Altınordu Devletinin parçalanmasıyla İdil Nehrinin, Hazar Denizine döküldüğü yerdeki Astırahan (Astrahan, Ejderhan, Astragan) şehri ve çevresinde kurulan Türk hanlığı. Altınordu Hanı Küçük Muhammed’in torunu Mahmud oğlu Kasım Han tarafından 1466’da kuruldu. Astırahan Hanlığının merkezi Astırahan şehri, en mühim ticaret yolu üzerindeydi. Zengin devletler ile göçebe kabileler buraya ticarete geldiğinden çok zenginleşmişti. Zenginliği yüzünden devamlı saldırılara maruz kalan Astırahan Hanlığında ahalinin büyük bir kısmı kendi beylerine bağlı ve göçebe hayatı yaşadıkları için merkezi hükumete olan bağlılık zayıflıyordu. Bu sebepten içte istikrar sağlanamadı ve hanlık uzun yaşamadı. Kasım Han (1466-1490) ile, kardeşi Abdülkerim Han (1490- 1504) devirlerinde Altınordu ve Rusya devletleriyle ittifak kurulduğundan sakin bir hayat yaşandı. 1502’de Altınordu Devleti yıkılınca, Kırım Hanlığı ve Nogaylar Astırahan’ı kendi topraklarına katmak için harekete geçtiler. 1525 yılına kadar devam eden mücadeleler ve sık sık hanların değişmesi hanlığı yıprattı. Hüseyin Han, 1523’te Kırım Hanlığı ile anlaşma sağladı ise de, doğuda genişleme siyaseti güden Rusların baskılarına maruz kaldı. Astırahan’ın Rusların eline geçmesi ihtimaline karşı Kırım Hanlığı bu ülkeye tekrar saldırılarda bulundu. 1549’da Astırahan’a giren Sahibgiray Han, şehri tahrib ettiği gibi pek çok ahali ile birlikte Yağmurcu Hanı da esir aldı. Yağmurcu Han ancak Osmanlı Devletinin müdahalesi ile esaretten kurtularak, tekrar hanlığına kavuşabildi. Kırım, Kazan ve Astırahan Hanlıklarının aralarındaki mücadeleler, Rusların işine yaradı. 1552’de Kazan Hanlığını ortadan kaldıran Rus çarı Dördüncü İvan, ardından Astırahan’a bir ordu göndererek hanlığı kendine bağladı. 1554’te Rusların tahta çıkardığı Derviş Ali Han, 1556’da yine Ruslar yüzünden tahtını bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Çünkü Ruslar, ani bir baskınla Astırahan’ı tamamen ele geçirerek hanlığına son verdiler. Astırahan Hanları
|