Alm. Enzyklopädia (f), Fr. Encyclopédie, İng. Encyclopedia. Birçok bilginin sistematik ve çoğu zaman alfabetik sıra ile düzenlenmesinden elde edilen müracaat veya el kitabı. Bu isim, bazan ilmin belirli bölümünün teferruatlı ve sistemli bir şekilde incelendiği kitaplar için de kullanılmaktadır. Ansiklopediler, lügatlar gibi yalnız bir kelimenin çeşitli manalarını veren eserler değildir. Çok değişik konular hakkında oldukça geniş ve olaylara dayanan bilgiler verirler. Mümkün olduğu kadar tarafsız hazırlanmaları beklenirse de, ister istemez hazırlayanların fikir ve kanaatleri muhtevalarından belli olur. Bu insanlık zaafından kurtulabilen yok gibidir. Ansiklopedinin iki önemli özelliği : Konuların metodik düzenlenmesi ve her şeyi içine almasıdır. Kelime olarak eski Yunancadaki dairesel eğitim veya bugün genel eğitim dediğimiz bir kelimeden gelmektedir. Buradaki bilgiden, bilinmeye değer bilgi manası anlaşılmalıdır. Ansiklopediden de, hazırlayanların önemli kabul ettiği konular hakkında kesin bilgi vermesi beklenir. Tarihi tetkiklerden anlaşıldığına göre ilk ansiklopedinin Platon’un talebelerinden Speksippus tarafından M.Ö. dördüncü asırda yazıldığı tahmin edilmektedir. Ortaçağda, bütün bilgilerin tek bir ciltte toplanması için büyük gayretler sarfedilmiştir. Bunlardan biri Dominikli yazar Beauvais’li Vincent tarafından hazırlanmış olup, yazarın ifadesiyle zamanın bütün bilgilerini ihtiva etmekteydi. On yedinci asrın sonlarında ve 18. asrın başlarında alfabetik sıraya göre düzenlenmiş ansiklopedilerin yayınlandığı görülmektedir. Bunlardan ilki, 1704’te İngilizce olarak yayınlandı. Daha sonraki senelerde yayınlanan ansiklopediler, 1751-1772 arasında 17 cilt ve ilave iki cilt halinde yayınlanan ortak bir çalışma sonucu, bir yazar yerine pekçok mütehassıs kişi tarafından hazırlanan ve genel sistemi yayınlayanlar tarafından tesbit edilen bir eser olarak ortaya çıkmıştır. Bu yol modern ansiklopedileri hazırlatanların hemen hepsi tarafından benimsenmiştir. Böylece ansiklopedi daha doğru bilgiler verirken eserin daha geniş ve tarafsız olması da sağlanmıştır. İngilizlerin meşhur Encyclopedia Britannica'sı, Fransızların Encyclopédie’si ile hemen hemen aynı zamanda yayınlanmıştır. 1768-1771 arasındaki ilk baskısından itibaren kendine has bir özelliğe sahib olmuştur. Büyük ikinci baskısı 1910-1911’de yayınlanmıştır. 1929’daki 14. baskısından itibaren 24 cilt olarak ABD’de yayınlanmaktadır. Ansiklopedi yayını, 19. yüzyılda yayılmış ve hemen hemen her ülke, kendi ansiklopedisine 20. yüzyılın ortasında sahib olmuştur. Başlıca Enciclopedia İtaliana (İtalyanca, 1925), Enciclopedia Universal İlustrada (İspanyolca), Encyclopedia Americana (İngilizce) ve 30 cild olarak ve 1957 - 1960 arasında ikinci baskısı yayınlanan Bolşaya Sovetskaya Entsiklopedya (Rusça) 93 cild olarak yayınlanmıştır. Almanya ise 18. asır geleneğine sadık kalarak Grosse Brockhaus adlı eserin 16. baskısını Brockhaus Conversationslexion ismi altında yayınlamıştır. 1961’de yayınlanan Meyers Neunes Lexicon ise bunun bir taklididir. Ancak bu iki eser için, normal lügatlarda bulunan kelimeleri ihtiva ettiklerinden ansiklopedik lügat olarak sınıflamak yerinde olur. 1935’te kurulan “Encyclopedia Françoise” 21 ciltlik bir eser olarak planlanmıştır. Lügat ansiklopedi olarak ün yapmış olan İtalyan Dizionaria Enciclopedica ve Fransız, Larousses’u da önemli eserlerdir. İslam dünyasında ve Türkiye’de ansiklopedi : Müslümanlar ansiklopedi karşılığında Külliyat, Dairat-ül-mearif, Muhit-ül-mearif, Kamus, Mevdua, Tabakat ve Mevsu’at gibi isimler kullanmışlardır. İslam tarihinde ve Osmanlı Devletinde yapılan ansiklopedi çalışmalarının pek azı genel ansiklopedi niteliğindedir. Genel ansiklopedi niteliğini kazananların bazıları şunlardır: Farabi’nin İhsau’l-Ulum ve Et-Ta’lim-us-Sani’si, İbn-i Sina’nın Eş-Şifa’sı, Resail-i İhvan-ı Safa, Ebu Hayyan Tevhidi’nin Risale fi’l-Ulum’u, Şah Veliyyullah Dehlevi’nin Huccet-ullah-il-Baliga’sı, Nev’i’nin Netayicü’l-Fünun’u, Taşköprüzade’nin Miftah-us-Seade’si (Bu eser müellifin oğlu tarafından Mevduat-ul-Ulum adıyla Türkçeye tercüme edilmiştir.); ayrıca Katip Çelebi’nin Keşf-üz-Zünun’u, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’si, Şemseddin Sami’nin Kamus-ul-A’lam’ı, Emrullah Efendinin Muhit-ul-Mearif’i (1900), Mehmed İzzet’in Rehber-i Umur-i Beytiyye’si (3 cilt, 1908), Ali Seydi’nin Musavver Dairet-ul-Mearif’i, Ahmed Rıfat’ın Lugat-ı Tarih ve Coğrafya’sı (1881), Batrik el-Bustani’nin Dairet-ul-Mearif’ini (1900) saymak gerekir. Özel manada ansiklopedik eserler çok daha fazla telif edilmiştir. Bunlar değişik isimler altında toplanmışlardır. Daha ziyade kullanılan tabir “tabakat”tır. İbn-i Sa’d’ın Tabakat’ı, İbn-i Subki’nin Tabakat-ül-Kübra’sı, İbn-i Cülcül’ün Tabakat-ül-Etibba ve’l-Hükeması’nı zikredebiliriz. Ayrıca tıp sahasında İbn-i Sina’nın El-Kanun fi’t-Tıp, Zekeriya Razi’nin El-Havi’si, edebiyat sahasında Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lugat-it-Türk’ünü sayabiliriz. Cumhuriyet devrindeki ansiklopedik çalışmalara gelince; ilk yayınlanan ansiklopedi Hayat Ansiklopedisi’dir. Daha sonra 1940’ta İslam Ansiklopedisi yayınlanmıştır. 1943’te İnönü Ansiklopedisi, (1950’den sonra Türk Ansiklopedisi olarak yayınını tamamlamıştır). 1961’de Hayat Yayınlarının hazırladığı Hayat Ansiklopedisi, 1968’de Arkın Kitabevinin çıkardığı Cumhuriyet Ansiklopedisi ilk genel ansiklopedilerdir. Son yıllarda ise genel ve özel birçok ansiklopedi çıkarılmaktadır. Türkiye Gazetesi Yayın Topluluğu tarafından çıkarılan Rehber Ansiklopedisi, İslam Alimleri Ansiklopedisi, Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi, İslam Tarihi Ansiklopedisi, Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, Sağlık Ansiklopedisi, Evliyalar Ansiklopedisi bunlardan bir kaçıdır. Hepsi telif eserdir. |