Geri

   

 

 

İleri

 

Fâtiha

 

 

 

 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ (١)

 

اَلْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (٢)

 

اَلرَّحْمَانِ الرَّحِيمِ (٣)

 

مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ (٤)

 

 

إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ (٥)

 

 

 

 

 

اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ ( ٦)

 

 

صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ

 

 

غَيْرِالْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ (٧)

Bismi’l-lâhi’r-rahmâni’r-rahîm

El-hamdü li’l-lâhi rabbi’l-âlemîn. Er-rahmâni’r-rahîm. Mâliki yevmi’d-dîn. İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în. İhdine’s-sırâta’l-müstakîm. Sırâta’l-lezîne en'amte aleyhim gayri’l-magdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.

 

1/1. Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah’ın ismiyle.

 

1/2. Hamd (övme ve övülme), (bütün varlıkları yaratan, yer ve göklerde olanları insanın emrine sunan, ihsanı ve lütfu bol) âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

1/3. (O,) rahmândır (yağmuru yağdırarak, çeşitli rızıklar, nimetler göndererek bütün yaratılmışlara merhamet eden) (ve) rahîm (hidâyet ve iyilikler ihsan ederek mü’minlere rahmet eden)dir.

1/4. (O,) din (ceza ve hesap veya “hiç kimsenin kimseye hiçbir şekilde fayda veremeyeceği; emrin ve hükümranlığın yalnız Allah’a ait olduğu1” âhiret) gününün (tek) mâliki (sâhibi)dir.

1 (İnfitâr 82/19)

1/5. (Ey Rabbimiz!) Ancak sana ibâdet ederiz (Canlı ve cansız bütün varlıkları yaratan, âlemleri çeşitli nimetlerle donatan sensin! Eşin ve benzerin yoktur. Varlıklar senin irâde, kudret ve emrine boyun eğmişlerdir. Hepsi âciz, muhtaç ve fânidir. Senden başka ibâdet edilmeye lâyık bir varlık yoktur.) ve (hastalıklardan korunarak güç ve kuvvet kazanabilmemiz, ibâdetleri ve diğer kulluk görevlerimizi sağlıklı ve istekli olarak yerine getirebilmemiz için) ancak senden yardım dileriz.

1/6. Bizi (itikat, söz ve işlerimizde) sırât-ı müstakîme (hak yola, İslâm dininin gösterdiği yola) hidâyet eyle (bu yolda sabit eyle ve başarılı kıl).

1/7. Kendilerine nimet verdiğin kimselerin (peygamberlerin, sıddîkların, şehitlerin ve sâlihlerlerin1) yoluna (hidâyet eyle); (Tevrât’ı değiştirip2 Muhammed “aleyhisselâm”a ve ona indirilen Kur’ân-ı Kerîm’e îman etmediklerinden dolayı) gazaba uğrayanların3 ve (İncîl’i değiştirip4 son peygamber ve son din İslâm’a inanmayı reddettikleri için) sapıtanların5 (yoluna) değil! (Bu yanlış yollara sapmaktan bizi koru ya Rabbî! “Ey Rabbimiz, bizi hidâyete erdirdikten sonra kalplerimizi [haktan] saptırma6”!)

1 Nîsa 4/69; 2 Bakara 2/75,79 ve 74, Mâide 5/13,

A’râf 7/169; 3 Bakara 2/61; 4 Âl-i Imrân 3/78;

5 Mâide 5/77; 6 Âl-i Imrân 3/8.