15. Yalan Yere Şahidliğin Ağır Haram Oluşu
Allahü teâlâ şöyle
buyurmuştur:
"Yalan sözden sakının."
"Bilmediğin şeyin peşine düşme. Kulak, göz,
kalb bütün bunlar ondan sorumludur."
923- Ebû Bekre Nüfeyyi'
ibn'l Hâris'den (radıyallahü anh)
yapılan rivâyetde demiştir ki,
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Size günahların en büyüğünü bildireyim mi? Üç defa (bunu söyledi).
Biz.
Evet buyur, yâ Resûlellah dedik.
Resûlüllah (sallallahü aleyhi
ve sellem):
Allah'a ortak koşmak, anaya-babaya âsî olmaktır.
Peygamber yaslanmış
bulunuyordu sonra oturup devamla:
Dikkat edin! Yalan söylemek ve yalan yere şahidlik etmek. Bunu
tekrarlayıp duruyordu, öyle ki, keşke tekrarlamasaydı demiştik."
Derim ki, bu bölümle ilgili
hadisler çoktur. Anlattıklarım yeterlidir. İcma da buna bağlıdır. |
١٥- باب غِلَظِ تحريمِ شَهادةِ الزُّور
قال اللّه تعالى:
{وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ}
[الحج: ٣٠]
وقال تعالى:
{وَلا تَقْفُ ما لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إنَّ السَّمْعَ وَالبَصَرَ
وَالفُؤادَ كُلُّ أُولَئِكَ كانَ عَنْهُ مَسْؤُولاً}
[الإِسراء: ٣٦].
٩٢٣-
وروينا في صحيحي البخاري ومسلم،
عن أبي بكرة نُفيع بن الحارث رضي اللّه عنه
قال: قال
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم:
"ألا أُنَبِّئُكُمْ بأكْبَرِ الكَبائرِ؟ ـ ثلاثاً ـ قلنا: بلى
يا رسول اللّه! قال:
الإِشْرَاكُ باللّه، وَعُقُوقُ الوالِدَيْنِ، وكان متكئاً فجلسَ
فقال: ألا وَقَوْلُ الزُّور وَشَهادَةُ الزُّورِ" فما زال
يُكرّرها حتى قلنا: ليته سكت. (٥)
قلت:
والأحاديثُ في هذا الباب كثيرة، وفيما ذكرته كفاية، والإِجماع منعقد
عليه. |