Tâbiînden büyük bir hadîs âlimi. 103 (m. 721) senesinde vefât ettiği söylenir.
Babasının ismi Amr'dır.
Hadîs hususunda sika (güvenilir) bir âlimdir. Hz. Âişe ve Hz. Meymûne
validelerimizden, Ebû Hüreyre, Sa'd bin Ebî Vakkâs, Muâviye'den (r.anhüm)
hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Ondan da, kardeşi Abdullah bin Es'am'ın iki
oğlu, Ubeydullah ve Abdullah, Ecleh el-Kindî, Ebû Fezâre, Râşid bin Keysân,
Muhammed bin Müslim ez-Zührî hadîs-i şerîf rivâyet edip, O'ndan ilim
öğrenmişlerdir. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Sahîh-i Müslim'de ve dört sünen
kitabında (Sünen-i Tirmizî, Sünen-i Ebî Dâvûd, Sünen-i İbn-i Mâce, Sünen-i Nesâî)
mevcuttur.
Âlimlerin hakkında buyurdukları: İbni Sa'd: "Yezîd bin Es'am, çok hadîs-i şerîf
rivâyet etmiştir."
Iclî, Ebû Zür'a, Nesâî, onun sika olduğunu
söylemiştir.
İbn-i Ammâr "O'nu, halası ve Resûlullah
efendimizin mübârek zevcelerinden olan Meymûne (r.anha) terbiye etmiştir" dedi.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları:
"Zenginlik, mal çokluğu ile değil, gönül ve kalb
zenginliği ile olur."
Resûlullah (s.a.v.) bir kerre şöyle
buyurdu: "Allahü
teâlâ, sizin sûretlerinize, mallarınıza bakmaz. Ancak kalblerinize ve
amellerinize bakar."
Resûlullah efendimiz buyurdu: "Allahü
teâlâ şöyle buyurdu: "Kulum, bana duâ ettiği zaman, onunla beraber olurum."
Buyurdu ki: Câhiliye devrinde birisi vardı. İçki içip, sarhoş oldu. Sonra kumara
başladı. Yine içkili bir halde iken, kumara devam edeceğini, onu bırakmıyacağını
söyledi, yüzünü gözünü yırttı. Kendisini perişan etti. Bu halde uyuya kaldı.
Uyanıp, kendisine gelince, "Bana böyle ne oldu" dedi. Sonra kendi kendine,
içkinin yüzünden bu hâle geldim. Vallahi bir daha içmiyeceğim dedi.
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ
cild-4, sh-97
2)
Tehzîb-üt-tehzîb
cild-11, sh-313
|