Geri

   

 

 

İleri

 

56. İyiliği Ermetmek ve Kötülükten Alıkoymak

Bu bölüm, bölümlerin en önemlisidir yahut en önemlilerinden biridir. Çünkü bu konuda nakledilen sağlam deliller, durumun büyüklüğünden kuvvetle önemsenmesi ve insanların bunda fazla gevşek davranmasından dolayı çoktur. Burada onları bir araya toplamak mümkün değildir. Fakat bunların asıllarım belirtmeden geçmeyeceğiz. Bu konuda yazarlar çok çeşitli eserler yazmışlardır. Ben de Müslim'in şerhinin başlarında bundan bir kısım topladım ve bunları bilmekten kimsenin müstağni kalamayacak olduğu önemlilerine işaret ettim.

Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur:

 

"İçinizden insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek ve kötülükten alıkoyacak bir toplum bulunsun. İşte bunlar kurtulanlardır. "

 

 

"Bağışlama yolunu tut ve iyiliği emret. "

 

 

 

"Erkek-kadın bütün Mü’minler birbirlerinin yardımcılarıdır. İyiliği emrederler ve kötülükten alıkorlar"" (Lanete uğramalarının sebebi) birbirlerini yaptıkları kötülükten alıkomazlardı.”

  

Onlar, birbirlerini, yaptıkları fenâlıktan alıkomazlardı. Gerçekten ne kötü iş yapıyorlardı!

Anlattığım manada âyetler meşhurdur.

 

877- Ebû Said el-Hûdrî'den yapılan (radıyallahü anh) rivâyetde demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:

 

 

“Sizden kim bir kötülük görürse eü ile onu gidersin. Gücü yetmezse dili ile yapsın. (Buna da) gücü yetmezse kalbi ile reddetsin. İmanın en zayıfı işte budur."

 

878- Huzeyfe'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

 

 

“Canım kudret elinde olana yemin ederim ki, muhakkak surette iyiliği emredip kötülükten alıkorsunuz; yoksa Allah'ın kendinden size bir azab göndermesi yakın olur. Sonra ona duâ edersiniz; fakat Duânız kabul edilmez. "

 

 

 

 

879- Ebû Bekir es-Sıddık'dan (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde şöyle demiştir:

 

 

“Ey insanlar şu âyeti okuyorsunuz:"

Ey îman edenler! Nefislerinizi düzeltmek üzerinize borçtur. Siz düzelip doğru yolda bulunduktan sonra, yolunu şaşıranlar size zarar veremez.

 

Ben Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle dediğini işittim: İnsanlar zâlimi görürler de onun ellerini yakalamazlarsa, Allah'ın kendinden, onların tümüne azâb vermesi yakındır. "

 

880- Ebû Said'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur."

 

 

Cihâdın en faziletlisi, zâlim bir sultanın yanında hak sözü söylemektir."

 

 

 

Ben de derim! Bu bölümle ilgili hadisler sayılamayacak kadar çoktur. Bu son anılan âyeti kerime üzerinde çok cahiller aldanmaktadır. Âyeti kerimeyi asıl manası dışına çıkarıyorlar. Doğru olan manası şudur: Siz, size emredilen şeyi yaptığınız zaman, sapığın sapıklığı size zarar vermez. Bize emredilen şeyler içinde iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak vardır. Âyetin manası, Allahü teâlânın şu sözüne yakındır:

"Peygamber üzerine gerekli olan ancak tebliğdir."

 

 

 

Bil ki, iyiliği emretmenin ve kötülükten alıkoymanın bilinen bir takım şartlan ve sıfatları vardır. Burası onları izah edip anlatmanın yeri değildir. Bunlar "ihyâu-Ulûmuddin"de güzel şekilde izah edilmektedir. Ben Müslim şerhinde önemli olan meselelerini açıkladım. Başarı Allah'dandır.

٥٦- باب الأمرِ بالمعروف والنَّهي عن المنكرِ

هذا الباب أهمُّ الأبواب، أو من أهمِّها لكثرة النصوص الواردة فيه، لعظم موقعه وشدّة الاهتمام به، وكثرة تساهل أكثر الناس فيه، ولا يمكن استقصاء ما فيه هنا لكن لا نخلّ بشيء من أصوله، وقد صنَّفَ العلماء فيه متفرّقات، وقد جمعتُ قطعةً منه في أوائل شرح صحيح مسلم، ونبّهت فيه على مهمات لا يُستغنى عن معرفتها، قال اللّه تعالى‏:

{‏وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إلى الخَيْرِ؛ ويأْمرونَ بالمَعْروفِ وَيَنْهَوْنَ عَن المنكَر وأُولَئِكَ هُمُ المُفْلِحُونَ‏} ‏‏[‏آل عمران‏: ١٠٤‏]

وقال تعالى‏: {‏خُذِ العَفْوَ وأْمُرْ بالعُرْفِ‏} ‏‏[‏الأعراف‏: ‏١٩٩‏]

وقال تعالى‏: {‏وَالمُؤْمِنُونَ والمُؤْمناتُ بَعْضُهُمْ أوْلِياءُ بَعْضٍ، يأْمُرُونَ بالمَعْرُوفِ وَيَنْهُونَ عَنِ المُنْكَرِ‏} ‏‏[‏التوبة‏: ‏٧١‏]

وقال تعالى‏: {‏كانُوا لا يَتَناهَوْنَ عَنْ مُنْكَرٍ فَعَلُوهُ‏} ‏‏[‏المائدة‏: ‏٧٩‏]

والآيات بمعنى ما ذكرته مشهورة‏.‏

٨٧٧- وروينا في صحيح مسلم، عن أبي سعيد الخدري رضي اللّه عنه قال‏: ‏سمعتُ رسولَ اللّه صلى اللّه عليه وسلم يقول ‏قال‏:‏

‏”‏‏مَنْ رأى مِنْكُمْ مُنْكَراً فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ، فإنْ لَم يَسْتَطِعْ فَبِلِسانِهِ، فإنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ، وَذلكَ أضْعَفُ الإِيمَانِ‏"‏‏.‏ (٥٤)

٨٧٨- وروينا في كتاب الترمذي، عن حذيفة رضي اللّه عنه، عن النبي صلى اللّه عليه وسلم قال ‏قال‏:‏

‏”‏‏وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَأْمُرُنَّ بالمَعْرُوفِ، وَلَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللّه تَعالى أن يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقاباً مِنْهُ، ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلا يُسْتَجَابَ لَكُمْ‏"‏

قال الترمذي‏: حديث حسن‏.‏‏ (٥٥)

٨٧٩- وروينا في سنن أبي داود والترمذي والنسائي وابن ماجه، بأسانيد صحيحةعن أبي بكر الصديق رضي اللّه عنه قال‏: يا أيّها الناس، إنكم تقرؤون هذه الآية‏:

{‏يا أيُّها الَّذينَ آمَنُوا عَلَيْكُمْ أنْفُسَكُمْ لا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ إذَا اهْتَدَيْتُمْ ‏} ‏‏[‏المائدة‏: ‏١٠٥‏]‏ وإني سمعتُ رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم يقول ‏قال‏:‏ ‏”‏‏إِنَّ النَّاسَ إذَا رأوا الظَّالِمَ فَلَمْ يأخُذُوا على يَدَيْهِ أوْشَكَ أنْ يَعُمَّهُمُ اللّه بِعِقابٍ مِنْهُ‏"‏‏.‏‏ (٥٦)

٨٨٠- وروينا في سنن أبي داود والترمذي وغيرهما، عن أبي سعيد، عن النبيّ صلى اللّه عليه وسلم قال ‏قال‏:‏

‏”‏‏أفْضَلُ الجهادِ كَلِمَةُ عَدْلٍ عنْدَ سُلْطَانٍ جائرٍ‏"‏،

قال الترمذي‏: حديث حسن‏.‏ (٥٧)

قلت‏: والأحاديثُ في الباب أشهر من أن تُذكر، وهذه الآية الكريمة مما يَغترّ بها كثير من الجاهلين ويحملونها على غير وجهها، بل الصواب في معناها‏: أنكم إذا فعلتم ما أُمرتم به فلا يَضرّكم ضَلالةُ مَن ضلّ‏.‏ ومن جملة ما أمروا به الأمر بالمعروف والنهي عن المنكر، والآية قريبة المعنى من قوله تعالى‏:

{‏ما على الرَّسُولِ إِلاَّ البَلاغُ‏} ‏‏[‏العنكبوت‏: ‏١٨‏]‏‏.‏

واعلم أن الأمر بالمعروف والنهي عن المنكر له شروط وصفات معروفة ليس هذا موضع بسطها، وأحسنُ مظانّها إحياء علوم الدين، وقد أوضحتُ مهماتها في شرح مسلم، وباللّه التوفيق‏.