Kul e'ûzü
bi-rabbi’n-nâs. Meliki’n-nâs. İlâhi’n-nâs. Min şerri’l-vesvâsi’l-hannâs.
Ellezî yüvesvisü fî sudûri’n-nâs. Mine’l-cinneti ve’n-nâs.
Rahmân (ve) rahîm
(olan) Allah’ın ismiyle.
114/1. (Ey Resûlüm,) de
ki: İnsanların Rabbine sığınırım. (O insanlar ki, şekil,
özellik ve kabiliyetler bakımından en güzel biçimde
yaratılmışlardır.)
114/2. İnsanların (yegâne)
melikine (hükümdarlar hükümdarına),
114/3. İnsanların ilâhına,
114/4. O sinsi, vesvese verici
(şeytan)ın şerrinden.
114/5. O ki, insanlar
(Allah’)ın (zikrinden gâfil olduklarında) göğüslerine
(kalplerine) vesvese verendir.
Açıklama: Enes “radıyallahü anh” anlatıyor: Resûlüllah
“aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm” bir gün hanımı yanında olduğu halde
dışarıda idi. Yanından bir adam geçti. Hazret-i Peygamber adamı
çağırarak:
"Bu benim zevcemdir!" dedi. Adam:
"Ey Allah'ın Resûlü! Ben herkesten
şüphe edebilirim, ama, sizden asla!'' deyince, Hazret-i Peygamber:
“Şeytan, insana, damarlardaki kan
gibi nüfuz eder. Ben, onun kalplerinize kötü bir şey bırakmasından
korkarım.” buyurdu.
Başka bir rivâyette: Şüphesiz
şeytan, Âdem oğlunun damarlarında kanın dolaştığı gibi [kendisini
hissettirmeden] dolaşır [Tirmizî,
Radâ 17, (1172) ]. Bk. Buhârî,
İ'tikâf 8, 11, 18, Bed'u'l-halk 11, Edeb 121, Ahkâm 21;
Müslim, Selâm 23-25 [2174,
2175]; Ebû Dâvûd, Sıyâm 79,
[2470].
İbnu Abbas “radıyallahü anhüma”
anlatıyor:
Resûlüllah “aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm”
buyurdular ki: Şeytan insanoğlunun kalbinin üzerine tünemiş
vaziyette bekler. Allah'ı zikredince siner, çekilir; gaflette
olunca, vesvese verir. Bk. Buhârî,
Tefsir, Kul eûzü bi-rabbi'n-nâs 1.
Vesvâs,
cinlerin ve insanların verdiği vesvesedir. Bu da insanın içinden
geçirdiği şeylere denir. Peygamber “aleyhisselâm” şöyle
buyurmuştur: Şüphesiz yüce Allah, ümmetinin işlemedikçe veya
söylemedikçe içlerinden geçirdikleri şeyleri bağışlamıştır [Müslim,
I, 116]. Bk. Kurtubî)
114/6. (O şeytan,)
cinlerden de olur, insanlardan da.
Açıklama: Ebû Zer
“radıyallahü anh”: Ey Allah'ın Resûlü, peki insanlardan da
şeytanlar var mıdır? Diye sordu. Hazret-i Peygamber: "Evet, hem de
onlar, cin şeytanlarından daha kötüdürler.” buyurdu. Bk. Kurtubî.
İlgili âyet-i kerimelerde şöyle
buyrulmaktadır:
“Böylece biz her Peygambere, insan
ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Onlar [cin şeytanları insan
şeytanlarını] aldatmak için birbirlerine süslü/yaldızlı sözler
telkin ederler.” [En'âm 6/112]).
“Şüphesiz şeytanlar sizinle
mücadele edebilmek için kendi dostlarına [“Ben, adamımı şu işle
saptırdım. Sen de adamını onun bir benzeriyle saptır.” diyerek]
telkinde bulunurlar.” [En'âm 6/121]).
|