3. Allah'ın Resûlüne Salât Getirmenin
Şekli
Daha önce, Namazın Zikirleri bölümünde,
Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem'e
"Salât" getirmenin keyfiyyetini ve bununla ilgili meseleleri beyan
etmiştik. Salât getirmenin kısa lâfızları:
Allahümme Salli Alennebiyyi, sallallahü Alâ Muhammedin, sallallahü Alâ
Resûlihi, sallallahü Alennebiyyi, Sallallâhu aleyhi, Allâhümme
Salli Alâ Muhammedin ve Alâ Âlihi...).
Anlattığımız "Salât" getirme lâfızlarına, bazı âlimlerin ve İbn Ebî
Zeyd el-Mâlikî'nin dedikleri
gibi:
: "... Verham Muhammeden ve Âle Muhammedin" ilâvesini yapmak
müstehabdır, sözünün aslı yoktur ve bid'attır. imâm
Ebû Bekir ibnu'l-Arabî el-Mâlikî,
kendi kitabı olan Tirmizî
şerhinde, bu meseleyi inkâr hususunda ileri gitmiş ve İbn Ebî
Zeyd'in hataya düştüğünü söyleyerek böyle salât getirenleri de
cehaletle vasıflamıştır. Demiştir ki: Çünkü
Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem,
kendisine "Salât" getirme keyfiyetini bize öğretti; bunun üzerine
ziyade yapmak, onun sözünü kusurlu görmektir ve
Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem'in
sözünü bir nevi düzeltmedir. Muvaffakiyet Allah'dandır. |
٣- باب صفةِ الصَّلاة على رسولِ اللّه صلى اللّه عليه وسلم
قد قدّمنا في كتاب أذكار الصلاة صفة الصلاة على
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم وما يتعلَّقُ
بها، وبيان أكملها وأقلها.
وأمَّا ما قاله بعضُ أصحابنا وابن
أبي زيد المالكي من استحباب زيادة على ذلك وهي قال:
”وَارْحَمْ مُحَمَّداً وآلَ مُحَمَّدٍ" فهذا بدعة لا أصل لها.
وقد بالغ الإِمام أبو بكر العربي المالكي في كتابه "شرح
الترمذي" في إنكار ذلك وتخطئة
ابن أبي زيد في ذلك وتجهيل فاعله، قال: لأن
النبيّ
صلى اللّه عليه وسلم علَّمنا كيفيةَ الصلاة عليه
صلى اللّه عليه وسلم، فالزيادة على
ذلك استقصار لقوله، وستدراك عليه صلى اللّه
عليه وسلم، وباللّه التوفيق. |
Salât ve selâmı bir arada getirmek
Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem'e
"Salât" getirildiğinde, "Salât ile Teslîm" sözlerini bir araya
getirerek:
“sallallahü aleyhi ve selleme",
demelidir. Yalnız bir tanesini kullanarak "sallallahü aleyh"
yahut:
“aleyhisselâm" şeklinde
söylememelidir. |
فصل
إذا صلَّى على النبيّ
صلى اللّه عليه وسلم فليجمعْ بين
الصلاة التسليم، ولا يقتصرْ على أحدهما، فلا يقل "صلّى اللّه
عليه" فقط، ولا "عليه السلام" فقط. |
Salât ve selâmı yüksek sesle söylemek
Hadîs okuyan, yazan veya yazdıran,
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem anıldığı zaman, ona salât ve selâmı yüksek sesle
getirir ki, bu müstehabdır. Fakat aşırı derecede ses yükseltilmez.
Yüksek sesle getirilmesini beyan edenler, imâm
Ebû Bekir el-Hatîb el-Bağdadî
ve başkalarıdır. Ben bu konu üzerindeki münakaşayı, Hadîs İlimleri
bahsine aktardım.
Gerek bizim ve gerekse diğer mezheb âlimleri, Telbiye (lebbeyk)
getirildiği zaman, Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem'e
yüksek sesle Salât getirmenin müstehab olduğunu söylemişlerdir. En
iyisini Allah bilir. |
فصل
يُستحبّ لقارىء الحديث وغيره ممّن في معناه إذا ذكر
رسولَ اللّه
صلى اللّه عليه وسلم أن يرفَعَ صوته
بالصلاة عليه والتسليم، ولا يبالغ في الرفع مبالغة فاحشة.
وممّن نصّ على رفع الصوت: الإِمام الحافظ أبو بكر الخطيب البغدادي
وآخرون، وقد نقلتُه إلى علوم الحديث. وقد نصَّ العلماء من
أصحابنا وغيرهم أنه يُستحبّ أن يرفع
صوته بالصلاة على رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم في التلبية،
واللّه أعلم. |