19. Bidat Ve Masiyet Ehlinden Uzak Kalmak
804- Ebû Bürde ibn Ebû
Mûsa'dan rivâyet edilmiştir:
“Ebû Mûsa (radıyallahu anh) öyle bir
ağrıya tutuldu ki, bayıldı. Başı da hanımlarından birinin
kucağında idi. Hanımlarından biri de çığlık attı. Fakat adam ona
cevab verebilecek bir hâlde değildi. Ayıldığı zaman:
Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem'in
beri (uzak) olduğu kimseden ben de beriyim. Çünkü
Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem,
Çığlık koparan kadından, saç yolandan ve elbise parçalayandan beri
olmuştur, dedi."
Yahya ibn Ya’ıner'den yapılan rivâyetde şöyle anlatmıştır: Ben
İbn Ömer'e
(radıyallahü anhüma) dedim ki, ey
Ebû Abdurrahmân! Bizden önce bir takım insanlar ortaya çıktı.
Bunlar Kur’âni okuyorlar ve kaderin olmadığına inanıyorlar ve
bütün işler de yeni olarak ortaya çıkar. (Allah ezelde onları
bilmez, meydana çıktıktan sonra onları bilir) diyorlar.
Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
Onlarla buluştuğun zaman onlara bildir ki, ben onlardan uzağım,
onlar da benden uzaktırlar. |
١٩- باب التبرّي مِنْ أَهلِ البدعِ والمَعاصي
٨٠٤-
روينا في صحيحي البخاري ومسلم،
عن أبي بُردة بن أبي موسى قال: وجع أبو موسى
رضي اللّه عنه وجعاً، فغُشي عليه
ورأسُه في حِجر امرأة من أهله، فصاحت امرأةٌ من أهله فلم يستطعْ أن
يردَّ شيئاً، فلما أفاق قال: أنا بريءٌ ممّن برىء منه
رسولُ اللّه
صلى اللّه عليه وسلم، فأن
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم برىءَ من الصَّالقةِ والحَالقةِ
والشَّاقةِ.
قلت:
الصَّالقةُ: الصائحة بصوت شديد؛
والحالقةُ: التي تحلق رأسَها عند المصيبة؛
والشَّاقةُ: التي تشقُّ ثيابَها عند المصيبة.
(٢٥)
٢/٧٩٧
وروينا في صحيح مسلم، عن يحيى بن
يَعمر قال: قلتُ لابن عمر
رضي اللّه عنهما: أبا عبد
الرحمن! إنه قد ظهر قبلنا ناس يقرأون القرآن ويزعمون أن لا قَدَر،
وأنّ الأمرَ أُنُفٌ،
فقال: إذا لقيت أولئك فأخبرهم أنّي بريءٌ منهم وأنهم بَرآءُ مني
(٢٦)
قلت:
أُنُف بضمّ الهمزة والنون: أي مُستأنف لم يتقدّم به علم ولا قدر،
وكذب أهل الضلالة، بل سبق علم اللّه تعالى بجميع المخلوقات. |