Arazi ve nüfus bakımından Güney Amerika'nın ikinci büyük ülkesi. Kıtanın incelen güney parçasının en büyük bölümünü işgal eder. Arjantin, topraklarının büyüklüğü bakımından dünyanın sekizinci ülkesidir. Batı yarım küresinde ise; Kanada, ABD ve Brezilya’dan sonra dördüncü büyük memleketidir. Arjantin tarafından idare edilen topraklar (Falkland adaları, diğer bazı Güney Atlantik adaları ve Antarktika’nın bir bölümü) hariç, ülke tahminen Brezilya’nın 1/3’ü kadar geniştir. Arjantin toprakları 22°-52° güney enlemleri ile 54°-74° batı boylamları arasında yer alır. Kuzeyden güneye ölçülen maksimum uzunluğu yaklaşık 3700 kilometredir. En fazla genişliği yaklaşık olarak 1500 kilometredir. Sahil uzunluğu ise 2500 kilometreye yaklaşır. Başkent ve önemli bir şehir olan Buenos Aires, Güney Amerika’nın başta gelen limanlarındandır. Tarihi Amerika kıtası keşfedildikten sonra Avrupa devletleri hızla bu kıtada koloniler kurmaya başladılar. 1536’da Arjantin’e gelen İspanyollar bugün Buenos Aires olarak bilinen yerde ilk koloniyi kurdular. Fakat şehre yerleşme ancak on sekizinci yüzyılda oldu. Arjantin 1776’ya kadar İspanya’ya bağlı Peru Genel Valiliğince idare edildi. Bu seneden sonra La Plata Genel Valiliği kuruldu ve Buenos Aires genel valiliğin başkenti oldu. 1806’da Buenos Aires’in İngilizler tarafından kısa bir müddet işgal edilmesi, Arjantin’in istiklal mücadelesi için bir başlangıç olmuştur. 1808’de Napoleon’un İspanya’ya girmesi bağımsızlık mücadelesini hızlandırdı. Ülke 1812’ye doğru istiklalini kazandıysa da, 1816 yılına kadar müstakil bir devlet olduğu resmen ilan edilmedi. İstiklal hareketinin baş lideri ve kahramanı, Şili’nin de kurtarılması için öncelikle sorumlu bir kimse olan General Jose de San Martin’dir. İkinci Dünya Harbi esnasında Arjantin hükumetlerinin gizli ve kamufle edilmiş Nazi tarafdarı tutumları, Amerika Birleşik Devletleri ve batı yarım küresinin diğer ülkeleri ile münasebetlerinin gerginleşmesine ve Arjantin’in Pan-Amerikan Konseyinden çıkarılmasına sebep oldu. Resmiyette bütün harp esnasında tarafsız kalan Arjantin, 1945 ilkbaharında müttefikler tarafına girdi. Geniş ölçüde ABD’nin desteği sebebiyle o sene sonuna doğru Birleşmiş Milletler üyesi oldu ve teşkilatın mes’elelerinde önemli bir rol oynadı. Harpten sonra general olan Juan Domingo Peron kendine kuvvetli bir pozisyon hazırlamayı başarmış ve 1946 Şubatında Arjantin Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Eşi Eva Duvarte de Peron’un yardımıyla enerjik ve sert bir idare kurmayı başararak, zamanında, siyasi desteğini silahlı kuvvetlerden almaya çalışan sınıflara sözünü geçirmesini bilmiştir. Basını bir devlet organı haline getirmiş ve totaliter bir rejimin başkanı olarak kendisine daha büyük yetki vermesi için anayasayı değiştirmiştir. İşçi sınıfları arasında çok sevilmiş ve hatta kahraman olarak tanınmıştır. Fakat askeri bir darbe ile 1955’te devrilmiş, uzun seneler sürgünde yaşamış ve bilahare dönerek 1973’te devlet başkanı olmuştur. Bir yıl sonra ölmesi üzerine İsabel Peron olarak tanınan üçüncü karısı devlet başkanı oldu. Ülkenin birlik ve beraberliğini sağlıyamayınca 1976’da ordu tarafından devrildi. Arjantin’in eski devlet başkanlarından General Galtier İngiltere’ye ait, fakat kendilerine çok yakın olan Falkland adalarını Nisan 1982’de işgal etti. İngiltere ile olan savaşı Arjantin kaybetti ve adaları İngilizler tekrar geri aldılar. Gerek yapılan savaş ve gerekse bu durumda bazı devletlerin uyguladıkları ekonomik ambargo, Arjantin’in iktisadi durumunu çok sarstı. Bu durumda askeri idare 1983 yılı sonlarında seçime giderek idareyi sivillere teslim etti. Böylece yedi sene süren askeri idareden sonra normal idare tekrar tesis edildi. 1930’dan bu yana Arjantin’de hiçbir sivil idare 6 seneden fazla iktidarda kalamamıştır. 1819 yılından bu yana 46 devlet başkanından sadece ikisi, askeri darbesiz seçimle görevini devir-teslim etmiştir. 1989’da Raul Ricardo Alfonsin’in yerine Carlos Menem (El Turco) seçilmiştir. Fiziki Yapı Arazi: Fiziki görünümü ve bölgeler bakımından Arjantin dört önemli fiziki bölgeye ayrılır: Kuzeyde yelpaze şeklinde uzanan batı bölgesi, güneyde Buenos Aires, tabii ağaçtan yoksun fakat bol çayırlarla örtülü olan Pampalar gerçekten büyük düzlüklerdir. En güney kısım istisna, Pampa bölgesinin tamamına yakın kısmı düzdür. Bununla beraber Atlantik’ten Andların eteklerine kadar gözle farkedilemeyecek bir yükselme vardır. Bunlar batıda muazzam bir engel meydana getirirler. Hiç büyük nehir yoktur. Dağlardan akan sularla inen alüvyonlar, Pampaların hemen her tarafında geniş ve verimli topraklar meydana getirir. Burası dünyanın ziraate en müsait topraklarıdır. Arjantin demiryolu ağının büyük kısmı buradadır ve nüfusun yarıdan çoğu bu bölgede yerleşmiştir. Bu bölge ayrıca Arjantin motorlu vasıtalarının ve hayvanlarının çoğuna ve üretim kapasitesinin de hemen hemen hepsine sahiptir. İkinci önemli fiziki bölge Gram Chaco olarak bilinen kuzey kesimdir. Sahanın hakim özelliği bir drenaj (akıntı-sulama) probleminin olmasıdır. Yağmur sezonunda bölgenin çoğu nehirlerin taşmasından bataklık halini alır. Andlar, ülkenin üçüncü fiziki bölümünü teşkil ederler. Bunlar geniş bir sıra halinde kuzeydeki kurak Bolivya platosundan Güney Patagonya’nın buz örtülü dağlarına kadar uzanırlar. Bu bölgenin kuzey kesimi geniştir ve denize ulaşamayan nehirler tarafından sulanan büyük bölgeleri içine alır. Bu bölge tuz depoları, tuzlu gölleri, soğuk ve silip süpüren iklimi ile tanınır. Aconcaqua dağı batı yarım küresinin en yüksek tepesidir. Orta Arjantin’de dağ bariyeri daralır ve burada Şili ile olan hududu meydana getirir. Andlar yükseklik bakımından güneye doğru alçalır. Bu dizinin Patagonya kesiminde birçok güzel göller vardır. Dördüncü önemli fiziki bölge Patagonya’dır. Burası Arjantin topraklarının 1/4’ten fazlasını meydana getirir. Esas itibariyle verimsiz, soğuk ve platoyu süpürüp götüren rüzgarları, son derece sisli ve hemen hemen hiç yazı olmayan bir bölge diye karakterize edilir. Arjantin’in ekonomisi bakımından Patagonya, koyun yetiştirme bölgesi olarak önemli olup, insanların yerleşmeleri bakımından çoğu yerleri elverişli değildir. Güney Amerika’nın en güney ucunda olan Tierra del Fuego adası siyasi olarak Arjantin ve Şili arasında ikiye bölünmüş olup, Patagonya’nın genel fiziki özelliklerini taşır. Nehirler: Önemli nehirleri çok değildir. Kuzeydoğudaki Rio de La Plato sistemi üç büyük akarsuya sahiptir. Uruguay nehri; Brezilya ile Uruguay arasında tabii bir sınır meydana getirir. Paraguay ve Brezilya arasında hudut meydana getiren Parana nehri; Pilkomayo’nun bir koludur. Paraguay ile diğer bir sınırı meydana getiren Paraguay nehri de büyük nehirlerdendir. Güneye doğru önemli nehirler Rio Colorado ve Rio Negro’dur. Her ikisi de Atlantik’e dökülür. İklim Arjantin’in en kuzeyinde küçük bir kısım tropik bölge içine düşerse de, ülkenin çoğu orta enlemlerdedir. Buenos Aires’de sıcaklık 9 dereceden, Temmuz’da 23 dereceye çıkar. Güney Patagonya’da ise Okyanusa yakın olduğundan ısı 2 ila 13 derece arasında bulunur. Güney Amerika’nın en sıcak yeri 48 derece ile Gran Chaco’dur. Yağmur mikdarı da bütün ülkede geniş ölçüde değişir. Yağışlar doğu kesiminde ve Atlantik kıyısı boyunca çoksa da, kurak olan Pampaların ilerisinde azalır ve Andların etekleri arasında fark edilmeyecek mikdarda düşer. Ziraat ancak sulama ile mümkündür. Tabii Kaynakları Subtropikal kuzey bölgesi bu yörelere mahsus tabii özel bitki örtüsüne sahiptir. Bölgeye has palmiyeler, kendisinden tanin çıkarılan kıymetli Quebrocha ağacıdır. Daha az yağmur alan bölgelerde dikenli çalılıklar vardır. Arjantin ormanlarının çoğu kuzey eyaletlerinde bulunur. Andların daha aşağı kısımlarında geniş kereste ormanları da vardır. Pampalar ise her çeşit otlarla örtülüdür. Patagonya’nın çoğu verimsizdir. Kuzey Kordilleraların hayvanları arasında lama ve cinsleri mevcuttur. Kuzeyde, daha aşağı kesimlerinde Jaguarlar, pumalar, maymun ve tavşanlar bulunur. Pampaların tabii hayvanları tilki, geyik ve yaban domuzudur Patagonya'da da; tilki, geyik ve pumalara rastlanır. Çok sayıda kuş türü mevcuttur. Nehirler, göller ve sahil sularında çok çeşitli balıklar vardır. Nüfus ve Sosyal Hayat Nüfus ve başlıca büyük şehirleri: Nüfusun en önemli bir kısmı büyük şehirler ve hemen onun etrafındaki bölgelerde toplanmıştır. Arjantin nüfusunun yarıya yakını Buenos Aires içinde ve civarda oturur. Bu durum, şehri güney yarımküresinin ve Latin Amerika’nın en büyük şehirlerinden biri yapmıştır. Diğer önemli şehirleri Rosario, La Plata, Santa Fe ve Bahia Blanca’dır. Arjantin nüfusunun % 70 kadarı şehirlerde oturur. Son yıllardaki ortalama nüfus artışı Amerika Birleşik Devletleri ile aynıdır. Böylece Latin Amerika’nın birçok kısımlarında olan nüfus patlaması Arjantin’de yoktur. Arjantin halkının hemen hepsi Avrupa asıllıdır. Batı yarımküresinde, bu durum Kanada hariç en yüksek orandır. Kızılderililer ile beyazlardan meydana gelen Mertizolar 1869 nüfus sayımına göre 1/4 oranında beyazları geçmişti. O zamandan beri olan köklü değişmeler 1880’den sonra İspanya ve İtalya’dan gelen büyük göç dalgalarıyla izah edilmektedir. Din: Arjantinlilerin % 90’dan fazlası Roma Katolik Kilisesi mensubudur. Kilise, anayasaya göre imtiyazlı bir mevkiye sahiptir. Anayasa, Cumhurbaşkanının ve yardımcısının Roma Katolik Kilisesi mensubu olmasını ön görür. 1853’ten 1930’a kadar siyasette kilise çok az rol oynamıştır. 1930’da yapılan muhafazakar devlet darbesinden sonra kilisenin siyasi nüfuzu artmaya başlamış ve 1943 askeri idarelerinden sonra da gözle görülür derecede gelişmiştir. 1954-1955’lerde kilise ile Başkan Peron arasındaki münasebetler bozuldu. 1955’de Peron’un düşürülmesinde kilisenin muhalefeti şüphesiz önemli bir faktör olmuştur. Dil: Arjantin’in dili İspanyolca’dır. Hiçbir yerli grub ana dili meydana getirecek yeter sayıya sahip değildir. İspanyolcanın telaffuzu bilhassa Buenos Aires bölgesinde İtalyanların geniş akınıyla az çapta da olsa etkilenmiştir. İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve diğer yabancı diller şehirlerde fazla mikdarda konuşulur. Fakat bu her şeyden önce ülkenin eğitim sistemi seviyesinin genel olarak yüksekliğini, üst sosyal tabakanın kozmopolit görünümünü aksettirir. Eğitim: Arjantin, Latin Amerika’da okur-yazar seviyesi en yüksek olan bir ülkedir. Ülke, 19.000’den fazla ilkokula sahiptir. 6 ile 14 yaş arasında çocukların okula gitmeleri mecburidir. Milli bütçesinin % 14 kadarını eğitime harcar. Eğitimde nüfus başına harcadığı mikdar herhangi bir Latin Amerika ülkesinin iki katından daha fazladır. Arjantin altı milli üniversiteye sahiptir. En eskisi on yedinci asırlara kadar uzanan Cordoba'dır. En meşhuru 1821’de kurulmuş olan Buenos Aires Üniversitesidir. Tıp eğitimi ileridir. Sosyal durum: Arjantin’de sosyal yapı, Buenos Aires ile iç kısımlar arasında çok farklıdır. Sosyal durum ve başkentin faaliyetleri son derece kozmopolit bir karışıklığı aksettirmektedir. Taşra toplumları an'anelerine daha çok bağlıdır. Kültürel hayat: Kültür gelişmesi bakımından Arjantin, Güney Amerika’nın en gelişmiş ülkelerinden biridir. Kültürde esas te’sir İspanyolların olup, bunu, Fransız kültürü takib eder. Çok yakınlarda olan İtalyan göçünün büyük dalgası da kültürüne önemli katkıda bulunmuştur. Kültürün sanat yönü çok gelişmiştir. En azından Buenos Aires’de en modern Avrupa tarzını her zaman görmek mümkündür. Siyasi Hayat Hükumet: Arjantin bazan diktatör hükumetler ile idare edilmesine rağmen, Latin Amerika'nın en demokratik ülkelerinden biridir. Arjantin yapı bakımından federal cumhuriyet bir idareye sahiptir. Ülke 23 eyalet ve bir federal bölgeye ayrılmıştır. Yürüklükte olan anayasa 25 Mayıs 1953’te yürürlüğe girmiştir. Latin Amerika’nın en uzun ömürlü anayasasıdır. Lisan ve genel durumlar ile Arjantin anayasası daha ziyade ABD’ninkine benziyor ise de tatbikatı Latin Amerika devletlerine mahsus olan bir temayülle devlet idarecilerinin elinde değişiklik göstermiştir. Yönetim biçimi: Yürütme yetkisi, 46 üyeli senato ve 187 milletvekilli çift meclisli kongreye aittir. Senatörler her eyalet ve federal bölgeden iki tane olmak üzere halk tarafından seçilir. Milletvekilleri nüfus esası üzerine seçilir. Esas icracı halk tarafından altı senelik bir devre için seçilen başbakandır. Her Arjantin eyaleti bizzat kendi anayasası ve hükumet mekanizmasına sahiptir. Eyalet valileri halk tarafından altı senelik bir devre için seçilir Ekonomi Arjantin ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır. Kişi başına milli gelirin Latin Amerika devletleri arasında en yüksek olduğu yer Arjantin’dir. Arjantin, Meksika ve Venezuela ile birlikte Güney Amerika’nın en büyük petrol çıkaran ülkesidir. Petrol ve doğal gaz ihtiyacının hepsini kendi kaynaklarından sağlar. Buna karşılık zengin kurşun, çinko, gümüş altın, bakır, kalay, bizmut, kobalt, berilyum, manganez, tunsten ve uranyum kaynaklarından çok az faydalanılmaktadır. Enerji üretimi, ülke ihtiyacını karşılamaz. Yeterli hidroelektrik santralları olmaması, bu ihtiyacın karşılanması için petrol ve doğal gaz üretimine ağırlık verilmesine sebep olmuştur. Arjantin topraklarının ancak % 13’ü tarıma elverişlidir. Buenos Aires, Santa Fe ve Cordoba eyaletlerinde tarım çok gelişmiştir. Ülkede en fazla buğday üretilir. Bunun yanında soya fasulyesi, pamuk, ayçiçeği, keten tohumu, şeker kamışı, akdarı, mısır, patates ve hayvan yiyeceği olarak yonca önemli üretim maddeleridir. Hayvancılık da ekonomide önemli rol oynar. Büyük baş hayvan yetiştiriciliği gelişmiştir. Pampalarda sığır, Patagonya’da ise koyun yetiştiriciliği yapılır. Sığır eti üretiminde dünyada üçüncü sırayı alan Arjantin, yün üreticiliğinde de çok ileridir. Arjantin’de sanayi, birinci ve ikinci dünya savaşları arasında gelişti. Sanayileşme, şehirlerin sür’atle büyümesine sebeb olmuştur. Sanayi ürünleri arasında; petrol ürünleri, demir, çelik, çimento, otomotiv, elektrikli ev aletleri, sanayi makinaları ve donanımı, vagon, gemi, sigara, şeker, işlenmiş deri, selüloz yer almakdadır. Ulaşım: Arjantin gelişmiş bir iç taşımacılık sistemine sahiptir. Demiryolu uzunluğu 43.200 kilometreden fazla olup, iyi bir demiryolu ulaşımı sağlar. Demiryolları, arazinin düz ve demiryolu inşası kolay olduğundan fazla yapılmıştır. Hükumet daha sonra karayolu yapımını teşvik etti. Ülke genelinde ancak dörtte biri asfaltlanmış 210.000 kilometreyi aşkın bir karayolu ağı vardır. Bilhassa Pampalarda 160.000 kilometreden fazla karayolu şebekesine sahiptir. Karayollarının çoğu demiryollarına paralel yapıldı ve devlet tarafından demiryolları ile rekabet eden bir taşıma sistemi kuruldu. Arjantin’in iç ve dış hatlarda iyi bir hava yolları şebekesi vardır. Buenos Aires havaalanı, şehirden uzak mesafede olmasına rağmen, dünyanın en iyi alanlarından biridir. Nehir trafiği bilhassa yük taşımacılığı için Uruguay ve Parana nehirleri üzerinde önemlidir. Parana üzerindeki Rosario geniş bir iç limandır. Buenos Aires, Atlantik üzerinde dünyanın en işlek limanlarından biridir. La Plato ve Bahia Blanca diğer önemli limanlarıdır. Dış ticaret: Arjantin dış ticaretinin başlıcaları, bütün ihracatın % 94’üne yakınını teşkil eden ziraat ve hayvan mamülleridir. Bu ihracatın başlıcası et, hububat, yağlı tohumlar ve yün olup, yarıdan fazlası Avrupa’ya yapılır. Belli başlı alıcısı; İngiltere, Flemenk ve Batı Almanya’dır. İthalatın ihracattan fazla olması, Arjantin hükumetleri için daima problem olmuştur. Son yıllardaki enflasyon ise memleket ekonomisini oldukça kötü duruma düşürmüştür. |