Geri

   

 

 

İleri

 

4. sayfa

35. Sikalara muhalefete gelince; bu, isnâdda veya metinde olur. Bunların her ikisi de birkaç neviye ayrılır ki, genelde hadisin şâz olmasına yol açarlar. Sikalara muhalefetin zabtla ilgili tenkit sebeplerinden sayılması, râviyi muhalefete sevkeden şeyin kendisini (hadisi) değiştirmekten alıkoyamaması ile zabt ve hıfz yokluğu sebebiyledir.

36. Vehme gelince; bu, râvinin rivâyetinin yanlış zannı üzerine bina edilmesidir Bu ise genelde senedde olurken bazen de metinde olur. Fakat vehmi tesbit edebilmek, hadis ilimlerinin en zor ve en ince yönlerindendir. Bu kabiliyet ise ancak kendisine, hadis senedleri ve metinleri üzerinde geniş hıfz, keskin anlayış ve râvilerin mertebeleri, sened ve metinlerin hâlleriyle ilgili -bu ilmin erbâbı eski âlimlerde olduğu gibi- tam bilgi bahşedilmiş kimselerde bulunur.

37. Hıfzı zayıf olmaya gelince; bu, râvinin isabetinin hatasından, hıfz ve hatırlama gücünün de yanılgı ve unutkanlığından fazla olmaması demektir. Buna göre, hatasının isabetine, yanılgı ve unutkanlığının da hatırlama ve hıfzına galip gelmesiyle birbirlerine denk olmaları arasında fark yoktur. Zayıf hıfz tenkidinden kurtulmak ancak, hadisin rivâyetinde hiç hata yapmamakla veya genelde hatasız biçimde hadis rivâyet etmiş olmasıyla mümkündür. Yanılgı ve unutkanlık tenkidinden kurtulmak da aynı ölçüye göredir.

38. Sonra bil ki, Sahîh hadiste râvi bir tabakada veya bütün tabakalarda tek kalırsa, bu hadis 'Garîb' diye isimlenir. Aynı şartlarda râviler iki tane olursa, Azîz, ikiden fazla olurlarsa Meşhûr ve Müstefîd diye isimlenir.

39. Senedin râvileri tüm tabakalarında, aklın yalan üzerine söz birliği edebilecek­lerine ihtimal veremeyeceği kadar kalabalık olursa, bu hadise Mütevâtir denir.

40. Garîb hadis Ferd diye de isimlenir. Şu nokta sana karışık gelmesin ki, râvi senedin tüm tabakalarında bir kişi olursa, buna Ferd-i Mutlak denir. Eğer bir tabakada tek kalırsa, buna da Ferd-i Nisbî denir.

Hadisin Ferd veya Garîb olabilmesi için -diğer tabakalarda birden fazla olsa bile- bir tabakada râvinin tek kalması yeterlidir.

Hadisin Azîz olabilmesi için de râvilerin bütün tabakalarda sarahaten veya zımnen iki kişi olması gerekir.

Hadisin Meşhur olabilmesi için de râvilerin tüm tabakalarda sarahaten ikiden fazla olması gerekir. Buna göre bir tabakada iki, diğer tabakalarda ikiden fazla olursa, bu da Azîzdir. Tıpkı bir tabakada tek, diğerlerinde de fazla olması durumunda hadisin Garîb olması gibi.

Bu anlatılanlardan bilinmiştir ki, Azîz hadiste râvilerin tüm tabakalarda iki kişi olmasından maksat, en az bir tabakada sarahaten iki kişi olduktan sonra, diğer tabakalarda sarahaten veya zımnen iki kişi olmalarıdır.

Şu izahtan sonra bu ilimde Muhaddislerin azınlık çoğunluğa hükmeder sözünün manasını anlamışsındır.

41. Bu incelemeden bilmişsindir ki, hadisin Garîb olması, Sahîh olmasına mani değildir. Zira seneddeki râvilerden her biri sika olabilir. Bazen de Garîbten, çoğuna göre, hadiste tenkit sebeplerinden biri olan Şâz kastolunur. -Nitekim bu kullanım- Şâz, Münker ve Muallel hadisler bahsinde geçmişti. Bazen Şâz, Garîb -râvinin tek kalması- manasında kullanılır.

Bu durumda garâbet, hadisin sıhhatine mani olmadığı gibi, bu manadaki şâzlık da hadisin sıhhatine mani değildir.

42. Şunu unutma ki, li-zatihî ve li-gayrihî olmak üzere tüm Sahîh ve Hasen hadis kısımlarının manasını bildiğinde, kendisinde; Sahîh ve Hasen hadislerde muteber olan şartların biri veya hepsi bulunmayan hadislerin Zayıf hadis olduğunu da bilirsin. Zayıf hadislerin kısımları çoktur. Sahîh ve Hasen hadisler de, tercih ve amel konusunda biri diğerinin fevkinde olan farklı farklı mertebelere sahiptir. Hadislerin hüccet olarak kullanılması, Sahîh ve Hasen olabildikten sonra, bu vasıfların ve derecelerin farklılığına göredir.