Kâfirler ve
âsi olan bazı mü’minler için kabir
azabı haktır.
Tâat ve
ibâdet sahiplerinin kabirde, Allahü teâlâ'nın bildiği ve dilediği
şekilde nimet içinde
bulunmaları haktır.
Ba's
öldükten
sonra dirilmek, haktır.
Amellerin
tartılması, haktır.
Amel
defterleri, haktır.
Sual, haktır.
Havz-ı
kevser, haktır.
Sırat,
haktır.
Cennet ve
Cehennem, haktır.
Cennet ve
Cehennem mahlûk
yaratılmış ve
şu anda mevcuttur.
Cennet ve
Cehennem bâkî ve dâimîdir, oradakiler de fâni değillerdir.
Kebîre
büyük günah,
bir mü’mini imân dairesinin dışına çıkarmaz.
Kebîre,
imânlı bir insanı küfre
sokmaz. |
وعذاب القبر للكافرين ولبعض عصاة المؤمنين، وتنعيم أهل الطاعة في القبر
بما يعلمه اللّه تعالى ويريده، وسؤال منكر ونكير ثابت بالدلائل
السمعية.
والبعث حق، والوزن حق، والكتاب حق، والسؤال حق، والحوض حق، والصراط
حق، والجنة حق، والنار حق، وهما مخلوقتان موجودتان باقيتان، لا تفنيان
ولا يفنى أهلهما.
والكبيرة لا تخرج العبد المؤمن من الإيمان، ولا تدخله في الكفر. |