3 Fâsîd (Bozuk) Alış Veriş Satılan veya fiyat olarak verilen eşyanın birisi veya her ikisi haram olursa alışveriş bozuktur. Murdar olmuş et, kan, şarap veya domuzla yapılan alış veriş gibi... Yine alışveriş bozuktur, eğer satılan köle değil de hür bir insansa… Ümmü’l-veled (efendisinden bir çocuk doğurmuş cariye) müdebber (efendisi kendisine «ölümümden sonra hürsün» diyen köle) ve mükâtep (efendisiyle bir miktar mal üzerinde hür ve âzât olması bakımında anlaşan köle) nin satışları bâtıldır. Sudaki balığın, havadaki kuşun satılması caiz değildir. Cariyenin ve hayvanın karnındaki yavruyu, memeden sağılmamış sütü, koyunun kırkılmamış yününü, elbiseden bir metreyi, tavandan bir ağacı, torun denize bir defa yayılmasıyla çıkan balıklanrı ve «Bey'il Muzabene» denilen hurma ağacının daha kesilmemiş meyvelerini tahmin ederek kuru hurma ile satması caiz değildir. Taş atmak veya ellemek suretiyle satış caiz değildir. İki elbiseden birisini lâalettayin satmak caiz değildir. Kölesini, "Müşteri âzât etsin veya müdebber veya mükâtep kılsın veya cariyesini müşteri ümmü’l-veled yapsın» diye satarsa satış fasittir. Eğer kölesini bir ay çalıştırmak, evinde bir miktar oturtmak, müşteri kendisine başka borç para veya bir hediye vermek şartıyla satarsa bütün bu suretlerde satış yine fasittir. Kim ki bir şeyini, aybaşına kadar teslim etmemek şartıyla satarsa bu satış fasittir. Hâmile cariyeyi, hamli dâhil olmamak suretiyle satarsa satış fasittir. Elbiseyi kesmek, iç gömlek veya aba olarak dikmek şartiyle satın alırsa veya kendisine ayakkabı yapmak veya bağ takmak şartiyle deriyi alırsa satış bu iki surette defasittir. Nevruz (baharın ilk günü), Mehrican,(güzün ilk günü) Hristiyan orucu ve Yahudi bayramı müddet göstererek borçla yapılan alış veriş, satıcı ile alıcı bu zamanları bilmezlerse fasittir. Hacıların geleceğine, bağ bozumuna, harman ve ekin biçimine kadar borçla satış caiz değildir, çünkü meçhuldür. Eğer iki taraf daha halk biçmeye ve harmana başlamazdan ve hacılar gelmezden evvel müddetinin kaldırılmasına razı olurlarsa, alış veriş caiz olur. Fasit alış verişte, müşteri satıcının emri ile malı teslim alırsa ve muameledeki verilen ve alınan ivez mal ise, teslim aldığı mal, kıymetiyle onun malı olur. Fakat her iki tarafta bu şekil alış verişi bozabilirler. O, halde eğer müşteri bu malı satarsa satışı caiz olur. Hür insanı, köle ile birlikte veya kesilmiş koyun etiyle, murdar olunmuş koyunu bir arada satarsa her ikisinin hakkında da satış bâtıl olur. Eğer (tanı) köle ile müdenber köleyi veya kölesiyle diğer bir kimsenin kölesini birlikte satarsa, ancak semenden kölesinin hissesiyle âkid caiz olur. Resûl-i Ekrem (aleyhis-salatü ves-selâm) «Neceş (başkasını teşvik etmek için fiyatı arttırmak) den, anlaşmışların anlaşmasını bozmaktan, celeblerin önüne giderek daha şehre varmazdan evvel satın almaktan, (eğer şehirliler bununla mütezarrır olurlarsa, aksi takdirde zarar yoktur) şehirli olan bir kimsenin göçebenin malını satmasından (veya ibarenin mânası: Şehirlilerin ihtiyacı olduğu halde onlara satmaz da, daha pahalı satmak için göçebelere satmaktan) ve Cuma ezanı okunduğu zaman alış veriş yapmaktan sakındırmıştır» Ancak bütün bunlar mekruhtur, bunlarla alışveriş bozulmaz. Yekdiğerinin yakını olan iki küçük köleyi elde eden, onları ayırt edemez. Birisi büyükse de yine ayırdetmek yoktur. Eğer ayırtederse tahrimen mekruh olur. Fakat alışveriş caizdir. Eğer ikisi de büyük ise ayırdetmelerinde her hangi bir beis yoktur. |