5. Mültezemde (Haceru'l-Esved İle Kabe
Kapısının Arasında) Duâ
Kabe'nin kapısı ile Hacer-i Esved arasındaki yere Mültezem denilir. Az
önde orada Duânın makbul olduğunu söylemiştik. Ashâbdan nakledilen
duâlardan biri şöyle:
Allahümme Lekelhamdü hamden yuvâfî niameke ve yükâfi'û mezî-deke.
Ahmedüke bicemî'imehâmidikemâ alimtü minhâ vemâîem a'lem alâ
cemî'i niamike mâ âlimtü minhâ ve mâ îem a'lem. Ve alâ külli
hâlin. Allahümme Salli ve Selîim alâ Muhammedin ve alâ âli
Muhammedin. Allahümme e'iznî mineşşeytânirracim ve e'izni min
külli sû'in ve kanni'nî bimâ rezakteni ve bâriklî fîhi.
Allahümme'calni min ekremi vefdike aleyke ve elzimnî sebîlel-istikâmeti
hattâ elkâke ya Rabbel'alemîn."
"Allah'ım senin nimetlerini ödeyecek ve ziyade ettiklerini
karşılayacak olan hamd Sana mahsustur. Senin verdiğin nimetlerden
bildiğim ve bilmediğim bütün nimetlere karşılık bildiğim ve
bilmediğim bütün övgülerinle Sana hamd ederim; her hâlde de Sana
hamd ederim. Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in âline rahmet et
ve selâmet ver. Allah'ım! Senin rahmetinden kovulmuş şeytanın
kötülüklerinden beni koru. Her kötülükten de beni koru. Bana
verdiğin rızıkla beni kanaattendir ve bana o rızıkta bereket ver.
Allah'ım! Senin Beytini ziyarete gelenlerin en çok ikrama
kavuşanlarından beni yap. Sana kavuşuncaya (ölünceye) kadar beni
doğru yol üzerinde bulundur, ey alemlerin Rabbi!..."
Sonra istediği Duâyı yapar. |
٥- فصل: في الدعاء في الملتزم،
وهو ما بين الكعبة والحجر الأسود. وقد قدَّمْنَا أنه يُستجاب فيه
الدعاء.
ومن الدعوات المأثورة قال:
”اللّهمَّ لَكَ الحَمْدُ حَمْداً يُوَافِي نِعَمَكَ، وَيُكافِىءُ
مَزِيدَكَ، أحْمَدُكَ بِجَمِيعِ مَحَامِدِكَ ما عَلِمْتُ مِنْهَا
وَمَا لَمْ أَعْلَمْ على جَمِيعِ نِعَمِكَ ما عَلِمْتُ مِنْها وَمَا
لَمْ أَعْلَمْ، وَعَلى كُلّ حالٍ؛
اللّهمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ على مُحَمَّدٍ وَعَلى آلِ مُحَمَّدٍ؛
اللّهمَّ أعِذنِي مِنَ الشَّيْطانِ الرَّجِيمِ، وأَعِذْني مِنْ كُلِّ
سُوءٍ، وَقَنِّعْنِي بِمَا رَزَقْتَنِي وَبَارِكْ لِي فِيهِ؛
اللّهمَّ اجْعَلْنِي مِنْ أَكْرَمِ وَفْدِكَ عَلَيْكَ، وألْزِمْنِي
سَبِيلَ الاسْتِقَامَةِ حتَّى ألْقاكَ يا رَبَّ العالَمِينَ!"
(٥) ثمّ يدعو بما أحب. |