Geri

   

 

 

İleri

 

18 CUMA NAMAZ1

Cuma namazı, kendisinde (aşağıda belirtilecek) yedi şartın bulunduğu kimseler için farz-ı ayındır,

Cumanın Vücûbunun (Farz Oluşunun) Şartları

(1) Erkek olmak,

(2) Hür olmak,

(3) Şehirde veya (yolculuk hükümlerinin başladığı) şehrin uzantılarında ki, en doğrusu da budur oturuyor olmak,

(4) Sağlıklı olmak,

(5) (Herhangi bir) zalimin zulmünden emin bulunmak,

(6) Gözlerinin ve

(7 Ayaklarının sağlam olması.

Cuma Namazının Doğru Olmasının Şartları

Cuma namazının doğru olabilmesi için altı şart vardır ki, anlardır:

(1) Şehir veya şehrin uzantılarında oturuyor olmak,

(2) (Cumayı hükümdar veya vekilinin kıldırması),

(3) Öğle vakti(nin inmesi); bu vakitten evvel kılınamayacağı gibi vaktin çıkmasıyla da bozulur.

(4) Cuma vaktinde ve namazdan evvel cuma için hutbe okumak, namaz kılacak olanlar arasından cuma hutbesini dinlemek üzere en az bir kişinin hazır bulunması ki, doğrusu da budur.

(5) (Namaz kılınacak yerin herkese açık bulunması ve) herkesin girmesine izin verilmiş olması,

(6) Köle, yolcu yahut hastalardan da olsa cemaat olarak imamdan başka üç kişinin bulunması;

Dunların secde edinceye kadar imama uymuş bulunmaları şarttır,

Dunlar secde ettikten sonra namazlarını bozsalar dahi imam namazını cuma olarak tamamlar, ama secdeden evvel namazlarını bozar (veya namazdan ayrılır)larsa cuma namazı bozulmuş olur.

Cemaat olarak, iki erkeğin yanında bir kadının yahut bir çocuğun bulunması, cuma namazının doğru olabilmesi için yeterli değildir.

(Öte yandan) kölenin veya hastanın imam olup cuma namazı kıldırması caizdir.

Şehir:

İçerisinde müftü, (idarî yetkiye sahip) emir, (şer'î ve kanunî) hükümleri uygulayan ve cezaî müeyyideleri tatbik eden kâdı bulunduğu ve binalarının sayısı Mina (köyü)'nün binaları kadar olan yerlere şehir denir ki, bu, rivayet olunan açık ve kuvvetli delillere göre de böyledir. (Bir yerdeki) kadı veya mirîn aynı zamanda müftülük görevini de üstleniyor olması (yani kişinin işini bir kişinin üstlenmiş olması) orayı şehir olmaktan çıkarmaz.

Hac mevsiminde cuma namazının Mina' da halife adına aldırılması yahut cumayı orada Hicaz emirinin kıldırması câizdir.

Hutbe ve Sünnetleri

Hutbeyi, bir teşbih okumak veya "el-hamdülillah" denmek suretiyle kısa tutmak caiz ise de mekruhtur.

Hutbenin sünnetleri on sekiz olup şunlardır:

(1) Temizlik,

(2) Avret yerlerini kapatmak,

(3) Hutbeye başlamadan evvel minbere oturmak,

(4) (Hatibin) önünde kamet gibi ezan okumak;

(5) Daha sonra, güç, kuvvet ve zor kullanılarak fethedilmiş bulunan şehirlerde hatibin, sol tarafında bulundurduğu kılıca dayanarak ve sulh yoluyla alınmış şehirlerdeyse kılıçsız olarak kalkması,

(6) Yüzünü insanlara çevirmesi,

(7) Hutbeye, Allahü teâlâ'ya hamdederek ve O'nun azametine lâyık övgüyle başlamak,

(8) İki şahadet kelimesini söylemek,

(9) Peygamber (aleyhissalâtü vesselâm)'a salât ü selâm okumak,

(10) (Günahlardan ve Allah'ın gazabından sakındırma hususlarında) vaaz etmek,

(11) (insanlara kurtuluş yolunu) hatırlatmak,

(12) Kur'ân-ı Kerîm'den bir âyet ile

(13) İki hutbe okumak ve

(14) Bu iki hutbe arasında oturmak,

(15) İkinci hutbeye başlarken yeniden hamd ü sena ve Peygamber Efendimiz (Sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem)'e salevât okumak,

(16) Mü'min erkek ve kadınların günahlarının bağışlanması için dua etmek,

(17) İnsanların hutbeyi dinlemelerini ağlamak,

(18) Her iki hutbeyi de, Mufassal surelerin uzunlarından bir sûre kadar kısa tutmak.

Hutbeyi uzatmak ve hutbenin herhangi bir sünnetini terk etmek mekruhtur.

Ne Zaman Cumaya Koşmak Farzdır?

Cuma günü ilk ezanın okunmasıyla birlikte alış verişi bırakıp cuma namazına koşmak farz olup (diğer görüşler arasında) en doğrusu da budur.

Diğer Bazı Hususlar

İmam (hutbe okumak üzere odasından) çıkınca, (artık cuma) namazını bitirinceye kadar (başka bir) namaz kılınmaz ve konuşulmaz.

(Cuma) hutbesini dinlemek üzere hazır bulunanların yemesi, içmesi, (ibâdet hâricindeymiş gibi üstleriyle başlarıyla) oynamaları, sağa sola dönmeleri mekruhtur. Hutbeyi dinlemekte olanlar (kendilerine verilen) selâmı almazlar, aksıranlara (yerhamukallah diye) karşılık vermezler; imam da minberde (hutbe okumak üzere) kalkınca halkı selâmlamaz.

Ezan okunduktan sonra, (cuma) namazını kılmadan şehirden ayrılmak mekruhtur. Kendisine cuma namazı farz olmayan kimseler cumayı kıldıkları takdirde, (kıldıkları bu namaz) o vaktin öğle namazı yerine geçer. Özürsüz olarak cuma namazından önce öğleyi kılmak haramdır. (Öğle namazını kıldıktan sonra) imam hutbede iken (cuma namazı kılmak üzere camiye) koşan kimsenin (Önce kıldığı) öğle namazı, cuma namazına yetişemese dahi, ersiz olur. (Hasta ve yolcu gibi cuma namazını kılmamakta) özürlü olanlarla (ceza evinde) tutuklu bulunanların cuma günü namazlarını şehirde cemaatle kılmaları mekruhtur, Cuma namazına, teşehhüdde veya sehiv secdesinde yetişenler, namazlarını cuma olarak tamamlarlar. (Yine de) en doğrusunu Allah bilir.