Kıymetli kardeşim Muhammed Sücâdil! Ma’nevî nisbet
[ya’nî bir Velîye muhabbet], kuvvetli olursa, ondan gelen feyzleri
almakda sohbetin ve uzakda olmanın farkı olmaz. Allahü teâlâ, enfüsde
[insanda] ve âfâkda [insanın hâricinde] değildir. Onu bu ikisinin
hâricinde aramalıdır. Buna akl ermez.
Büyüklerimiz, beş vakt nemâzdan sonra, elleri
kaldırarak, Fâtiha okumadı. (Hazânet-ül
rivâyât) kitâbında diyor ki, (Hâcetlere kavuşmak için,
farzlardan sonra, Fâtiha okumak bid’atdir.) Müsâfeha da böyledir. İmâm-ı
Nevevî (Ezkâr) kitâbında diyor
ki, (Karşılaşınca müsâfeha etmek müstehabdır. Fekat, bunu sabâh ve
ikindi nemâzlarından sonra, âdet etmemelidir. Ba’zan yapmak sünnetdir.[1])