Burhân
Burhân/delil, kesin sonuç elde etmek için kesinlik taşıyan
öncüllerden oluşturulmuş bir kıyastır.
Kesinlik taşıyan öncüller ise, altı kısımdır:
Evveliyyât (aksiyomlar):
Bir, ikinin yarısıdır.
Bütün, parçadan daha büyüktür.
Müşâhedât (gözlemler):
Güneş aydınlatıcıdır.
Ateş yakıcıdır.
Mücerrebât (deneyimler):
Sakmunya safrayı gidericidir.
Hadsiyyât (sezgiler):
Ay, ışığını Güneşten almaktadır.
Mütevâtirât (doğru haberler):
Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)
peygamberlik davasında bulundu ve mucize gösterdi.
Kıyası, kendilerinde olan önermeler:
Zihinde mevcut olan "iki eşit parçaya bölünme" ilişkisi gereği
"dört, çifttir" dememiz gibi.
Cedel
(Diyalektik)
Bu, yaygın olarak bilinen öncüllerden oluşan kıyastır.
Hatâbe (Retorik)
Bu, kendisine güvenilen bir kişiden alınıp kabullenilmiş
yahut
tahmine dayalı öncüllerden oluşan kıyastır.
Şiir (Poetik)
Ruhun rahatlamasına
veya
sıkılmasına yol açan öncüllerden oluşan kıyastır.
Mugâleta
(Sofistik)
Bu, gerçeğe benzer
veya
yaygınlık kazanmış sahte
yahut
kuruntu ürünü yalan/yanlış öncüllerden oluşan kıyastır.
Oysa (mantıkta) güvenilir olan sadece
burhândır.
Bu husus risalenin sonu olsun.
Burhan:
Burhan,
yakînî bilgi ifade etmek için yakînî mukaddimelerden oluşan bir
kıyas türüdür.
Yakînî bilgiler altı çeşittir:
1 Evveliyyât:
"Bir ikinin yansıdır" - "Bütün parçasından büyüktür" gibi.
2 Müşâhedât:
"Güneş aydınlatıcıdır" - "Ateş yakıcıdır" gibi.
3 Mücerrebât:
"Sakamonya safrayı giderir" gibi.
4 Hadsiyyât:
"Ay ışığını güneşten almaktadır" gibi.
5 Mütevatirât:
Muhammed (sallallahü
aleyhi ve sellem)
peygamberlik iddia etti ve mucizeler gösterdi" gibi.
6 Kıyasları kendileriyle birlikte olan kazıyyeler [Fıtriyyât]:
"Dört, çift bir rakamdır" gibi. Bu kazıyye, iki denk sayıya
bölünebilir olmak gibi zihinde her an hazır olan bir vast [hadd-i
evsat] sebebiyle hâsıl olmuştur.
[Kıyâsın
şekil itibarıyla taksimini tamamlayan musannıf buradan itibaren
kıyasın maddesi [kıyası meydana getiren kazıyyeler] itibariyle
taksimine başladı.
Kıyâs, maddesi itibariyle beş kısımdır:
1.
Burhan 2. Cedel 3. Hıtâbet 4. Şiir 5. Muğâlâta
Kıyâsın bu beş kısmına sına’ât-ı hamse [beş sanat] de denir.
Ayrıca bu kısımlar, kıyas çeşitlerinin güç itibariyle de taksimini
temsil etmektedir.]
Cedel,
meşhur mukaddimelerden oluşmuş bir kıyas türüdür.
Hatâbe,
kendisine yakînen inanılan şahıslardan kabul edilen veya doğru
olduğu zannedilen mukaddimelerden oluşan bir kıyas türüdür.
Şiir,
nefsin hoşlandığı veya tiksindiği bir takım mukaddimelerden oluşan
bir çeşit kıyastır.
Muğâleta,
gerçeğe veya meşhur mukaddimelere benzeyen veya yalan olan vehim
ürünü mukaddimelerden oluşan bir kıyas türüdür.
İlimlerde asıl olan “burhan”dır.
son |
الْبُرْهَانُ
هُوَ قِيَاسٌ مُؤَلَّفٌ مِنْ مُقَدِّمَاتٍ يَقِينِيةٍ لإِنْتَاجِ
الْيَقِينِيَّاتِ.
وَالْيَقِينِيَّاتُ
أَقْسَامٌ:
أَحَدُهَا أَوَّلِيَّاتٌ.
كَقَوْلِنَا: الوَاحِدُ نِصْفُ
الاِثْنَيْنِ وَالْكُلُّ أَعْظَمُ مِنَ الجُزْءِ.
وَمُشَاهَدَاتٌ.
كَقَوْلِنَا: الشَّمْسُ مُشْرِقَةٌ
وَالنَّارُ مُحْرِقَةٌ.
وَمُجَرَّبَاتٌ
.
كَقَوْلِنَا: السَّقمُونيَا
مُسَهِّلَةٌ لِلصَّفْرَاءِ.
وَحَدْسِيَّاتٌ
كَقَوْلِنَا: نُورُ القَمَرِ
مُسْتَفَادٌ مِنْ نُورِ الشَّمْسِ.
وَمُتَوَاتِرَاتٌ
كَقَوْلِنَا: مُحَمَّدٌ صلى اللّه
عليه وسلم ادَّعى النُّبُوَّةَ، وَظَهَرَتِ المُعْجِزَةُ عَلَى يَدِهِ
وَقَضَايَا قِيَاسَاتُهَا مَعَهَا.
كَقَوْلِنَا: الْأَرْبَعَةُ زَوْجٌ
بِسَبَبِ وَسَطٍ حَاضِرٍ فِي الذِّهْنِ وَهُوَ الاِنْقِسَامُ
بِمُتَسَاوِيَيْنِ.
وَالجَدَلُ:
وَهُوَ قِيَاسٌ مُؤَلَّفٌ مِنْ مُقَدِّمَاتٍ مَشْهُورَةٍ لاَ
مُسَلَّمَةٍ عِنْدَ النَّاسِ أَوْ
عِنْدَ الخَصْمَيْنِ.
كَقَوْلِنَا: الْعَدْلُ حَسَنٌ
وَالظُّلْمُ قَبِيحٌ.
وَالخَطَابَةُ:
وَهِيَ قِيَاسٌ مُؤَلَّفٌ مِنْ مُقَدِّمَاتٍ مَقْبُولَةٍ مِنْ شَخْصٍ
مُعْتَقَدٍ فِيهِ أَوْ مَظْنُونَةٍ.
وَالشِّعْرُ:
وَهُوَ قِيَاسٌ مُؤَلَّفٌ مِنْ مُقَدِّمَاتٍ مَقْبُولَة مُتَخَيَّلَةٍ
تَنْبسِطُ مِنْهَا النَّفْسُ أَوْ
تَنْقَبِضُ.
وَالمُغَالَطَةُ:
وَهِيَ قِيَاسٌ مُؤَلَّفٌ مِنْ مَقَدِّمَاتٍ كَاذِبَةٍ شَبِيهَةٍ
بِالْحَقِّ أَوْ بِالْمَشْهُورِ
أَوْ مِنْ مُقَدِّمَاتٍ وَهْمِيَّةٍ
كَاذِبَةٍ
وَالْعُمْدَةُ هُوَ الْبُرْهَانُ لاَ غَيْرُ
.
انْتَهى.
وليكن هذا آخر الرسالة في المنطق
أدعو اللّه تعالى أن ينفعكم به |