.
Bezzâr'ın (r.a.) rivâyet ettiği hadîs-i
şerîflerden ba'zıları;
Peygamber efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Üç
şey inşam helâk eder. Son derece cimrilik, tamamen arzularına uymak ve kişinin
kendini beğenmesi."
"Sararmış dişlerle huzuruma gelmeyiniz. Misvak
kullanınız."
"Kırk sene beklemek, namaz kılanın önünden
geçmekten hayırlıdır."
"Helâlden kazandığı malını infâk edene
(Allah yolunda harcayana) müjdeler
olsun."
"Din kardeşinin arzu ettiği yemeği kendisine
yediren kimsenin günahları bağışlanır. Din kardeşini sevindiren Allahü teâlâyı
sevindirmiş olur."
"Kişinin yediğinin en helâli, el emeği ve meşru, olan alış-verişten temin ettiği
kazancıdır."
"İki müslüman karşılaştıklarında, birbirlerine selâm verip müsâfeha ederlerse,
aralarına yüz rahmet iner. Bunlardan, doksanı, önce selâm verip müsâfeha edene,
kalanı da diğer şahsadır."
"Üç türlü komşuluk vardır. Birinin bir hakkı, ikincisinin iki hakkı ve
üçüncüsünün üç hakkı vardır. Üç hakkı olan komşu, müslüman olan ve akraba olan
komşudur. Bunun komşuluk, İslâmiyet ve akrabalık olmak üzere üç hakkı vardır.
Akraba olmayan müslüman komşunun, İslâmiyet ve komşuluk hakkı olmak üzere iki
hakkı vardır."
"Allah için tevazu edeni Allahü teâlâ yükseltir."
"Siz, insanlara, mallarınızla yardımı yetiştiremezsiniz. Yardıma mallarınız
yetmez. Hiç olmazsa, onları güleryüz ve güzel huy ile hoşnud etmeğe gayret
ediniz."
"Müslümanın
müslümanı, korkutması helâl değildi."
"Müjdeler olsun o kimseye ki, kendi kusurları, insanların kusurlarını
araştırmaktan kendisini alıkoymuştur."
"Bir kimse kızarsa, kendini Cehenneme doğru sürüklemiş olur."
"Üç şey insanı korur. Birincisi, gizli ve açıkta Allahü teâlâdan korkmak,
ikincisi, varlıkta ve darlıkta iktisada riâyet. Üçüncüsü, hiddetli ve hiddetsiz
zamanlarda da adalettir."
Birgün Peygamber efendimiz, mübârek
ellerine üç tane odun aldılar. Birini önlerine, birini yan taraflarına, diğerini
de uzaklara attılar. Sonra da buyurdular ki: "Bu odunlardan biri insan, diğeri
ecelidir. Uzakda bulunan odun ise, bu insanın emelleridir. O, emellerinin
peşinde koşar, fakat eceli onu yakalar emeline kavuşamaz."
"Cennet ehli Cennette yerleştikten sonra, artık dünyâdaki dost ve kardeşler
birbirini görüp, görüşmek arzu ederler. Bu sırada, her ikisinin de üzerine
oturdukları taht harekete geçer. Birisi gider ve diğeri gelirken yolda buluşur,
sohbet ederler. "Falan gün, falan yerde yaptıklarınızı hatırlar mısınız?"
şeklinde konuşurlar, "Orada duâ ettik de, Allahü teâlâ bizi mağfiret etti"
derler."
KAYNAKLAR
1)
Târîh-i Bağdâd cild-4, sh-334
2)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-209
3)
El-A'lâm cild-1, sh-189
4)
Tezkiret-ül-huffâz
cild-2, sh-653
5)
Mîzân-ül-i'tidâl cild-1, sh-59
6)
Risâlet-ül-mustatrafe
sh-Sl
7)
Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye sh-981
8)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-2, sh-36
9)
Lisân-ül-mîzân cild-1, sh-237
10)
Miftâh-üs-se'âde cild-2, sh-16
11)
Keşf-üz-zünûn
sh-1682
12)
İzâh-ül-mehnûn cild-2, sh-481
|