Geri

   

 

 

İleri

 

5 Mürâbaha (Kâr ile Devir Etmek) ve Tevliye (Kârsız ve Aldığı Gibi Devretme)

Mürabaha: İlk âkidle elde ettiği malı, anaparaya kâr ekleyerek başkasına devretmektir.

Tevliye: Elde ettiğini, kârsız olarak birinci âkid ve sermaye ile başkasına devretmektir.

Mürabehe ve tevliye ancak misli (benzeri) olan sermaye ile alınmışsa doğru olabilir.

Öz sermayeye, bez ağırdıcının, boyacının, nakış yapıcının, elbisenin etrafını ipek veya pamukla örenin ücretini, masraflarını ve hamal ücretini ekleyerek, onları da sermayeden saymak caiz olur. Ancak devrettiği zaman “Bana şu kadara mal olmuştur.” diyecek, “Ben şu kadarla satın aldım.” demiyecektir. Eğer ikinci müşteri, mürabehe meselesinde hiyanet yapıldığına muttali olursa, Ebû Hanife (rahmetüllahi aleyh) ye göre, muhayyerdir; dilerse, denilen sermaye ile kabul eder, dilerse geri çevirir.

Eğer tevliye meselesinde hıyaneti görürse sermayeden fazlasını düşürür. Ebû Yusuf (rahmetüllahi aleyh) dedi ki; her iki şekilde de düşürür. İmam-ı-Muhammed (rahmetüllahi aleyh) “İkisinde de düşüremez.” dedi.

Menkul bir şeyi, satın alan, nakletmedikçe başkasına satamaz, Ebû Hanife ve Ebû Yusuf (rahmetüllahi aleyh) a göre daha teslim almazdan evvel gayrimenkul akarı (araziyi) satabilir. İmam-ı Muhammed «Arazinin de teslim alınmazdan evvel satılması caiz değildir» dedi.

Bir kimse ölçekle satılanı ölçekle, tartıyla satılanı tartıyla satın alıp teslimlenirse, sonra ölçekle veya tartıyla başkasına satarsa, ikinci müşteriye bu malı tekrar ölçmeden ve tartmadan, ne yemesi ne de başkasına satması caiz olamaz.

Sermayede, daha vermezden evvel (sermayedarın) tasarruf etmesi caizdir.

Alıcının, söylenen fiyattan daha fazlasını satıcıya vermesi caizdir. Satıcının, alıcıya satılan maldan daha fazlasını vermesi caiz olduğu gibi, sermayeden eksiltmek caiz olur. İstihkak (başkasının malı olmak) hepsine (yâni asi iie eksilenin tamamına) teallûk eder.

Bir kimse hazır para ile satış yaparsa bilâhare malını bir müddete kadar borca verirse, alış veriş borca tahvil edilir. Zamanı gelmiş alacağın sahibi, bir müddet mühlet verdiği zaman o müddete tehir edilir. Ancak elden verdiği net paranın tehiri caiz değildir. Zamanı geldiğinde derhal verilmesi lâzımdır.