Geri

   

 

 

İleri

 

17. Akşam ve Sabah Okunacak duâlar ve Zikirler

Bil ki, bu bölüm, gerçekten çok geniştir. Bu kitabda da bundan daha geniş bir bölüm yoktur. Ben, bu zikirlerin özetlerinden bir kısmını burada bildireceğim. Kim bunların hepsini yapmaya muvaffak kılınırsa, bu onun için Allah'dan bir nimet ve fazilettir; ona müjdeler olsun... Bunların hepsini başaramayan kimse de, özetlerden dilediği ile yetinsin, bir zikir dahi olsa onu yapsın.

Bu bölüme esas teşkil eden, Kur’ân-ı Kerîm’den, yüce Allah'ın şu âyetidir:

"Güneş doğmadan önce ve güneş batmadan önce, Rabbına hamd ederek tesbîh et."[1] Yine Allahü teâlâ buyurdu:

"Akşama doğru ve sabahleyin Rabbına hamdederek tesbih et"[2]

Yine buyurdu:

"Sabahleyin ve akşama doğru, nefsinde yalvararak ve sözü yükseltmeyip alçaltarak Rabbını zikret."[3]

Yine Allahü teâlâ buyurmuştur:

"Allah rızâsını dileyerek sabah-akşam Rab'lerine duâ edenleri kovma."[4]

Yine Allahü teâlâ buyuruyor:

"(O nur) o camilerde yakılır ki, onların yüce tanınmasını ve içlerinde kendi isminin anılmasını Allah emretmiştir. Bunlarda sabah ve akşam, Allah'ı tesbih ederler. Nice kişiler vardır ki, ne bir ticaret, ne de bir alışveriş, Allah'ı zikretmekten onları alıkomaz."[5]

Allahü teâlâ yine buyurdu:

"Gerçekten biz onun (Dâvud aleyhisselâm'ın) emrine dağlan bağlı kıldık da, akşama doğru ve kuşluk vaktinde onunla beraber tesbih ederlerdi."[6]

1. Seyyidül İstiğfar Duâsı

186- Şeddâd ibn Evs'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“İstiğfarın seyyidi (Allah'dan, bağışlanmayı dilemenin en iyisi) şu:

(Allah'ım, Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni yarattın ve ben Senin kulunum. Gücüm yeterince, Senin emrine ve va'dın üzereyim. Senin bana olan nimetini ikrar ve itiraf ediyorum. Günahımı da itiraf ediyorum, beni bağışla; çünkü Senden başkası günahları bağışlayamaz. Yaptığım şeylerin kötülüğünden Sana sığınırım. Bir kul, gecelediği zaman bunu söyler de ölürse, cennete girer, (yahut cennet ehlinden olur). Sabahladığı zaman bunu söyler de o gününde ölürse, (yine cennete girer).[7]

187- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim ki, sabahladığı ve gecelediği zaman yüz defa şu tesbîhi yaparsa, Kıyâmet gününde bu yaptığından daha faziletlisi ile hiç kimse gelemez; ancak onun gibi söyleyen yahut buna ziyade yapan bir kimse gelebilir.

"Sübhânellâhi ve bihamdihî"

Allah'a hamd eder olduğum hâlde O'nu noksanlıklardan tenzih ederim" Ebû Dâvud'un rivâyetinde:

"Sübhânellâhi'l-azîm ve bihamdihî"

(Yüce Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim) şeklindedir.[8]

188- Sahîh isnadlarla Abdullah ibn Hubeyb'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

"Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem bize namaz kıldırsın isteği üzere yağmurlu ve çok karanlık bir gecede evden çıktık. Nihâyet ona kavuştuk. Bana;

- Oku! dedi. Ben bir şey söylemedim. Sonra

- Oku! dedi. Ben, bir şey söylemedim. Sonra;

- Oku! dedi. Ben dedim ki:

- Ey Allah'ın Resûlü, ne söyleyim? Peygamber, şöyle söyle, buyurdu:

- Akşamladığın zaman ve sabahladığın zaman üçer kerre Kul Hüvel-lahu Ahad ile Muavvizeteyni (Felâk ve Nâs sûrelerini) oku her kötü şeyi senden engeller."[9]

189- Sahîh isnadlarla Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem sabahladığı zaman şöyle buyururdu:

Allah'ım! Senin varlığın sebebiyle sabahladık. Senin varlığın sebebiyle geceledik. Senin varlığınla yaşarız. Senin varlığınla ölürüz. Öldükten sonra dirilip hesap vermek Sanadır."

Gecelediği zaman da şöyle derdi:

(Allah'ım! Senin varlığın sebebiyle geceledik. Senin varlığınla yaşarız, Senin varlığın sebebiyle ölürüz. Öldükten sonra dirilip hesap vermek sanadır.)"[10]

190- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem bir yolculukta bulunduğu zaman seher vaktine girince şöyle buyururdu:

"Semme'a sâmi'un bihamdillâhi ve hüsni belâihî ahynâ rabbenâ sâ-hibnâ ve efdıl aleynâ â'izen billahi mine'n-nâri."

(Allah'a hamdimizi ve Allah'ın bize olan güzel imtihanını işiten kimse (bunu başkasına) ulaştırsın. Allah'ım! Bize sahib ol. Ateşten Allah'a sığınır olduğumuz hâlde, üzerimize nimetini ihsan et)"[11]

2. Gecelerken Okunacak duâlar

191- Abdullah ibn Mes’ûd Hazretlerinden (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem gecelediği zaman şöyle derdi:

(Biz Allah'ın (kulu) olarak geceledik, bütün mülk de Allah'ın olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'dan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır; O'nun ortağı yoktur.

Mülk O'na mahsustur; hamd O'na mahsustur. O, her şeye kadirdir. Rabbim! Bu gecede bulunanın hayırlısını, ve bundan sonra olanın da hayırlısını Senden isterim. Bu gecede olanın şerrinden ve bundan sonra olanın şerrinden Sana sığınırım. Rabbim! Tenbellikten, kocalmadan ve bunamaktan Sana sığınırım. Cehennemdeki azabdan ve kabirdeki azabdan Sana sığınırım." Sabahladığı zaman yine bunu söylerdi:

Yalnız gecelemek manası yerine sabahlamak manasındaki kelimeyi kullanırdı.[12]

3. Böcek ve Haşerat Sokmasına Karşı Okunacak duâ

192- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir adam, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'e gelip dedi ki: Dün beni ısıran akrebden ne çektim.... Peygamben ona şöyle buyurdu:

“Gecelediğin zaman şunları söyleyeydin, o sana zarar vermezdi:

'Eûzü bikelimâtillâhittâmmâti min şerri mâ halaka" (Allah'ın Kur'anına sığınırım, yarattığı şeyin kötülüğünden).[13]

İbnü’s-Sünnînin kitabında rivâyet edildiğine göre, orada ravi demiştir ki, Peygamber şöyle buyurdu:

"Eûzü bikelimâtillâhittâmmâti min şerri mâ halaka (Allah'ın Kur'an'ına sığınırım, yarattığı şeyin kötülüğünden...) Bunu üç defa söylemiş olsaydı, ona hiç bir şey zarar vermezdi."

4. Sabahleyin, Geceleyin ve Yatarken Okunacak duâlar

193- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) Sahîh bir isnadla rivâyet edildiğine göre, Ebû Bakir Es Sıddîk (radıyallahü anh) dedi ki: Ya Resûlallah!

Sabahladığım ve gecelediğim vakitlerde söyleyeceğim bir takım sözler (tesbihler) bana emret.

Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki, sabahladığın zaman, gecelediğin zaman ve yatağına girdiğin zaman şunları şöyle:

Ey gökleri ve arzı yaratan, gaybi ve hazin bilen, her şeyin Rabbi ve maliki olan yüce Allah'ım! Şahidlik ederim ki, Senden başka ilâh yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden Sana sığınırım"[14]

194- Geçen hadisin benzerini Ebû Mâlik el-Eş'arî'nin rivâyetinden (radıyallahü anh) naklettik. Şöyle ki, ashâb sordular: Ya Resûlallah! Bize bir duâ öğret ki, onu sabahladığımız zaman, akşamladığımız zaman, yattığımız zaman söyleyelim. Bunun üzerine Peygamber o Duâyı söyledi. Aynı zamanda ravi, "Ve şirkihi" kelimesinden sonra şu sözü de ilâve etti:

"Ve en nakterife sûen alâ enfüsinâ ev necürrehu alâ müsîimin." (Nefsimize kötülük kazanmaktan yahut kötülüğü bir müslümana çekmekten (Ya Rab, Sana sığınırız). .."[15]

Metinde geçen "şirk" kelimesi, şirk ve şerek diye iki şekilde okunur. Birinci şekilde "şirk" olarak okununca, Allah'a ortak koşmaya götüren her şeyden Allah'a sığınma manasını taşır. îkinci şekilde "Şerek" olarak okunursa, şeytanın tuzaklarından Allah'a sığınma manasında olur.

5. Zararlı Şeylerden Korunmak İçin Okunacak duâ

195- Osmân ibn Affân'dan rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Her günün sabahında ve her gecenin akşamında, üç kez şunları söyleyen bir kula hiç bir şey zarar vermez:

(İsmini anmakla, ne yerde ve ne de gökte hiç bir şey zarar vermeyen . Allah'ın adı ile korunurum. O, her şeyi işitir, her şeyi bilir)[16]

6. Akşamleyin Okunacak duâ

196- Sevban'dan (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Kim akşamladığı zaman şu sözleri söylerse, Allah' Tealâ'nın onu razı kılması, Allah üzerine bir hak olur:

"(Rabb olarak Allah'a, din olarak İslâma ve Peygamber olarak Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) razı oldum)"[17]

7. Sabahları ve Akşamları Okunacak Diğer Duâlar

197- Enes'den (radıyallahü anh) sağlam bir isnadla rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim ki, sabahladığı zaman yahut akşamladığı zaman:

(Allah'ım! Seni şahid tutar olduğum hâlde, Arş’ını taşıyanları, meleklerini ve bütün mahlûkâtını da şahid tutar olduğum hâlde sabahladım ki, Sen Allah'sın; Senden başka ilâh yoktur. Muhammed de Senin kulundur ve Resûlündür) derse, Allah onun dörtte birini ateşten âzâd eder. Bunları iki defa söyleyenin Allah yarısını ateşten âzâd eder. Bunları üç defa söyleyenin, Allahü teâlâ dörtte üçünü âzad eder. Eğer bunları dört defa söylerse, Allahü teâlâ onun (tümünü) ateşten âzâd eder."[18]

198- Sahabî Abdullah ibn Gannâm'dan sağlam bir isnadla rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim sabahladığı zaman şu sözleri söylerse, o günün şükrünü yapmış olur, akşamladığı zaman söylerse, o gecenin şükrünü yapmış olur:

(Allah'ım! Bende bulunan her nimet yalnız Sendendir, Senin ortağın yoktur. Yalnız Sanadır hamd, yalnız Sanadır şükür...)"[19]

199- İbn Ömer'den (radıyallahü anhüma) Sahîh isnadlarla rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, akşam ve sabah şu duâları bırakmazdı:

(Allah'ım! Ben, dünya ve ahirette Senden afiyet isterim. Allah'ım! Dinim, dünyam, ehlim ve mâlim hakkında Senden afiyet isterim. Allah'ım! Ayıblanmı ört, korktuğum şeylerden beni emin kıl. Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek musibetlerden) beni koru. Alt tarafımdan gelecek ânî felâketten Senin azametine sığınırım)"[20] Veki' demiştir ki, "alt taraftan gelecek felâketle" Hazreti Peygamber yere göçmeyi kasdetmiştir.

8. Yatarken Okunacak Diğer Bir Duâ

200- Hazreti Ali'den (radıyallahü anh) Sahîh isnadla rivâyet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem yatacağı zaman şöyle derdi:

(Allah'ım! Senin tasarrufun altında bulunan şeyin şerrinden, Kerîm olan zâtına ve her yönü ile mükemmel ki tabla rma sığınırım. Allah'ım! Borcu ve günahı Sen dağıtırsın. Allah'ım! Senin ordun mağlub olmaz, va'dın da bozulmaz.Güçlüye gücü fayda vermez; güç ve azamet ancak Sendendir. Sana hamd ederek Seni (noksanlıklardan tenzih ederim)"[21]

9. Sabahleyin ve Akşamleyin Okunacak duâ Ve Zikirler

201- Ebû Ayyaş'dan (radıyallahü anh) sağlam isnadlarla rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim ki, sabahladığı zaman:

(Allah'dan başka ilâh yoktur; yalnız O vardır, O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'nundur ve O, her şeye kadirdir); derse, Hazreti İsmâîl (aleyhisselâm) evladından bir köle âzâd etmek kadar sevab alır, ona on hasene yazılır, ondan on günah düşürülür, on derece yükseltilir ve akşama girinceye kadar şeytandan korunmuş olur. Bu kelimeleri gecelediği zaman söylerse, sabahlayıncaya kadar aynen bu mükâfatı alır."[22]

202- Ebû Mâlik el-Eş'ari'den (radıyallahü anh) sağlam isnadla rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Sizden biriniz sabahlayınca şöyle desin:

Mülk, âlemlerin Rabbı Allah'ın olduğu hâlde sabahladı, biz de sabahladık. Allah'ım! Bugünün hayrını Senden isterim: Bugünün zaferim isterim, galibiyetini isterim; nurunu, bereketim ve hidâyetini isterim. Bugünde olan ve bundan sonraki günlerde olan kötülükten Sana sığınırım... Sonra gecelediği zaman aynen böyle söylesin. "[23]

203- Abdurrahmân ibn Ebî Bekre'den rivâyet edildiğine göre, Abdurrahman babasına şöyle dedi: Babacığım! Hep senden işitiyorum, şöyle duâ ediyorsun:

(Allah'ım, bedenime afiyet ver. Allah'ım kulağıma (işitmeme) afiyet ver. Allah'ım, gözüme afiyet ver. Allah'ım, küfürden ve fakirlikten Sana sığınırım. Allah'ım, kabir azabından Sana sığınırım. Senden başka İlâh yoktur." Bu sözleri, sabahladığın zaman üç kez ve akşamladığın zaman da üç kez tekrar ediyorsun? Bunun üzerine babası cevab verdi: Ben, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in bu sözlerle duâ ettiğini işittim. Ben de, onun sünneti ile sünnetlenmeyi seviyorum.[24]

204- İbn Abbâs'dan (radıyallahü anhüma) rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

(Akşamladığınız vakit, sabaha kavuştuğunuz vakit, Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'nundur. İkindi ve öğle vakitlerinde de (tesbih edin). O, ölüden diri çıkarır ve diriden de ölü çıkarır. Toprağa kuruduktan sonra hayat verir. Siz de kabirlerden böyle çıkarılacaksınız. (Rûm/17-19) Kim, sabahladığı zaman bunu okursa, o günde kaybettiği şeylere (yapamadığı sevab ve zikirlere) kavuşur. Gecelediği zaman bunları söyleyen kimse de, o gecesinde kaybettiği şeylere nail olur."[25]

205- Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'in kızlarından (radıyallahü anhünne) birinden rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, ona şöyle demesini öğretmişti:

"Sabaha çıkınca şöyle söyle:

(Allah'a hamd ederek O'nu (noksanlıklardan) tenzih ederim. Kuvvet ancak Allah'ındır. Allah'ın dilediği olur, dilemediği şey olmaz. Biliyorum ki, gerçekten Allah her şeye kadirdir ve Allah, her şeyi ilmi ile kuşatmıştır.) Kim bunları sabahleyin söylerse, akşamlayıncaya kadar korunmuş olur. Kim de akşamlayınca bunları söylerse, sabahlayıncaya kadar korunmuş olur."[26]

10. Üzüntü, Keder ve Borçtan Kurtulmak İçin Okunacak duâ

206- Ebû Said el-Hûdrî'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

"Bir gün, Resûllillah sallallahü aleyhi ve sellem Mescide girdi. Bir de orada Ebû Ümâme adında ensardan bir adam bulunuyordu. Peygamber ona: Ey Ebû Ümâme, böyle namaz vakti olmadığı bir zamanda seni burada oturuyor görmekteyim, (nedir bu halin)? dedi. Ebû Umâme:

- Üzerime çöken üzüntüler ve borçlar, ya Resûlallah!... Peygamber efendimiz buyurdu:

- Sana bir takım sözler öğreteyim mi ki, onları söylediğin zaman, Allah senin üzüntünü gidersin ve senden borcunu ödesin? Ben, evet (öğret) ya Resûlallah, dedim. Peygamber efendimiz buyurdu:

Sabahladığın ve akşamladığın vakitlerde şunları söyle:

Allahümme innî eûzü bike mine'l-hemmi ve’l-hezeni ve eûzü bike mine'i-aczi ve’l-ke'seîi. Ve eûzü bike mine ‘l-cünbi ve’l-buhli. Ve eûzü bike min ğalebeti'd-deyni ve kahrirricâli."

Allah'ım! Üzüntü ve kederden Sana sığınırım. Acziyetden ve ten bellikten Sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım. Borç altına düşmekten ve düşmanların üstün gelmesinden Sana sığınırım." Ebû Ümâme der ki, ben bunu yaptım. Allahü teâlâ, üzüntü ve kederimi giderdi ve borcumu benden kaldırdı.[27]

11. Sabahleyin Okunacak Diğer Duâlar

207- Abdullah ibn Ebza'dan (radıyallahü anh) sahîh bir isnad ile rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

"Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem, sabah vaktine girince şöyle derdi:

(İslâm ahlâkı ve ihlâs (tevhîd) kelimesi üzere sabahladık. Yine Peygamberimiz Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) dini ve hakdan şaşmayan, islâm olan İbrahim'in (aleyhisselâm) dinî üzere sabahladık. Ben asla müşriklerden olmadım.[28]

208- Abdullah ibn Ebî Evfa'dan (radıyallahü anhüma) rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

Biz ve bütün mülk, Allah azze ve celle'nin olarak sabahladık. Hamd Allah'a mahsustur, azamet ve yücelik Allah'ındır. Bütün yaratıklar, bütün işler, gece ve gündüz ve bunlarda bulunan her şey, Allahü teâlâ'ya aittir. Allah'ım! Bu sabahın evvelini düzen, ortasını basan ve sonunu da kurtuluş yap, ey merhamet edenlerin en merhametlisi..."[29]

12. Sabah ve Akşam Okunacak Haşr sûresi'nin Fazileti

209- Ma'kıl ibn Yesar'dan (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu:

“Kim sabahladığı zaman üç kez

(Kovulmuş Şeytandan, her şeyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım), der de sonra Haşir sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye yetmişbin melek vazifeli kılar da ona akşamlayıncaya kadar rahmet dileğinde bulunurlar. O gün ölürse, şehid olarak ölür. Bunları akşamleyin söylerse, aynı durumda olur."[30]

13. Düşmanla Karşılaşmada Okunacak duâ

210- İbrahim'in oğlu Muhammed (radıyallahü anh), babasından rivâyet ettiğine göre, babası demiştir ki:

"Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem, bir savaş müfrezesinde bize görev verdi ve sabah-akşam şu âyeti okumamızı bize emretti:

(Sizi boşuna yere yarattığımızı mı sandınız?)[31] Biz bunu okuduk da ganimet elde ettik ve selâmet bulduk."[32]

14. Sabah Ve Akşam Okunacak Diğer Bir Duâ

211- Enes'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem sabahladığı ve akşamladığı vakitlerde şu duâyı okurdu:

"Allâhümme es'elüke min fec'eti'l-hayri ve eûzü bike min fec'etişşerri." Allah'ım! Ansızın gelecek hayırdan isterim Senden. Kötülüğün ansızın geleninden de Sana sığınırım"[33]

15. Peygamberimizin Hazret-i Fatıma'ya Sabahları Okumasını Öğrettiği Duâ

212- Enes'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem Hazreti Fatıma'ya (radıyallahü anha) şöyle buyurdu:

"Sana öğüt olarak vereceğimi dinlemekten seni alıkoyan nedir? Sen sabahladığın ve akşamladığın vakit şöyle demelisin:

"Ya hayyu ya kayyûmu bike esteğîsü feasîih li şe'nî küllehû ve lâ te-kilnî ilâ nefsî tarfete aynin."

Ey Hayy ve Kayyüm Ancak Senden yardım isterim. Benim bütün hallerimi düzelt ve bir lâhza beni nefsime bırakma."[34]

16. Musibetlerden Korunmak İçin Sabahları Okunacak duâ

213- İbn Abbâs'dan (radıyallahü anhüma) rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

"Bir adam, başına felâketler geldiğinden Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e şikâyet etti. Buna karşılık Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ona dedi: Sabahladığın zaman şunu söyle; sana hiç bir şey musibet, geçmez.

"Bismillâhi alâ nefsî ve ehlî ve mâlı."

(Kendimi, ehlimi ve mâlimı Allah'ın ismiyle korurum) Adam bunları söyledi de, bütün felaketler ondan gitti."[35]

17. Sabahleyin Okunacak Başka Bir Duâ

214- Ümmü Seleme'den (radıyallahü anha) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem sabahladığı zaman şöyle söylerdi:

Allah'ım, Senden faydalı ilim, helâl rızık ve makbul amel istiyorum."[36]

18. Sabah Ve Akşam Okunacak Diğer Duâlar

215- İbn Abbâs'dan (radıyallahü anhüma) rivâyet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim ki, sabahladığı ve akşamladığı vakit üçer kez şunları söylerse, o dilemiş olduğu şeyleri tamamlamak Allah üzerine gerekli olur:

(Allah'ım! Ben Senin nimetlerin içinde, afiyet ve örtün içinde sabahladım. Dünya ve âhirette üzerime nimetlerini, afiyet ve örtünü tamamla)[37] (insan gecelediği zaman bu duâyı okurken "Asbahtü" yerine, "Emseytü" sözünü kullanır.)

216- Zübeyr ibn Avvam'dan (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kulların sabahladığı hiç bir sabah yoktur ki, bir münadî (çağına) şöyle çağırmış olmasın:

(Noksanlıklardan münezzeh olup kemal sıfatlan ile vasıflanan Allah her şeye maliktir)

İbnü’s-Sünnînin rivâyetinde ise şöyledir:

“Bir çağırıcı şöyle çağırır:

(Ey yaratıklar! Her şeyin sahib ve idarecisi olan, her noksanlıktan münezzeh bulunan varlığı tesbih edin.,.)"[38]

217- Büreyde'den rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim, sabah ve akşam şunları söyler de sonra ölürse, Cennete girer:

Rabb'ım Allah'dır. O'na tevekkül ettim. O'ndan başka İlâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbıdır. Yüce ve büyük olan Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah'ın dilediği olur, dilemediği şey olmaz.

Biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir ve Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır)"[39]

218- Enes'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden herhangi biriniz, Ebû Zamzam gibi okumaktan aciz misiniz? Ashâb sordu: Ey Allah'ın Resûlü, Ebû Zamzam kimdir? Peygamber efendimiz buyurdu:

O adam, sabahlayınca şöyle derdi:

(Allah'ım! Gerçekten ben nefsimi ve şerefimi Sana hibe ettim. Artık ona kötü söyleyen, kötü söylemiş olmaz (çünkü benim bir varlığım kalmamıştır). Ona zulmeden zulüm yapmış olmaz, onu döğen de döğmüş olmaz."[40]

19. Dünya Ve Âhiret Üzüntülerini Gidermek İçin Okunacak duâ

219- Ebû'd-Derdâ'dan (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim sabah ve akşam yedi kez şu sözleri söylerse, dünya ve ahiret işlerinden kendisine üzüntü veren şeyleri Allah giderir:

Allah bana kâfidir; O'ndan başka ilâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbıdır."[41]

20. Belâ ve Tehlikelerden Korunmak İçin Okunacak duâlar

220- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim Sabahladığı zaman Mü’min sûresinin başından üç âyetle (Hâ-Mim) den (İleyhil-mesîr)e kadar ve Âyete'l-Kürsîyi okursa, bunları okumakla akşama kadar korunmuş olur. Bunları gecelediği zaman okursa, sabahlayıncaya kadar bunlarla korunmuş olur."[42]

Bunlar, anlatmak istediğimiz Hadislerden bir kısımdır. Allahü teâlâ'nın başarı sağladığı kimseye bunlar yeter. Bunlarla ve diğer hayır yolları ile amel etmeye muvaffakiyet vermesini Yüce Allah'dan dileriz.

221- Talk ibn Hubeyb'den rivâyet edildiğine göre demiştir: Bir adam, Ebû'd-Derdâ hazretlerine gelip dedi ki, evin yandı? O, yanınadı; çünkü Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'den işittiğim kelimelerle Allah azze ve celle bunu yapmaz. Kim ki, gündüzünün evvelinde bu sözleri söylerse, akşamlayıncaya kadar ona musîbet değmez. Gündüzün sonunda bunları kim söylerse, sabahlayıncaya kadar ona musîbet değmez. O sözler şunlardır, dedi:

Allahümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ ente aleyke tevekkeltü ve ente rabbü'l-arşi'i-azîmi. Mâ şâallâhu kâne, vemâ lem yeşe'lem yekûn. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi' aliyyi’l-azîm, A'lemu ennellâhe alâ külli şey'in kadir ve ennellâhe kad ehâta bikülli şey'in ilmâ. Allahümme innî eûzü bike min şerri nefsî ve min şerri külli dâbbeün ente âhizun binâsiyetihâ. İnne rabbî alâ sıratın müstakim,"

(Allah'ım, Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Sana tevekkül ettim, Sen büyük Arş’ın Rabbısın. Allah'ın dilediği olur; dilemediği olmaz. İbâdetlere güç yetirmek ve kötülüklerden korunmak, ancak yüce olan büyük Allah'ın kuvvet ve kudreti iledir. Biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir. Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. Allah'ım! Nefsimin kötülüğünden ve kudret elinle tuttuğun her canlının kötülüğünden Sana sığınırım. Benim Rabbım doğru (hak) yol üzeredir)"[43]

İbn Sünnî, bu hadisi başka bir yolla, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'in ashâbından bir adamdan rivâyet etti ve "Ebû'd-Derdâ'dan" rivâyet, demedi. Bu rivâyette, Ebû'd-Derdâ hazretlerine adamın gelmesi tekerrür edip ona şöyle demiştir: Yangın evine ulaştı, evin yandı. Ebû'd-Derdâ, cevab verir: Yanmamıştır; çünkü ben, Peyamber sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle dediğini işittim:

"Kim sabahladığı zaman, bu sözleri söylerse (yani yukarda anlatılanları okursa), ona, nefsi, ehli ve malı hakkında hoşlanmayacağı bir şey isabet etmez." Gerçekten ben, bugün bu sözleri söyledim (benim evim yanınamıştır). Sonra dedi ki, kalkın beraber gidelim. Kendisi ile beraber yanındaki adamlar kalktılar ve evine kadar gittiler. Gerçekten onun evinin çevresi hep yanmış; fakat onun evine bir şey değmemişti.