Geri

   

 

 

İleri

 

6. Şiddetli Rüzgar Estiği Zaman Okunacak duâlar, Fırtınanın Âfetinden Korunmak İçin Okunacak duâlar:

465- Hazret-i Âişe'den (radıyallahü anha) rivâyet edildiğine göre demiştir ki, rüzgâr estiği zaman Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle derdi:

"Allah'ım! Ben bu rüzgarın hayrını, ondan doğacak hayırları ve özellikle gönderildiği şeyin hayrını istiyorum. Onun kötülüğünden, içinde taşıdığı kötülüklerden ve gönderilmiş olduğu kötülüğünden Sana sığınırım."

466- Sağlam bir isnadla Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle dediğini işittim:

"Rüzgâr Allahü teâlâ'nın rahmetindendir. Bereket de getirir azab da getirir. Estiğini gördüğünüz zaman ona sövmeyin. Onun hayrını Allah'dan isteyiniz. Kötülüğünden de Allah'a sığının."

 

 

 

 

 

 

 

467- Hazret-i Âişe'den rivâyet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır:

 

"Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem gök ufuğunda bir bulut parçası gördüğü zaman, namazda olsa bile işi bırakırdı sonra şöyle derdi:

Allahümme innî e'üzü bike min şerriha)

"Allah'ım, bunun kötülüğünden sana sığınırım." Eğer yağmur yağarsa:

Allahümme Sayyiben henî'en).

"Allah'ım, bol olsun, bereketli olsun." derdi.

 

 

 

 

 

 

468- Übeyy ibn Kâb'dan (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 

"Rüzgâra sövmeyiniz; eğer hoşunuza gitmeyen şeyi görürseniz şunu deyiniz:

"Allah'ım! Biz bu rüzgârdan gelecek hayrı Senden istiyoruz, ondan doğacak hayrı istiyoruz, aslen emredilmiş olduğu hayrı istiyoruz. Bu rüzgârın kötülüğünden, ondan meydana gelecek kötülüklerden ve emredilmiş olduğu şeyin kötülüğünden Sana sığınırız."

 

 

 

 

 

469- Sahîh bir isnadla Seleme ibn'l-Ekve'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem, rüzgâr şiddetli estiği zaman şöyle buyururdu:

Allahümme lakhan lâ akımen "Allah'ım! Yağmurlu (rüzgâr) olsun, kavurucu olmasın."

٦- بابُ ما يقولُه إذا هَاجَتِ الرِّيح

٤٦٥- روينا في صحيح مسلم، عن عائشة رضي اللّه عنها قالت:

كان النبيُّ صلى اللّه عليه وسلم إذا عصفت الريح قال: "اللّهمَّ إني أسألُكَ خَيْرَها وَخَيْرَ ما فِيها، وَخَيْرَ ما أُرْسِلَتْ بِهِ، وأعُوذُ بِكَ مِنْ شَرّها وَشَرّ ما فيها وَشَرّ ما أُرسِلَتْ بِهِ".

٤٦٦- وروينا في سنن أبي داود وابن ماجه، بإسناد حسن، عن أبي هريرة رضي اللّه عنه قال:

سمعتُ رسولَ اللّه صلى اللّه عليه وسلم يقول: "الرِّيحُ مِنْ رَوْحِ اللّه تَعالى، تأتي بالرَّحْمَةِ وَتأتِي بالعَذَابِ، فإذا رأيْتُمُوها فَلا تَسُبُّوها، وَسَلُوا اللّه خَيْرَها وَاسْتَعِيذُوا باللّه مِنْ شَرّها".

قلتُ: قوله صلى اللّه عليه وسلم "مِنْ رَوْحِ اللّه" هو بفتح الراء، قال العلماء: أي من رحمة اللّه بعباده.

٤٦٧- وروينا في سنن أبي داود والنسائي وابن ماجه، عن عائشة رضي اللّه عنها؛

أن النبيّ صلى اللّه عليه وسلم كان إذا رأى ناشئًا في أفق السماء، تركَ العملَ وإن كان في الصلاة، ثم يقول: اللّهمَّ إني أعُوذُ بِكَ مِنْ شَرّها" فإن مُطِرَ قال: "اللّهمَّ صَبِّبًا هَنِيئًا".

قلت: ناشئًا بهمز آخره: أي سحابًا، لم يتكامل اجتماعه. والصيِّب بكسر الياء المثناة تحت المشددة: وهو المطرُ الكثيرُ، وقيل المطر الذي يجري ماؤه، وهو منصوب بفعل محذوف: أي أسألك صيّبًا، أو اجعله صيّبًا.

٤٦٨- وروينا في كتاب الترمذي وغيره، عن أُبيّ بن كعب رضي اللّه عنه قال:

قال رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم: "لا تَسُبُّوا الرّيحَ، فإنْ رأيْتُمْ ما تَكْرَهُونَ فَقُولوا: اللّهمَّ إنَّا نَسْألُكَ مِنْ خَيْرِ هَذِهِ الرّيحِ وخَيْرِ ما فِيها، وَخَيْرِ ما أُمِرَتْ بِهِ، وَنَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرّ هَذِهِ الرّيحِ وَشَرّ ما فِيها وَشَرّ ما أُمِرَتْ بِهِ" قال الترمذي: حديث حسن صحيح. قال: وفي الباب عن عائشة وأبي هريرة وعثمان بن أبي العاص وأنس وابن عباس وجابر.

٤٦٩- وروينا بالإِسناد الصحيح في كتاب ابن السني، عن سلمة بن الأكوع رضي اللّه عنه قال:

كان رسولُ اللّه صلى اللّه عليه وسلم إذا اشتدّتِ الريحُ يقول: "اللّهمَّ لَقْحًا لا عَقِيمًا".

قلت: لَقْحًا: أي حاملًا للماء كاللقحة من الإِبل. والعقيم: التي لا ماء فيها كالعقيم من الحيوان: لا ولد فيها.