Güney Amerika’da Brezilya’da Amazon Nehrinin suladığı veya sular altında bıraktığı büyük bir havza. İki eski fakat yüksek olmayan kristal plato arasındaki genç ve çökelmiş bir ovadan ibarettir. Kuzeyde Guiana yaylaları, batıda Andean Cordillera ve güneyde Brezilya yaylası ile çevrilidir. Pekçok bölge deniz seviyesinden 60 m yüksekliktedir. Ancak bazı yerler 120–140 metreye kadar yükselir. Amazon’da en çok dikkati çeken ekvatoral ormanlardır. Sık orman hemen hemen tüm bölgeyi halı gibi kaplar. Alçak bölgeler yükseklere nazaran daha çeşitli bitki ve hayvana sahiptir. Havzanın su basmayan ormanlarında mobilyacılıkta kullanılan sert ağaçlar yetişir. Sulanan arazideki Mahogani ve Brezilya cevizi gibi ağaçlardan inşaat kerestesi olarak istifade edilir. Bölgedeki ağaçların ortak özelliği, güneş görebilmek için, boylarının çok uzun olmasıdır. Bölgede ormanların yanında çok geniş çayırlara da rastlanır. Havzada çeşitli böcek, sürüngenler ile kuşlar bulunur. Büyük memeliler ise azdır. İklim: Amazon havzasının iklimi insanlar için elverişli olmayan bir karaktere sahiptir. İki mevsim halinde görülür. Birisi üç ile beş ay süren kurak, ikincisi de bol yağmurlu geçen yağışlı mevsimdir. Bölgenin metrekareye düşen yıllık yağış oranı 2000-3000 mm arasındadır. Sıcaklık ise gündüzleri 27 ile 32; gece de 21 ile 27 derece arasında değişmektedir. Eylül ve Kasım ayları arası ılık geçer. Kuraklık bu aylarda yerini yağışlı mevsime terkeder. Amazon’un doğu havza kesimleri boyunca rüzgarlar doğu ve kuzeydoğudan kuvvetli eserler. Aralık-nisan arasındaki yağmurlu mevsim nemli havanın ekvatora ve güneş ışığının dünya yüzeyine dik geldiği kısımlara doğru enleme bağlı hareketi ile aynı zamana rastlar. Nüfus: Havza’da 4 milyon insan yaşar. Bu nüfusun 75.000 kadarı kızılderilidir. 50.000’i Brezilya’da yaşamaktadır. Safkan kızılderili sayısı çok azdır. Bunlar bölgenin haricindeki yerlerde yaşarlar. En çok nüfus toplulukları, Amazon ağzında Belem-a ile Braganca’dan uzanan sahillerde görülür. Marajo adasından, Amapa’ya kadar uzanan yerlerde nüfus kalabalıktır. İkinci büyük topluluk da, Amazon Nehri boyunca, Rio Negro’nun kavşak noktasında ve Manaus şehri civarında yerleşmiştir. Amazon Nehrinin kenarlarında kurulmuş önemli bir şehir yoktur. Manaus ve Santrarem gibi bazı şehirler ise, büyük kolların Amazon Nehrine döküldüğü yerlerde kurulmuştur. Amazon'un keşfi: Burası ilk defa 1540-1541 yıllarında İspanyol Francisca ve Orellana tarafından keşfedildi. On altıncı yüzyılın ilk yıllarında İspanyollar ve Portekizliler; altın ve gümüş aramak, kızılderilileri köle olarak kullanmak için Güney Amerika kıtasını alt üst ettiler. Bu arada büyük bir alan keşfedilmiş oldu. Amazon’un birçok Avrupalı tarafından on dokuzuncu asır boyunca ve sonra incelemesi yapıldı. En önemli inceleme 1960 yılında ABD ile Brezilya’nın ortaklaşa yaptıkları projedir. Bu incelemenin sonunda Amazon’un alanının tahminlerin üstünde olduğu ortaya çıktı. Amazon’un ekonomisi: 1839’da kauçukların kükürtle sertleştirme işleminin keşfedilmesinden sonra Amazon bölgesinin önemi fazlalaştı. Bu keşif bölgenin önemli bir tabii kaynağının endüstride geniş ölçüde kullanılmasını mümkün kıldı. 1930 tarihinden itibaren Japon göçmenler karabiber üretimini tanıttılar. Tetrafirme’nin sağ kesiminde başarıyla karabiber yetiştirildi. 1950’li ve özellikle 1960’lı yıllarda Amazon’da daha değişik gelişmeler oldu. Son senelerde Belem’in dış kenarında bütün Amazon’un ihtiyacını karşılayacak Çimento fabrikası, Manaus’ta bir petrol rafinerisi, Belem’in iç kesimlerinde küçük sanayi bölgeleri ve inşaat malzeme fabrikası kuruldu. Amazon’un bu şekilde gelişmesi, Brezilya ekonomisine büyük fayda sağladı. Sanayinin gelişmesi ve sorumsuz kesimler neticesinde Amazon ormanları çok azaldı. Eski duruma getirmek için 1990’da başlayan çalışmalara milyarlarca dolar ayrıldı. |