İnsân ile Allahü teâlâ arasında en büyük perde,
insânın nefsidir. (Nefsini bırak da, bana
gel! Aradığın güneşi örten bulut, sensin! Kendini bil!)
buyuruldu. Nefsin aradan kalkması, vicdânî [Kalbe âid] ve zevkî bir
işdir. Söz ve yazı ile bildirilemez. Kitâb okumakla anlaşılmaz. Ezelde
ihsân edilmiş olması ve Allahü teâlânın cezb etmesi [çekmesi] lâzımdır.
Sebebler âlemi olan bu dünyâda, muhabbet şartı ile, bir Velînin sohbeti
kâfîdir. Muhabbet çok olduğu kadar, Onun kalbinden yayılıp, kendine
gelen feyzlerden, ma’rifetlerden çoğunu alıp, kemâlâta kavuşur. (Kişi sevdiği ile berâberdir) Hadîs-i şerîfi,
bunu haber vermekdedir.