Tanınmış bir
hadîs hâfızı. Künyesi, Ebu'n-Nadr olup. Adiy kabilesinin âzâdlısıdır. Doğum
târihi bilinmemektedir. 156 (m. 773) târihinde vefât etti. Babasının ismi,
Mihrân'dır. Zamanının en büyük hadîs âlimi idi. Katâde, Nadr bin Enes, Hasen-i
Basrî, Abdullah bin Feyrûz, Âmir el-Ahvel, Ya'lâ bin Hâkim ve daha birçok
âlimden (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de, A'meş hocalarından
biridir.) Hâlid bin Hâris, Yezîd bin Zeri, Muhammed bin Ebî Adiy, Yahyâ el-Kettân,
Bişr bin Mufaddal ve daha başkaları hadîs-i şerîf bildirdiler. Rivâyet ettiği
hadîs-i şerîfler Kütüb-i sitte'nin (meşhûr altı hadîs-i şerîf kitabı) hepsinde
vardır.
Yahyâ el-Kettân
(r.a.), "Şu'be veya Hişâm yahut İbn-i Ebî Arûbe'den birşey işittiğim zaman, daha
başkalarından da duyma ihtiyâcını hissetmem. Çünkü, onlar, hadîs ilminde
güvenilir ve itimâd edilir âlimlerdir" demektedir.
Ahmed bin
Hanbel (r.a.): "Sa'îd bin Ebî Arûbe'nin hiçbir kitabı yoktu. Devamlı
ezberlerinde muhafaza ederdi" der.
İbn-i Maîn ve
Ebû Zür'a, onun için "O, sika (güvenilir) ve itimâd edilir bir âlimdir" derler.
Ebû Avâne: "Bu
zamanda, hadîs-i şerîf ilminde ondan daha üstünü yoktur" dedi. Hadîs âlimleri
ondan sika (sağlam güvenilir) âlimlerin rivâyet ettiklerini kabul etmişlerdir.
Sa'îd bin Ebî
Arûbe'nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları:
"Peygamber
efendimiz sıkıntı ânında, "Lâ ilâhe illallahülazîm-ul-halîm. Lâ ilâhe illallahü
Rabb-ül-arşilazîm. Lâ ilâhe illallahü Rabbüssemâvâti ve Rabb-ül-ardı ve Rabb-ül-arşil
kerîm) diye duâ ederdi.
"Cennete
muttali oldum, ekseri ehlinin fakîrler (şükreden) olduğunu gördüm. Cehenneme
muttali oldum ve ekserisinin kadınlar olduğunu gördüm."
"Kıyâmet
gününde kâfire: "Ne dersin? Senin yer dolusu altının olsa, bunları fidye verir
miydin?" diye sorulacak, kâfir "Evet" cevâbını verecek. Bunun üzerine kendisine
"Yalan söyledin, senden bundan daha kolayı istenmişti." buyurulacaktır."
KAYNAKLAR
1) El-A'lâm
cild-3, sh-98
2) Tehzîb-üt-tehzîb
cild-4, sh-63
3) Tehzîb-ül-esmâ
ve'l-luga cild-1, sh-221
4)
Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh-177
5) El-Menhel-ül-azb-ül-mevrûd
cild-1, sh-69
|