Geri    

 

 

  İleri

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD)

DEVLETİN ADI

Amerika Birleşik Devletleri

BAŞŞEHRİ

Washington

YÜZÖLÇÜMÜ

9.363.123 km2

NÜFUSU

252.063.000 (1991)

RESMi DİLİ

İngilizce

DİNİ

Hıristiyanlık

PARA BİRİMİ

Amerikan doları

Ormanları, çölleri, dağları, yüksek düzlükleri ve verimli ovaları ile çeşitli özellikleri bulunan dünyanın en büyük ülkelerinden biri. Kıta üzerinde bulunan ABD; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus’a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. Saatte 96 km hızla giden bir tren, ülkenin bir ucundan öbür ucuna 48 saatten fazla bir zamanda varabilir.

Alaska ve Hawai’yi de içine alan ABD’nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Alaska, Kanada’nın kuzeybatısındadır. Hawai ise, Büyük Okyanusda olup, kıta üzerindeki ABD’nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en fazla olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas ikinci gelmektedir. Teksas başlı başına Fransa’dan büyüktür. Alaska ise Teksas’tan iki kat daha geniştir.

Tarihi

12 Ekim 1492’de Kristof Kolomb Amerika kıt’asını keşfettikten sonra ilk olarak İngilizler 1607’de Virgina’da Jamestown’a yerleştiler.

Büyük ekonomik fırsatlar, dini ve siyasi özgürlük haberlerinin çekiciliği ile bir çok ülkeden göçmenler giderek Birleşik Amerika’ya akın ettiler. Göçler en çok 1880-1914 yılları arasında oldu. 1820 ile 1973 yılları arasında ABD 46 milyondan fazla göçmen kabul etmiştir. Bunların çoğu Avrupa’dan olmakla beraber, Latin Amerika, Asya, Afrika, Avustralya ve Kanada’dan da fazla mikdarda gelenler oldu. Bugün Kuzey Amerika’nın ilk yerlileri olan Kızılderililerden 1.360.000’e yakın bir nüfus kalmıştır (1987). Bunların çoğu batıda yaşamakla beraber, güney, kuzey, orta bölgelerde de Kızılderili vardır. 300’den fazla birbirinden ayrı Kızılderili kabilesinden en büyüğü, güneybatıdaki “Navaho” kabilesidir. On yedinci asır başında kızılderili nüfusu Avrupa’nın o tarihteki nüfusundan fazla idi. Ancak bu millet soy kırımına tabi tutuldu. Zenciler Amerika’ya önce Afrika’dan köle olarak getirilmiştir.

Abraham Lincoln’un 1863’teki Kölelerin Azad Edilmesi Bildirisi ile bunların hür oldukları, 1865’te Amerikan Anayasası’ndaki on üçüncü değişikliğin onaylanması ile kabul edildi. Bunların torunları şimdi nüfusun yaklaşık % 12’sini meydana getirirler. Zenciler ülkenin her tarafına dağılmışlardır. Chicago şehrinde zenci nüfusu bugün 1940’takinin üç katı yaklaşık olarak iki milyondur. Zenci nüfusun en fazla olduğu yer New York eyaletidir. 20 yılda bir milyona yakın bir artışla 2.402.000 olmuştur.

Avrupalıların göçleri sonunda Amerika’da çeşitli koloniler kuruldu. 4 Temmuz 1776’da 13 Amerikan kolonisi İstiklal Beyannamesini imzaladılar. İngilizlerle yapılan bağımsızlık savaşlarını kazanarak istiklallerini kazandılar. Böylece ABD kurulmuş oldu. 1787’de ilk Anayasası hazırlandı ve George Washington ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Önceleri Philadelphia’da bulunan federal başkent 1801’de Washington’a nakledildi. 1803’de Leousinia Fransa’dan, 1801’de Florida İspanya’dan satın alınarak ABD topraklarına katıldı. 1860’da kölelik konusundaki anlaşmazlıklar neticesinde Güney Carolina ve altı güney eyaleti birlikten ayrıldı ve bunlar Amerika Konfedere Eyaletlerini kurdular. 1861’de başlayan güney-kuzey içsavaşı 1 Ocak 1863’te güney eyaletlerdeki köleleri hürriyete kavuşturan bir beyannamenin yayınlanması ve buna bağlı olarak 9 Nisan 1865’te Konfedere Eyaletlerin teslim olması ile sona erdi. Bu savaş ABD’ye Guam ve Porto Riko’yu kazandırdı. 1867’de Alaska Rusya’dan 20 milyon dolara satın alındı. 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan edilerek Birinci Dünya Harbine katıldı. 7 Aralık 1941’de Japonların Hawai’deki Pearl Harbour üssüne saldırması üzerine ABD İkinci Dünya Savaşına da katıldı ve galip devlet olarak çıktı.

Fiziki Yapı

Amerika Birleşik Devletlerinin toprakları birbirinden farklı beş bölgeye ayrılır: Atlas Okyanusu kıyısındaki ovalar, Appalachian Dağları, içteki geniş düzlükler, batıdaki düzlükler, Pasifik Okyanusu kıyı sıradağları ve bunlarla deniz arasında kalan dar şerit.

Atlas Okyanusu kıyısındaki ovaların denizden yüksekliği oldukça fazladır. Güneye doğru gidildikçe genişleyen bu ovalar nüfus bakımından çok kalabalıktır.

Ovalar: İç ova, bölgenin tarıma elverişli ve tarımın yapıldığı en büyük bölgedir. Appalachian Yaylasından kayalık dağlara kadar uzanan bu bölgede dünyanın en büyük çiftlikleri bulunur. Yalnız eskiden buzlarla kaplı olan ovanın kuzeyi tarıma elverişli olmadığından pek tarım yapılmaz. Ovada Superior Gölü kıyısındaki Ozok yaylası, Güney Missouri’deki ova, Hito yaylaları gibi yaylalara da rastlanır. Burada bütün suları kolları ile toplayan Mississippi Irmağı bölgenin en büyük hayat kaynağıdır.

Yaylalar: Batıdaki düzlükler, yaylalar çok dağlıktır. Yükseklikler yer yer 4000 metreyi geçer. Bu dağlar Appalachian Dağlarından kopmuşlardır. Batı Okyanus kıyılarındaki kıyı dağlarına kadar uzanırlar. Dağların kuzeyinde kalan bölge ise, Amerika’nın en kurak yeridir. Yer yer tam bir çöl görünümündedirler.

Dağlar: Pasifik Okyanusu sıra dağları Amerika’nın batı kıyısı boyunca güneye doğru uzanır. Dağlar kıyıya sarp olarak inerler. Bu sebepten ovalar çok dardır. Nüfus buralarda fazladır. Doğudaki kıyı ovasından sonra en fazla nüfus bu bölgededir. Bölgedeki Sacramento ve San-Jook’ın ırmaklarının akdığı vadiler, hem yerleşim hem de verim bakımından çok önemli yerlerdir.

Appalachian Dağları, zamanla pekçok değişikliğe uğramıştır. Yer yer yayla görünümündedirler. Büyük bir kısmı tarıma elverişli değildir. Şehirler daha ziyade kömür ve petrol olan bölgelerde toplanmıştır. Güneyde, Florida’dan Meksika’ya kadar uzanan, tarım bakımından çok zengin bir ova vardır.

İklim

ABD’de çok değişik iklimler görülür. Doğu ve batı kıyılarındaki sıradağlar, okyanusların iç kısımların iklimine te’sir etmesini önlediklerinden, bu kıyı şeritleri hariç bütün ülkede kara iklimi hakimdir.

Orta kısımlar çok yüksek olduğundan, mevsimler arasında pek fazla sıcaklık farkı yoktur. Appalachian Dağları mühim bir engel meydana getirmezler. Yaz mevsiminde orta bölgelere alçak basınç hakim olmasına rağmen, okyanustan gelen nemli hava Appalachianlar tarafından engellenmediği için orta bölgeler yaz mevsiminde bol bol yağış alırlar. Batı taraflarında yağış azalır.

Atlantik Okyanusuna kıyı olan şeridin güney kısmı nisbeten yağışlı ve ılıman olmasına rağmen, kuzeyi daha serin olup kışları pek şiddetli geçer.

Meksika körfezine bakan güney kısım açık ve düz olduğundan bu kısımlarda tropikal iklim hakimdir. Burada yazlar sıcak, kışlar ise ılımandır. Her mevsimde bol yağış görülür. Alaska kıyı şeridi, denizden etkilenen bir iklime sahib olmasına rağmen, iç kısımlarında çok şiddetli soğuklar görülür.

Tabii Kaynaklar

Su: Amerika’nın gelişmesinde suyun çok büyük rolü olmuştur. Batıdaki çöllük bölgeler dışında, ülkenin her tarafında bol tatlı su vardır. Mississippi, Ohia, Hudson ve Colorado gibi büyük nehirler binlerce kilometrelik tarım alanı olan verimli vadileri sularlar. Daha ilk günlerde iyi işleyen bir tarım sisteminin kurulması, endüstrinin gelişmesi hep bol su kaynakları ile mümkün olmuştur.

Bugün şehirlerde günlük ihtiyaç için harcanan su, çiftçilerin tarlalarını sulamakta kullandıkları suyun % 63’ü, endüstride kullanılan tatlı suyun % 93’ü ve elektrik üretimi için kullanılan suyun hemen hemen hepsi Amerika’nın nehir ve ırmaklarından sağlanır. İlk zamanlarda insan ve ticari eşya taşımacılığında önemli yeri olan nehirlerin bugün de yük taşımada önemli yeri vardır.

Ormanlar: ABD topraklarının yaklaşık üçte biri ormanlıktır. Bunun 240 milyon hektardan fazlası ticari nitelikte olup başta kereste, reçineler ve diğer ürünler ülkenin en büyük endüstri kaynaklarıdır. Orman ürünleri çok yaygın olarak kullanılır.

Birleşik Devletler ormanlarının yaklaşık 91 milyon hektarı, kanun gereğince, halkın faydalanması için “milli orman” olarak ayrılmıştır. Korunan bu ormanlar Amerikalılara geniş tatil alanları sağladığı gibi akar sular için gerekli su bölümü çizgisi ve yabani hayvanlar için de barınak olur.

Maden ve Mineraller: ABD kendi temel endüstrisi için gerekli metal ve mineral bakımından çok zengindir. Ülke kendi çelik fabrikaları için yılda 80 milyon tondan fazla demir üretir. Çelik, diğer 200.000 kadar ürünün yapımı için gereklidir. Demir cevherinin dörtte üçü, büyük göllerden Superior gölü bölgesinden çıkar. Her ne kadar derecesi yüksek cevherin büyük bir kısmı kullanılmış bulunuyorsa da daha yüzyıllarca yetecek kadar düşük demir cevheri vardır.

Amerika’nın başlıca tabii kaynaklarından ikincisi kömürdür ve bol mikdarda bulunmaktadır. Yüzlerce yıl yetecek geniş rezervleri vardır. Kömürün büyük bir kısmı elektrik üretimi için kullanılır ve ülkenin elektrik enerjisinin yarısı bu şekilde elde edilir. Plastik ve diğer sentetik maddelerin imali yanında kimya endüstrisinde de çok mikdarda kömür kullanılır.

Birleşik Devletlerdeki petrol kuyularından yılda 3.200.000.000 varilden fazla petrol çıkarılır. Gaz ve benzin gibi petrol ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması Amerika’nın en büyük endüstrilerinden biridir.

Ülkede enerjinin %33'ten fazlasını, doğal olarak elde edilen veya kömürden çıkarılan havagazı sağlar. Doğal gaz, evleri ısıtmak ve endüstride kullanılmak üzere büyük borularla gaz alanından binlerce kilometre uzaklıktaki şehir ve kasabalara taşınır.

Amerika’da büyük ölçüde çıkarılan öteki maden ve mineraller arasında çinko, bakır, gümüş ve sun’i gübre üretiminde kullanılan fosfat vardır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Birleşik Devletlerde her on yılda bir geniş ölçüde nüfus ve endüstri sayımı yapılmaktadır. 1790’da ilk sayım yapıldığında bu genç devletin nüfusu 4 milyondan az olup, çoğu doğu kıyısında yaşıyordu. Bugün 250 milyondan fazla nüfusu vardır. Son 20 yıl içinde pekçok insan ülkenin batı ve güney bölgelerine göç etmiştir.

Şehirler: Büyük Okyanus kıyısındaki California nüfus bakımından en büyük eyalettir. Atlas Okyanusu kıyısındaki New York eyaleti ikinci gelmektedir. Diğer bir batı eyaleti olan Colorado'da ise, ülkenin gösterdiği artışın hemen hemen iki katı oranında bir nüfus artışı olmaktadır. Arizona’nın nüfusu 1960’tan bu yana iki kat artarken, Nevada’nın ki, aynı müddet içinde üç katına varmıştır. Bir güney eyaleti olan ve güzel iklimi ile tanınan Florida’nın nüfusu 1960’tan bu yana takriben % 100 oranında artmıştır.

New York şehri Amerika’nın en büyük şehri ve dünyanın en büyük limanıdır. 1988 nüfusu 7.346.350 idi. Aynı zamanda, banliyölerin nüfusu yaklaşık 2 milyondur.

California’da Los Angeles 3.402.342 (1988) nüfusu ile ikinci büyük şehirdir. Chicago 2.994.100 nüfusu ile üçüncüdür. Yaklaşık 1.700.00 nüfuslu Philadelphia dördüncüdür. Philadelphia’nın Amerika tarihinde önemli bir yeri vardır. Çünkü Bağımsızlık Beyannamesi ile Birleşik Devletler anayasası burada onaylanmıştır.

Ülkenin başkenti Washington yaklaşık 637.000 nüfusa sahiptir. Ülkenin başkenti olarak özel bir şekilde planlanıp inşa edilmiştir.

Eğitim: Bir asır evvelinde yüzde yirmi olan okuma-yazma bilmeyenlerin oranı, bugün % 1’dir. Okul ve üniversitelere kayıtlı öğrencilerin sayısı 60.000.000 kadardır. Fen ve matematik derslerine, yabancı dillere verilen önem artmakta ve öğrencilerin diğer milletlerle çeşitli kültürler hakkında bilgilerinin genişletilmesine çalışılmaktadır. Öğretimde televizyon ve filimlerden geniş ölçüde faydalanılır. Eyaletlerin bir çoğunda 7-16 yaş arası için eğitim parasız ve mecburidir.

Sosyal güvenlik: İşçi 65 yaşında emekli olduğunda, daha önceki kazançları ile ilgili bir orana göre kendisine emekli aylığı bağlanır. 62 ile 64 yaşları arasında emekli olanların aylıkları daha azdır.

Din: Kendi ibadethanesini ve dinini seçme ve kendi vicdanına göre ibadet hürriyeti her Amerikalının hakkıdır. Birleşik Devletler Anayasası’nda yapılan ilk değişiklik şöyledir: “Kongre, belirli bir dinin mecburi olması için veya ibadet hürriyetini yasaklayan bir yasa yapamaz.” Her eyaletteki Amerikalılar aynı ibadet hürriyetine sahiptirler.

Bütün ülkede 219 mezhebe bağlı 331.000 yerel kilise grubu vardır. Dünyadaki bütün batıl inançların merkezi bu ülkedir. İslam, budist, Rus Ortodoks ve Yunan Ortodoks dahil, yeryüzündeki belli başlı dinlerin tamamı Birleşik Amerika’da temsil edilmektedir. İslamiyet’i kabul edenlerin sayısı günden güne artmaktadır.

Siyasi Hayat

Yönetim biçimi: Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten meydana gelen bir federal birliktir. Ulusal hükumetin merkezi, District of Colombia'dır. Anayasa, ulusal hükumetin bünyesinin ana hatlarını tesbit eder. Yetkileri ile faaliyetlerini belirtir. Kendine has anayasa ve yetkilere sahib olan her eyalet de öteki işlerden sorumludur. Her eyalet; yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin seçimle gelmiş kendi hükumetleri vardır.

Hükumet: Amerika’da hükumet, “halk hükumetidir”, halk tarafından kurulur. Kongre üyleri, başkan, eyalet yetkilileri, kasaba ve şehirleri yönetenler, halk tarafından seçilirler. Hakimler de, doğrudan doğruya halk tarafından seçilir veya seçilmiş yetkililer tarafından tayin edilir. Kamu görevlileri, görevlerini iyi yapmadıkları veya kanunları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerinde, görevden uzaklaştırılabilirler.

Anayasa, kişilerin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktadır. Ve bu hak ve hürriyetler, 1791’de Anayasa’ya eklenen ve İnsan Hakları Beyannamesi adı verilen ilk on değişiklikte belirtilmektedir.

Anayasa, hükümetin yetkilerini üçe ayırmıştır: Başında Başkan olan yürütme, Senato ve Temsilciler meclisi olmak üzere Kongre’nin her iki kanadını ihtiva eden yasama ve başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargı. Anayasa, her birinin yetkisini sınırlamakta ve birinin gereğinden fazla yetki sahibi olmasını engellemektedir.

Eyalet hükümetlerinde de, sistem, federal hükumet sisteminin hemen hemen aynıdır.

Her eyalette yürütme kuvvetinin başında bir vali vardır. Eyalet hükumetleri düzeni koruma, çocuk ve gençlerin eğitimi, yol inşaatı gibi işlere bakar. Federal hükumet, milli ve milletlerarası ve birden fazla eyaleti ilgilendiren meselelerle uğraşır. Vatandaşların günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. FBI diye bilinen Federal Soruşturma Bürosu; eyalet sınırlarını geçen suçluları, federal kanunlara aykırı hareket edenleri araştırır ve takib eder.

Federal hükumet:  ABD Başkanı, genel seçimle dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen Başkan, sürenin sonunda bir devre daha seçilebilir. Başkanın Amerika’da doğmuş ve yaşının en az otuz beş olması gerekir. Yılda 200.000 dolar üzerinde maaş ve ilaveten masrafları için de 50.000 dolar alır; fakat bunların toplamı üzerinden gelir vergisi öder. Ayrıca seyahat ve misafir ağırlama masrafı olarak vergiye tabi olmayan 100.000 dolar alır.

Başkan, Kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını “veto” eder veya bunu imzalamayı reddederse; Kongre’nin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır. Başkan; federal hakimleri, büyükelçileri, yüzlerce hükümet yetkilisini tayin eder. Başkanın ölümü, istifa etmesi veya kalıcı olarak sakatlanması halinde görevi seçime kadar başkan yardımcısı yürütür.

Birleşik Amerika Anayasası uyarınca, görev süresi tamamlanmamış bir Başkan, ancak görevi kötüye kullandığı iddiasının, yeterli delile dayanılarak, Temsilciler Meclisinde üyelerin üçte iki çoğunluğunun tasdik etmesi ile görevden alınabilir. Bugüne kadar yalnız bir Amerikan Başkanı görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştır. O da 1868’de muhakeme edilerek beraat eden Andrew Jackson’dır. Ancak 1974’te Başkan Richard Nixon dahil, yüksek makamda birçok yetkilinin karıştığı seçim kampanyasında kanundışı para toplama olayı mahkemeye intikal etti. Watergate olarak adlandırılan bu olayda Nixon, mahkemeye çıkmadan istifa etti ve yerine Gerard Ford geçti.

Yasama kolu olan Kongre; Senato ve Temsilciler Meclisi’nden meydana gelir. Senatörler 6 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıl için seçilirler. Senatör ve Temsilciler aday olmak istedikleri sürece tekrar seçilebilirler.

Elli eyaletin her biri, Kongre’ye iki senatör gönderir. Senatonun üçte biri, her iki yılda bir seçilir. Senatör seçilmek için adayın otuz yaşını doldurması ve seçilmesinden en az dokuz yıl önce Amerikan vatandaşı olmuş bulunması şarttır.

Temsilciler Meclisinin 435 üyesi vardır. Her eyalet, kendi nüfus oranına göre belli sayıda üyeye sahiptir. Eyaletler aşağı-yukarı eşit nüfuslu seçim bölgelerine ayrılır ve her bölgenin seçmenleri Kongre’ye bir temsilci üye seçerler. Bir üyenin en az yirmi beş yaşında ve en az yedi yıllık Amerikan vatandaşı olması gerekir.

Bir tasarının kanun olabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Dış siyaset: Ülkenin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi Başkan olmuştur. Bununla birlikte, yetkileri sınırsız değildir. Giriştiği taahhütlerin Kongre tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Amerika, Birleşmiş Milletlerin Anayasası uyarınca kurulan Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı (NATO), Amerika Devletleri Teşkilatı (OAS) gibi bölge savunma gruplarına ve barış ile gelişmeyi destekleyen diğer kuruluşlara da katılmıştır.

Amerika’nın yönetimindeki topraklar: Karaipler denizinde 9000 kilometrekarelik bir ada olan Porto Riko, Amerika Birleşik Devletlerine bağlıdır. 3.410.000 nüfusu ABD vatandaşıdır. Valilerini ve yasama meclislerini kendileri seçerler.

Yine Karaipler denizinde Virgin Adaları 1917’de Danimarka’dan satın alınmıştır. Adanın yüz bin nüfusu ABD vatandaşı olup, valilerini ve tek yasama organı olan Senato’yu kendileri seçerler. Virgin Adalarında 346 kilometkare tutan elli küçük ada vardır.

Panama’da; kanalın iki tarafında sekiz kilometre uzunluğunda bir kara şeridi olan Panama Kanalı Bölgesi, iki ülke arasındaki antlaşmalar uyarınca, 1904’ten 1978’e kadar Amerika’nın kontrolü altındaydı. 7 Eylül 1978’de iki ülkenin liderleri bölgenin % 65’ini 31 Aralık 1989’da ve geri kalan kısmını da 2000 yılında Panama’nın kontrolüne veren yeni bir antlaşma imzaladılar. Birleşik Devletlerin kanalın savunması ve işletilmesindeki sorumluluğu da bu tarihte Panama’ya devredilecektir.

Ekonomi

Tarım: Amerika, çok yumuşak bir iklim ve bol verimli topraklara sahiptir. Amerika kıt’ası üzerindeki toprakların % 47’si tarıma elverişli arazidir. 152 milyon hektar arazi ekilmekte ve 560 milyon hektar arazi de mer’a olarak kullanılmaktadır. Ekilen arazinin yaklaşık 20 milyon hektarı sulanmaktadır. Amerika’da yaklaşık olarak 2.300.000 çiftlik vardır. Bunların ortalama büyüklüğü 184 hektardır. Fakat doğudaki çiftlikler çok daha küçük olup, işin çoğunu aile fertleri yapmaktadır. Son elli yıl içinde çiftliklerde yaşayanların sayısı büyük ölçüde azalmıştır. Bugün sadece 6.200.000 kişi çiftliklerde yaşamaktadır. Bununla birlikte üretimde çok büyük bir artış vardır. Başlıca ürünleri mısır, buğday, pamuk, tütün ve meyvadır.

Sun’i gübre, zararlı ot ve böcekleri kontrol altına almak veya yok etmek için kimyevi maddeler kullanımı, bitki ile hayvan hastalıklarını kontrol altına almada geliştirilmiş metodlar, çiftliklerin verimini çok arttırmıştır. Çiftlik ürünlerini dondurma, konserve, saklama, paketleme ve pazarlamada modern usuller, israf ve bozulmayı önlemekte ve tüketiciye bozulabilir besin maddelerini yalnız mevsiminde değil bütün yıl boyunca elde etme imkanı vermektedir. Mısır, yulaf, pamuk, pirinç, soya fasülyesi ve tütün, yetiştirilen başlıca tarım ürünleridir.

Balıkçılık: Amerika, en büyük balık üreticisi ülkeler arasında yer alır. Tahminen 250.000 balıkçı vardır. Tutulan balığın yarısından fazlası insan gıdası, geri kalanı hayvan maması olarak veya endüstri ve ihraç için balık yağı çıkarmada kullanılır.

Endüstri: 20 milyon kadar Amerikalı imalat işlerinde çalışır. Bunlardan yaklaşık beş milyonu elektrikli gereçler ve ulaşım araçları dışında kalan makine imalatı ile uğraşır. Her birinde bir milyondan fazla işçinin çalıştığı diğer endüstri bölümleri arasında gıdaların işlenmesi (konserve vb.), giyim, madeni eşya, elektrikli makinalar, tahta işleri ve mobilya, dokumacılık, matbaacılık, yayıncılık ve kağıtçılık vardır. Yeni Alaska Eyaletinin başlıca imalatı konserve, balık ve kereste; Hawai’nin ise, şeker, konserve ve ananastır.

Bugün endüstri süratle artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için daha az zamanda, daha az insan gücü kullanarak, daha çok üretimde bulunmaktadır. Amerikan ekonomisinin bir bütün olarak 1987’deki mal ve hizmetin yıllık üretim değeri gayr-i safi milli hasıla olarak 4.486.176.000.000 dolardı. Amerikan endüstrisi daha ziyade ülkenin doğusunda yerleşmiştir. Fakat batı ve güneyi de artık tarıma dayanan bölgeler olmaktan çıkmaktadır. Endüstri yayılmakta, merkez fabrikalarından uzakta ve tabii kaynaklara, pazarlara ve yetişmiş işçilerin bulunduğu yerlere yakın modern fabrikalar kurulmaktadır.

Haberleşme: Radyo, gazete ve televizyon önemli haberleşme araçları haline gelmiştir. Ülke yayınlarının hemen hepsi özel kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Hükumet, ülke içinde yayın yapmaz ve programların konusunu kontrol etmez. Yüzlerce istasyon İngilizceden başka dillerde yayın yapar. Aynı zamanda kamu güvenliği, havacılık, endüstri, deniz ve kara nakliyatının ihtiyaçlarına hizmet eden özel maksatlı istasyonlar vardır. 1989 sonuçlarına göre ABD’de 64.986.000 satışlı 1.616 günlük gazete, 17.561 radyo ve 6.387 televizyon istasyonu bulunmaktadır. Radyo alıcı sayısı 515.496.000, televizyon alıcısı ise 195.795.000’dir.

Ulaşım: En çok rağbet gören ulaşım aracı otomobildir. 139.000.000’dan fazla araba çalışmaktadır ve kullanılan benzin yılda 300 milyar litreyi geçer. Bugün yılda 10 milyon otomobil, kamyon ve otobüs üretilmektedir.

Amerika’nın her tarafındaki sert kaplama yüzeyli olan yolların uzunluğu 6.243.340 km civarındadır. Diğer yollar ise bir milyon kilometreden fazladır. 68.400 kilometrelik eyaletler arası geniş sür’at yolları, başlıca Amerikan şehirlerini birbirine bağlamıştır.

Şehirler arası ulaşım ve taşımacılıkta demiryolları önemini korumaktadır. Demiryollarının uzunluğu 296.497 kilometredir. Ayrıca St. Lawrence-Büyük göller su yolunun dışında 41.000 kilometrelik bir iç su yolu ağı da bulunmaktadır.

Uçakla yolculuk rağbet görmektedir ve yılda 500.000.000’den fazla insan uçakla yolculuk yapmaktadır. Ülkede 12.700 sivil havaalanı, 37 karayolu şirketi vardır. Yirmi altı bölgesel kontrol merkezi şehirlerarası hava trafiğini idare eder.

Dış ticaret: Birleşik Devletlerin başlıca ihraç malları arasında makine, tarım ve otomotiv ürünleri ile uçak, kimyasal maddeler, yiyecek (kahve dahil), demir ve çelik ürünleri gelir. 1990 yılında Birleşik Devletlerin ihracatı 392.627.400; ithalatı ise 516.717.500 dolar olmuştur. Son yıllarda ticaretteki bu dengesizlik çoğunlukla 1974’te dünya piyasasında petrol fiatının üç kat artması ile başlayan petrol ithali giderindeki artışlardan kaynaklanmaktadır.

Yeryüzü bilimleri: ABD’li bilim adamları son bir kaç yıldır, birçok önemli konuda ilerlemeler kaydetmişlerdir. Yeryüzünde çok çeşitli tabii kaynaklar ile çevre incelemeleri konusunda önemli uygulamaları olabilecek özellikler ve olayları gözlemek ve kaydetmek için karada ve uzayda kullanılmak üzere yeni araçlar geliştirilmiştir. Dünyanın uydu tarafından incelenmesi, ürün tahmini ve ürünün sağlığının takibi, su kaynaklarını kirleten şeylerle; su baskını alanlarının tesbiti ile kara ve su planlamasında kullanılacak çeşitli haritaların hazırlanması için büyük yardım vad etmektedir.

Uzay: 1958’deki ilk uydusundan bu yana ABD Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA) insanlı ve insansız olarak yüzlerce uzay aracını uzaya göndermiştir.

Bunlardan bazıları inceleme aletlerini dünya üzerine çevirir, diğerleri ise uzay boşluğunu inceler. Bazıları da yakın incelemeler için Jüpiter ve Satürn gibi uzak gezegenlerin yanından uçarlar. Bu uçuşların sonuçları teknolojide tamamiyle yeni sahalar açmıştır. ATS-6 gibi tecrübi haberleşme uyduları, sağlık ve tıbbi yardımı yaygınlaştırmada ve Birleşik Devletlerin uzak bölgelerinde yaşıyanlara üniversitelerden radyo ve video yayınları ile eğitim programını ulaştırmada yeni usüller getirdiler. ATS-6, Hindistan hükumeti tarafından daha önce hiç televizyon görmemiş yüzlerce köylüye sağlık, tarım ve mesleki kabiliyet sağlamak üzere eğitici programlar yayınlamada kullanılmıştır.

Ayın üzerine inmek için yapılan tarihi altı Apollo uçuşu bir gezegenin insan tarafından incelenmesini sağlamıştır. Astronotlar Ay’dan 360 kg ağırlığında kaya ve başka maddeleri alarak dünyaya getirmişlerdir.

İnsansız olarak yapılan diğer gezegenlerarası araştırmalarda, Mariner 10 uzay gemisi, güneşe en yakın gezegen olan Merkür’ün yanından üç kere geçerek bu gezegenin dünya ve ay ile olan benzerliklerini ortaya çıkarmıştır. Mariner 9 ise bir yıla yakın süre Merih yörüngesinde uçmuş ve iki Viking uzay gemisinin uçuşu ile 1976’da Merih’e inişlerini hazırlamıştır. Viking uçuşları Merih yüzeyinin fevkalade fotoğrafları ile dünya şartlarının daha iyi bir şekilde anlaşılmasına yol açacak meteorolojik ve jeolojik bilgi sağlamıştır. 1973 ve 1974 yıllarında Pioneer 10 ve 11 uzay gemileri Jüpiter gezegeninin ilk defa yakın fotoğraflarını çekmişlerdir. Pioneer 10 gezegen yolculuğuna bizim güneş sistemimiz dışında devam ederken, Pioneer 11, etrafındaki halkalarla esrarengiz bir gezegen olan Satürn’e doğru yola çıkarak 1979 Eylül’ünde oraya varmıştır.

1978 Aralık ayında, aynı yıl daha önce bir tarihte atılmış iki Pioneer uzay gemisi Venüs’e ulaşmıştır. Birinci uzay gemisi Venüs etrafında yörüngeye girmiştir. Ve hala bu yörüngede gözlemlerini sürdürmektedir.

İkinci uzay gemisi ise beş ayrı bilimsel parçaya ayrılarak Venüs’ün atmosferine girmiş ve gezegenin yüzeyine inmiştir.

Üçlü ekipler halinde dokuz astronot 1973 Mayıs’ından 1974 Şubatına kadar dünya yörüngesindeki uzay istasyonu Skylab’de çalışmıştır. Projenin vaktinden evvel sona erdirilmemesine sebep olabilecek birçok teknik problemlere rağmen elektronik, yerbilimleri, güneş fiziği, tıp ve biyoloji alanlarında elde edilen bilgiler dolayısı ile Skylab, 1970’li yılların en verimli bilim mühendislik projesi olmuştur.

Voyager, 1980 Kasımında Satürn yörüngesinde uçarken bilim adamlarını hayrete düşüren bilgi toplamış, üç yeni ay ile gezegenin etrafını çevreleyen bin veya daha fazla halka keşfetmiştir. 1986’da Üranüs’e ulaştığı gibi 1989’da da Neptün’e ulaşacak olan Voyager 2’nin Satürn yakınından geçmesi, yeni keşifler ve harikulade fotoğraflar sağlayacaktır.

Amerika’nın sonuncu en önemli uzay programı, uluslararası katılmalar ile daha ekonomik ve daha sık uzay uçuşlarına imkan sağlayacak, yeniden kullanılabilir bir uzay aracı olan, uzay mekiğidir. 1984 yılı başlarında uzay mekiği başarı ile seyahatini tamamlayıp, dönmüştür.

1986 uzay mekiği, uçuşunu gerçekleştirdiği sırada Atlas Okyanusu üzerinde infilak etti. Bu hadise, insanlı uçuşların bir süre ertelenmesine sebeb oldu. Uzay mekiği programı 1989’da devam etti ve beş sefer yaptı.