27. İkâmetin Şekli
Sahîh hadislerle sabit olan muhtar ve sahîh mezhebe (Şafiî
mezhebine) göre, İkâmet onbir cümleden ibarettir. Hanefi
mezhebinde ise, ezanın şekli ile ikâmet arasında fark yoktur;
yalnız "Felâh"lardan sonra iki defa:
“Kad kameti's-salâtü kad kameti's-salâh" denilir.
(Şafiî mezhebine göre) İkamet
cümleleri şöyledir:
"Allahü Ekber Allahü Ekber, Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü Enne
Muhammeden Resûlüllah,
Hayye Alessalâh, Hayye Alelfelâh, Kad kameti 's-salâh, Kad
katemi's-salâh, Allahü Ekber, Allahü Ekber, Lâ ilâhe illallah..."
Bilinmelidir ki, bizim mezhebde (Şafiîlerde)
Sahîh olan, ezan ve ikâmetin sünnet oluşudur. Bu hususta cuma ve
diğer namazların ezanı müsavidir.
Bazı âlimlerimiz de demişlerdir
ki, bunların ikisi de farzı kifayedir. Bazıları da, cumada bunlar
farzı kifayedir, diğer namazlarda değil. Eğer ezan ve ikâmetin
farzı kifaye olduğunu kabul edecek olursak, bir şehir veya bir
mahalle müslümanlan tüm olarak bunları terk ettikleri takdirde,
onları bu terklerinden dolayı yola getirmek için şiddet kullanmak
gerekir. Fakat bunları sünnet olarak kabul edince, onlara bu
şiddeti uygulamak, sahîh mezhebde yoktur; nitekim öğlenin ve diğer
vakitlerin sünnetlerini terkden dolayı şiddet kullanılmadığı
gibi...
Bazı
âlimlerimiz de demişlerdir ki, ezan ve ikâmet, İslâm'ın
alâmetleri olduğundan, bunları terk eden topluma şiddet
kullanılır.
Ezanda sesi yükseltmek ve ağır ağır okumak müstehabdır. İkamet ise
çabukça getirmek ve ezandan daha hafif bir sesle okumak
müstehabdır. . Ezan okuyan müezzinin güzel sesli, güvenilir ve
itimad edilir, gönüllü ve vakıttan haberdar kimse olması da
müstehabdır. Müezzinin yüksek yerde durması, kıbleye yönelmesi,
ayakta olması, abdestli bulunması hem ezanda, hem de ikâmette yine
müstehabdır.
Bir kimse, kıbleye arka çevirerek yahut
oturarak, yahut yatarak,
yahut abdestsiz olarak, yahut
cünüb bulunarak ikâmet veya ezan okursa ezanı kerahetle
sahîh olur. Cünübdeki kerahet, abdestsiz olandan daha şiddetlidir.
Bu durumlarda ikâmette olan kerahet çok daha şiddetlidir.
Ezan, ancak beş vakit namaz için
meşru' kılınmıştır: Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı. Bu
namazlar ister kaza, İster edâ olsun ve ister namaz kılan
mukim olsun, ister müsafir bulunsun, fark etmez. Yine ister tek
başına kılsın, ister cemaatla kılsın. Ancak bir kişinin ezan
okuması ve ikâmet getirmesi kâfidir, diğerlerinin getirmesine
gerek yok.
Bir vakit içinde, bir çok kaza namazları kılınsa, yalnız ilk kaza için
ezan okunur ve ondan sonra kılınan her kaza namazı için ikâmet
getirilir. (Arafat ve Müzdelife'de olduğu gibi) iki vakit namazı
bir arada kılınsa, yalnız birinci için ezan okunur, her namaz için
ikâmet yapılır. Beş vakit namaz dışındaki namazların hiç biri için
ezan okumak yoktur; bunda ittifak vardır.
Bazı namazlar vardır ki, bunlar cemaatla kılınmak istendiği zaman "Essalâtü
camiatün (Cematla namaza)" demek müstehab olur; bayram namazı,
güneş tutulma namazı, yağmur Duâsı namazı gibi... Bir kısım
namazlar için bunu söylemek müstehab olmaz; sünnet namazları,
mutlak nafile namazları gibi... Bir kısım namazlar da vardır ki,
bunlarda namaza davet edip etmemekte ihtilâf vardır. Teravih ve
cenaze namazları gibi... Doğrusu, teravih namazı için davet
yapılır, cenaze namazı için yapılmaz.
İkamet, ancak vakit içinde ve namaza
girmek istendiği zaman sahîh olur. Ezan ise, sabah vakti
müstesna, namaz vakti girdikten sonra sahîh olur. Sabah vakti
için, vakit girmeden önce ezan okunması caizdir. Fakat sabah
namazının vaktinden önce hangi zamanlarda ezan okunabileceği
hususunda ihtilâf vardır. Sahîh olanı, gece yarısından sonra
okunmasının cevazıdır.
Seher vaktinde okunabileceği
söylenmiştir.
Bütün gece boyunca okunabileceği söylenmişse de, bu bir şey ifade
etmez.
Gecenin üçte ikisinden sonra okunabilir sözü de vardır; fakat ilk
hüküm geçerlidir.
Kadın ve Hünsa-i müşkil (Erkek veya kadın olduğu tesbit edilemeyen
kişi) ikâmet getirebilirler fakat ezan okuyamazlar; çünkü bunlar
seslerini yükseltmekten yasaklanmışlardır. |
٢٧- باب صِفَةِ الإِقامة
المذهب الصحيح المختار الذي جاءت به الأحاديث الصحيحة أن الإِقامة
إحدى عشرة كلمة: اللّه أكبر اللّه أكبر، أشهدُ أن لا إله إلاَّ
اللّه، أشهد أنَّ محمداً رسول اللّه،
حيّ على الصلاة، حيّ على الفلاح، قد قامت الصلاة قد قامت الصلاة،
اللّه أكبر اللّه أكبر، لا إله إلاّ اللّه.
فصل:
واعلم أن الأذانَ والإِقامةَ سنّتان عندنا على المذهب الصحيح
المختار، سواء في ذلك أذان الجمعة وغيرها.
وقال بعض أصحابنا: هما فرض
كفاية. وقال بعضهم: هما فرض كفاية في الجمعة دون غيرها. فإن
قلنا فرض كفاية، فلو تركه أهلُ بلدٍ أو
مَحَلَّةٍ قُوتلوا على تركه. وإن قلنا سنّة لم يُقاتلوا على المذهب
الصحيح المختار، كما لا يُقاتَلون على سنّة الظهر وشبهها.
وقال بعض أصحابنا: يُقاتَلون لأنه
شعار ظاهر.
فصل:
ويُستحبُّ ترتيل الأذان ورفع الصوت به، ويستحبّ إدراج الإقامة،
ويكون صوتها أخفض من الأذان،
ويستحبّ أن يكون المؤذنُ حسن الصوت ثقةً مأموناً خبيراً بالوقت
متبرعاً؛ ويستحبّ أن يؤذّن ويقيم
قائماً على طهارة وموضع عال، مستقبل القبلة، فلو أذّن
أو أقام مستدبر القبلة
أو قاعداً
أو مضطجعاً أو مُحدثاً
أو جُنباً صحّ أذانه وكان مكروهاً،
والكراهية في الجُنب أشدّ من المحدث، وكراهة الإِقامة أشد.
فصل:
لا يُشرع الأذان إلا للصلوات
الخمس:
الصبح والظهر والعصر
والمغرب والعشاء، وسواء فيها الحاضرة والفائتة، وسواء الحاضر
والمسافر، وسواء من صلَّى وحده أو
في جماعة. وإذا أذّن واحدٌ كفى عن الباقين. وإذا قضى فوائت في
وقت واحد أذّن للأولى وحدها، وأقام لكلّ صلاة. وإذا جمع بين
الصلاتين أذّن للأولى وحدها وأقام لكل واحدة.
وأما غير الصلوات الخمس فلا يؤذّن لشيء منها بلا خلاف. ثم منها ما
يستحبّ أن يقال عند إرادة صلاتها في جماعة: الصلاة جامعة، مثل العيد
والكسوف والاستسقاء، ومنها ما اختلف فيه كصلاة التراويح والجنازة،
والأصحّ أنه يأتي به في التراويح دون الجنازة.
فصل:
ولا تصحّ الإِقامة إلا في الوقت وعند إرادة الدخول في الصلاة،
ولا يصحّ الأذان إلا بعد دخول وقت الصلاة إلا الصبح، فإنه يجوز
الأذان لها قبل دخول الوقت. واختُلف في الوقت الذي يجوز فيه،
والأصحّ أنه يجوز بعد نصف الليل،
وقيل:
عند السَّحَر،
وقيل:
في جميع الليل، وليس بشيء،
وقيل:
بعد ثلثي الليل، والمختار الأول.
فصل:
وتقيم المرأة والخنثى المشكل، ولا يؤذّنان لأنهما منهيّان عن رفع
الصوت. |