4. Üzüntü
yahut
Bir Keder İsabet Edince Okunacak duâlar
326- Ebû Mûsa el-Eş'ârî'den
(radıyallahü anh) rivâyet
edildiğine göre, demiştir ki,
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Kime bir keder yahut bir üzüntü
İsabet ederse, şu kelimelerle duâ edip söylesin.
(Senin kudretin altında, ben Senin kulunum, erkek kulunun ve dişi
kulunun da oğluyum. Boynum Senin kudret elindedir. Hükmün bana
geçerlidir. Hakkımdaki hükmün adalettir. Kendim adlandırdığın
özüne has bütün isimlerle, yahut
kitabında indirdiklerinle yahut
yaratıklarından birine öğrettiğin isimlerle
yahut katında seçtiğin gayb ilmindeki isimlerle Senden
istiyorum ki, Kur'ân'ı göğsümün nuru, kalbimin neş'esi, kederimin
izalesi, üzüntümün gidişi yapasın.)
Peygamberin bu sözleri
üzerine meclisteki adamlardan biri:
- Ey Allah'ın Resûlü! Asıl aldanmış olan, bu sözleri söylemediğinden
aklanandır.
Peygamber:
- Evet, bunları söyleyiniz ve onları öğretiniz; çünkü bunları,
taşıdıkları manalardaki şeyleri isteyerek söyleyenin, Allah
üzüntüsünü giderir ve ferahlığını uzatır, buyurdu." |
٤- باب ما يَقُولُ إذا أصابَه همٌّ أو حَزَن
٣٢٦-
روينا في كتاب ابن السني، عن
أبي موسى الأشعري
رضي اللّه عنه قال:
قال
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم:
"مَنْ أصَابَهُ هَمٌّ أوْ حَزَنٌ
فَلْيَدْعُ بِهَذِهِ الكَلِماتِ، يَقُولُ: أنا عَبْدُكَ ابْنُ
عَبْدِكَ ابْنُ أَمَتِكَ فِي قَبْضَتِكَ، ناصِيَتِي بِيَدِكَ، ماضٍ
فِيَّ حُكْمُكَ، عَدْلٌ فِيَّ قَضَاؤُكَ؛
أسألُكَ بِكُلّ اسْمٍ هُوَ لَكَ سَمَّيْتَ بِهِ نَفْسَكَ
أوْ أنْزَلْتَهُ فِي كِتابِكَ،
أوْ عَلَّمْتَه أحَداً مِنْ
خَلْقِكَ، أوِ اسْتَأثَرْتَ بِهِ
فِي عِلْمِ الغَيْبِ عِنْدَكَ أنْ تَجْعَلَ القُرآنَ نُورَ صَدْرِي،
وَرَبِيعَ قَلْبِي، وَجلاءَ حُزْنِي، وَذَهَابَ هَمّي. فقال رجل من
القوم: يا رسول اللّه!
إن المغبونَ لمن غُبن هؤلاء الكلمات،
فقال: أجَلْ فَقُولُوهُنَّ وَعَلِّمُوهُنَّ، فإنَّهُ مَنْ
قَالَهُنَّ الْتِماسَ ما فِيهِنَّ أذْهَبَ اللّه تَعالى حُزْنَهُ،
وأطالَ فَرَحَهُ". (١٥) |