Geri

   

 

 

İleri

 

3. Hasta Ne Söyler, Yanında Ne Söylenir, Ona Ne Okunur, Hali Nasıl Sorulur

353- Hazret-i Âişe'den (radıyallahü anha) rivâyet edildiğine göre, "Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem, yatağına girince, iki avucunu bir araya getirir sonra onlara üfürürdü de avuçlarına şunları okurdu: İhlâs, Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûrelerini... Sonra elleriyle bedeninden erişebildiği yerleri meshederdi. Elleriyle başından başlar, yüzünü, vücûdunun ön tarafını sıvardı. Bunu üç kez yapardı. Âişe (radıyallahü anha) anlatır:

- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalanınca, kendisine böyle okumamı bana emrederdi."

Buhârî'de diğer bir rivâyet şöyle:

"Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, vefat ettiği hastalığında, lhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri ile kendine üfürürdü. Hazret-i Âişe (radıyallahü anha) demiştir: (Peygamberin hastalığı) ağırlaşmca, ben bu sûrelerle ona üfürürdüm ve elinin bereketi sebebiyle onun eli ile meshederdim (üzerine sıvardım)."[3]

Başka bir rivâyet:

“(Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem) hastalanınca, kendine Muavvizati (İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini) okurdu ve üflerdi." . Bu hadîsin ravilerinden olan Zührî'ye soruldu:

- (Peygamber) nasıl üflerdi? Cevap verdi:

- Ellerine üflerdi sonra onlarla yüzünü sıvardı.

Ben, derim ki: Daha önce geçen bölümde bunamış (deli) olan kimse üzerine okunan Fâtiha ve diğer sûreler, bu bölümde de vardır. (Burada da okunmalıdır.)