Geri

   

 

 

İleri

 

12. İnsanın Kendini Övmesi ve İyiliklerini Anlatması

Allahü teâlâ "Nefislerinizi temize çıkarmayın."[107]

Bil ki, insanın kendi iyiliklerini anlatması iki kısımdır: Sevilmeyen ve sevilen, öğünmek için, arkadaşları üzerine üstünlüğü göstermek ve benzeri haller için yapılan iyilikleri anma, sevilmeyen ve kötülenen şeydir. Makbul olanı ise, dinî bir maslahata bağlı olanıdır. Bu da iyiliği emredici, kötülükten alıkoyucu olmakla, öğüt verici olmakla yapılır, yahut gerekli bir işi göstermek, yahut öğretmek, yahut terbiye vermek, yahut nasihat vermek için, yahut uyarmak için, yahut iki kimsenin arasını düzeltmek için, yahut kendinden bir kötülüğü savmak için, yahut benzeri şeyler için yapılan övme ve iyilikleri anlatmalardır ki, bunlar makbuldür. İnsan bu maksadlarla kendi sözünün daha iyi kabul edileceğini ve anlattıklarına daha çok güvenileceğini niyet ederek iyiliklerini anlatır. Yahut der ki, benim dediğim bu söz, öyle bir sözdür ki, onu benden başkasında bulamazsınız, bunu ezberleyin gibi sözler söyler, yahut bunun benzeri söz söyler. Bu konuda bu mana üzerinde sayılamayacak kadar deliller gelmiştir:

709- Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'in şu sözü gibi:

"Ben Peygamberim, yalan yoktur. Ben Âdem evlâdının efendisiyim. Kendisine ilk arz açılacak kimseyim. Ben Allah'ı en iyi bileniniz ve takvası en çok olanmızım. Ben Rabbimin yanında (himayesinde) gecelerim." Buna benzer rivâyetler çoktur.

Yusuf aleyhisselâm da (Mısır Melikine):

"Mısır arazisinin hazineleri üzerine beni görevli kıl. Ben, koruyan ve bilen kimseyim." dedi.[108]

Şuayb aleyhisselâm dedi:

"Beni İnşâallah sâlihlerden bulacaksın."[109]

Osmân (evinde aleyhtarları tarafından) kuşatıldığı zaman, (radıyallahu anh) şu sözleri söylemişti:

Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu bilmiyor musunuz?:::”

“(Tebük savaşının sıcak ve kurak günlerinde sefere çıkan) o zor günlerin ordusunu kim teçhiz ederse, ona cennet vardır. Ben o askerleri teçhiz ettim. Bilmiyormuşunuz ki, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem: (Medine'deki) Rûme kuyusunu kazana Cennet vardır. Ben de onu kazmıştım (ve sebil yapmıştım)? Peygamberin dediği sözde onu doğrulaym, buyurmuştur. "[110]

710- Sa’d ibn Ebi Vakkas'dan (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde, Küfe halkı kendisini Ömer ibn Hattâb (radıyallahü anh) Hazretlerine şikâyet ettikleri zaman ve güzel namaz kıldırmıyor, dediklerinde, Sa'd şu cevabı vermişti: Vallahi ben, Allahü teâlâ yolunda ilk ok atan Arablar'dan bir adamım. Biz Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ile savaşanlardık..."[111]

711- Hazreti Ali'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde o şöyle demiştir:

“Tohumları çatlatıp bitiren ve nefisleri yaratan hakkı için, Peygamber benim hakkımda söz verdi ki, beni ancak Mü’min sever ve bana ancak münafık buğz eder."[112]

712- Ebû Vâil'den yapılan rivâyetde şöyle anlatmıştır: İbn Mes’ûd (radıyallahu anh) bize hutbe okuyup şöyle dedi:

“Vallahi ben, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in ağzından yetmiş küsur sûre aldım. Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in ashâbı da bilmişlerdir ki, ben Allahü teâlâ'nın kitabını onlardan daha iyi bilenim. Bununla beraber ben onların en hayırlısı değilim. Eğer Denden daha bilgili bir kimseyi hileydim (ondan ilim almak için) sefere çıkardım."[113]

713- İbn Abbâs'dan (radıyallahü anhüma) yapılan rivâyete göre, kendisine, yürümeyen bir deveye çare bulmaktan soruldu, bunun üzerine (çare isteyen adama): Tam bilgi verecek kimseye düştün, (Bu konu da seni ancak ben aydınlatırım.) dedi...[114] Buna benzer örnekler çoktur, hepsi anlatılamaz.

Bu şekilde olan övünmelerin hepsi anlattığımız maksadlara bağlı olarak caizdir. Başarı Allah'dandır.