13. Namazdan Çıkmak İçin Selam Vermek
Bil ki, namazdan çıkmak için selâm vermek, namazın rükünlerinden bir
rükündür ve namazın farzlarından bir farzdır; selâmsız namaz sahîh
olmaz. Bu hüküm, Şâfi’î'nin,
İmâm Mâlik'in, İmâm Ahmed'in,
ilk ve son devir âlimler çoğunluğunun mezhebidir. (Hanefî
mezhebinde ise selâm, namazdan bir rükün değil, vâcibdir.) Sahîh
ve meşhur Hadisler bunu, böylece açıklıyor.
Bil ki, selâmda
en mükemmel olan sağa şöyle
demektir:
"Esselâmu Aleyküm ve Rahmetullahi", sol tarafa da:
“Esselâmu Aleyküm ve Rahmetullahi".
Bu şekildeki selâm sözüne,
"Ve berekâtühû" kelimesini ilâve etmek müstehab olmaz; çünkü
Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem'den
meşhur olarak rivâyet edilene aykırı düşer. Her ne kadar
Ebû Dâvud'un rivâyetinde bu
ilâve varsa ve bunu âlimlerimizden
de çoğu söylemişlerse de hadîs şazdır, bizim başta söylediğimiz
meşhurdur. En doğrusunu Allah bilir.
Namaz kılan kimse, ister imâm olsun, ister imâma uyan olsun, ister
yalnız başına bulunsun, ister az cemaate imâm olsun, ister farz
namaz kılsın, ister nafile namaz kılsın, bütün bunlarda yukarda
anlattığımız gibi, sağa ve sola başını çevirerek iki selâm verir.
Ancak vâcib olan bir selâmdır, ikinci
selâm sünnettir. Eğer bu ikinci
selâmı terk ederse, ona zarar vermez. Sonra selâm lâfzından vâcib
olan "Esselâmu Aleyküm" demektir. Eğer:
“Selâmun Aleyküm" demiş olursa sahîh olan görüşe göre kifâyet etmez.
Eğer:
“Aleykümüsselâm" derse sahîh olan görüşe göre caizdir.
Eğer:
“Esselâmu Aleyke", yahut:
“Selâmî Aleyke", yahut:
“Selâmı Aleyküm", yahut:
“Selâmullahi Aleyküm", yahut tenvinsiz:
“Selâmu Aleyküm", yahut:
“Esselâmu aleyhim" söylerse, ihtilafsız bunlarla namaz caiz olmaz.
Eğer bilerek ve kasden bunu yaparsa namazı ihtilafsız
batıl olur; yalnız:
“Esselâmu Aleyhim" sözü ile namazı batıl olmaz; çünkü bu bir Duâdır.
Fakat yanılarak bunlardan birini söylerse, namaz batıl olmaz;
ancak yeniden doğru selâm vermesi gerekir.
Eğer imâm yalnız bir selâm verse de, imâma uyan iki selâm yapmış olsa,
âlimlerimizden
Kâdî Ebû Taybe Et-Taberî ve
bundan başkası demişlerdir ki, imâm selâm verdikten sonra, ona
uyanlar serbestirler. İsterlerse hemen selâm verirler ve
isterlerse, Duâ için oturmayı istedikleri kadar uzatabilirler. En
doğrusunu Allah bilir. |
١٣- باب السَّلام لِلتحلُّل من الصَّلاة
اعلم أن السلام للتحلّل من الصلاة ركنٌ من أركانها وفرضٌ من فروضها
لا تصحُّ إلا به، هذا مذهب الشافعي
ومالك وأحمد وجماهيرِ السلف والخلف، والأحاديثُ الصحيحةُ المشهورة
مُصرّحة بذلك.
واعلم أن الأكمل في السلام
أن يقول عن يمينه "السَّلامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّه"
وَعَنْ يَسارِهِ "السَّلامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّه" ولا
يُستحبّ أن يقول معه: وبركاته، لأنه خلاف المشهور عن
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم، وإن كان قد
جاء في رواية لأبي داود. وقد
ذكره جماعة من أصحابنا منهم إمام
الحرمين وزاهر السرخسي والرويّاني في الحلية، ولكنه شاذ، والمشهور ما
قدّمناه، واللّه أعلم.
وسواء كان المصلّي إماماً أو
مأموماً أو منفرداً في جماعة قليلة
أو كثيرة في فريضة
أو نافلة ففي كل ذلك يُسلِّم
تسليمتين كما ذكرنا ويلتفتُ بهما إلى الجانبين، والواجب تسليمة
واحدة،
وأما الثانية فسنّة لو تركها لم يضرّه؛
ثم الواجب من لفظ السلام أن يقول: السلام عليكم، ولو قال:
سلام عليكم لم يجزئه على الأصح. ولو قال: عليكم السلام أجزأه على
الأصح،
فلو قال:
السلام عليك أو سلامي عليك،
أو سلامي عليكم،
أو سلام اللّه عليكم،
أو سلامُ عليكم بغير تنوين،
أو قال: السلام عليهم،
لم يجزئه
شيء من هذا بلا خلاف،
وتبطل
صلاته إن قاله عامداً عالماً في كل ذلك،
إلا في قوله: السلام عليهم، فإنه
لا تبطل صلاته به لأنه دعاء، وإن كان ساهياً لم تبطل ولا يحصلُ
التحلّل من الصلاة، بل يحتاج إلى استئناف سلام صحيح، ولو اقتصر
الإِمام على تسليمة واحدة أتى المأموم بالتسليمتين. قال
القاضي أبو الطيب الطبري من
أصحابنا وغيره: إذا سلَّم الإِمام
فالمأموم بالخيار إن شاء سلَّم في الحال، وإن شاء استدام الجلوس
للدعاء وأطال ما شاء، واللّه أعلم. |