3. Fasıl
Mekke şehrine girdiği ve gözü Kabe'ye bakıp Mescid'e ulaştığı zaman
ellerini kaldırıp duâ etmesi müstehabdır. Kabe'yi gördüğü anda
müslümanın ettiği duâ makbul olacağına dair nakil vardır. Şöyle
duâ eder:
Allahümme zid hâzelbeyte teşrîfen ve ta'zîmen ve tekrîmen ve me-hâbeten.
Ve zid men şerrefehû ve kerremehû mimnen haccehû ev i'teme-rehû
teşrîfen ve tekrîmen ve ta'zîmen ve binen.")
"Allah'ım! Bu Beyt'e (Kabe'ye) şerefi, ululuğu, fazileti ve heybeti
çoğalt. Bunu hac yahut umre için
ziyaret eden kimselerden buna şeref ve fazilet dileyenlere şeref,
fazilet, manevî büyüklük ve iyilik ver." Yine şöyle söyler:
Allahümme ente's-selâmü ve min kesselâmü hayyinâ rabbenâ bisselâmi)
"Allah'ım, Sen noksanlıklardan beri (uzak) olup selâmet üzeresin.
Selâmet vermek de Sendendir. Rabbimiz, bizi selâmetle dirilt."
Sonra ahiret ve dünya hayırlarından dilediği şeyleri ister.
Mescide girdiği zaman, kitabın başında bütün mescidler konusunda
yazmış olduklarımızı söyler. |
٣- فصل: فإذا دخل مكة ووقع بصرُه على الكعبة
ووصلَ المسجدَ استحبّ له أن يرفع يديه ويدعو؛
فقد جاء أنه يُستجاب دعاءُ المسلم عند رؤيته الكعبة ويقول:
اللّهمَّ زِدْ هَذَا البَيْتَ تَشْريفاً وَتَعْظِيماً وَتَكْرِيماً
وَمَهَابَةً، وَزِدْ مِن شَرَّفَهُ وكَرمَهُ مِمَّنْ حَجَّه
أو اعْتَمَرَه تَشْرِيفاً
وَتَكْرِيماً وَتَعْظِيماً وَبِرّاً، ويقول:
اللّهمَّ أنْتَ السَّلامُ وَمِنْكَ السَّلامُ، حَيِّنا رَبَّنا
بالسَّلامِ، ثم يدعو بما شاء من خيرات الآخرة والدنيا، ويقول عند
دخول المسجد ما قدّمناه في أوّل الكتاب في جميع المساجد. |