Geri

   

 

 

İleri

 

25. Ezan'ın Fazileti

91- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü ahn) Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Eğer insanlar, ezanda (ezan okumada) ve ilk safta ne kadar büyük bir fazilet olduğunu bilseler, sonra sıkışıklıktan kura çekmekten başka çare bulamasalar, muhakkak (ön saffı elde etmek için) anılarında kura çekerlerdi.'[1]

92- Ebû Hüreyre'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezan sesini işitemeyinceye kadar, kıç atıp geri kaçar."[2]

93- Muâviye'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:

“Müezzinler, Kıyâmet gününde insanların boyca en uzun (en şerefli ve baş) olanlarıdır."[3]

94- Ebû Sa'îd el-Hûdrî'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre,

Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'den işittim:

"Müezzinin sesinin ulaştığı son hudud içerisinde, onun sesini duyan hiç bir cin, hiç bir insan ve hiç bir (cansız) şey yoktur ki, Kıyâmet gününde o müzzine şahidlik etmesin."[4] Ezanın fazileti hakkındaki hadisler çoktur.

Ezan okumakla imâmlık görevlerinden hangisinin daha faziletli olduğu konusunda âlimlerimiz dört görüşle ihtilâf etmişlerdir:

1- Sahîh olan, ezanın daha faziletli olduğudur.

2- İmâmlık daha faziletlidir.

3- İkisi de fazilette eşittir.

4- Eğer imâm, imâmlık haklarını yerine getirdiğini ve imâmlık hasletlerini toplamışsa, imâmlık daha faziletlidir, değilse müezzinlik daha faziletlidir.