5. SABAH VE AKŞAM ALLAH’I ZİKRETMEK • “Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gafillerden olma!” A‘râf sûresi (7), 205 • “Güneş doğmadan ve batmadan önce Rabbini ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih et ve O’na hamdet.” Tâhâ sûresi (20), 130 • “Akşam sabah Rabbini ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih et ve O’na hamdet.” Mü’min sûresi (40), 55 • “Allah’ın adını anmak için O’nun iradesiyle inşâ edilen mâbedlerde sabah akşam Cenâb-ı Hakk’ı tesbih eden adamlar vardır. Onları ne ticaret ne de alış veriş Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyabilir.” Nûr sûresi (24), 36, 37 • “Biz dağları onun emrine verdik. Bu dağlar akşam sabah onunla birlikte Allah’ı tesbih ederlerdi.” Sâd sûresi (38), 18 1452. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim sabah akşam yüz defa sübhânallâhi ve bi-hamdihî: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” derse, onun söylediklerinin bir mislini veya daha fazlasını söyleyen kimse dışında hiçbir şahıs, kıyâmet gününde onun söylediğinden daha faziletli bir zikirle gelemez.” Müslim, Zikir 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 61 1453. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Bir adam Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek: - Dün gece beni sokan akrep yüzünden ne büyük acılar çektim, dedi. Resûl-i Ekrem de: - “Eğer akşamleyin eûzü bi-kelimâtillâhi’t-tâmmâti min şerri mâ halak: Yarattıklarının şerrinden Allah’ın mükemmel kelimelerine sığınırım, deseydin o sana zarar vermezdi” buyurdu. Müslim, Zikir 55. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; İbn Mâce, Tıb 35 1454. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sabahleyin şöyle dua ederdi: “Allâhümme bike asbahnâ ve bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemût ve ileyke’n-nüşûr: Allahım! Senin lutfunla sabaha ulaştık, senin lutfunla akşama erdik. Sen isteyince dirilir, sen isteyince ölürüz. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da sensin.” Akşamleyin şöyle dua ederdi: “Allâhümme bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemût ve ileyke’l-masîr: Allahım! Senin lutfunla akşama erdik. Sen isteyince dirilir, sen isteyince ölürüz. Huzuruna varılacak olan da sensin.” Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 13. Ayrıca bk. İbn Mâce, Duâ 14 1455. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Ebû Bekir es-Sıddîk radıyallahu anh Peygamber aleyhisselâm’a: - Yâ Resûlallah! Bana sabahleyin ve akşamleyin okuyacağım mübarek kelimeleri belletseniz de okusam, dedi. O da: - “Allâhümme fâtıre’s-semâvâti ve’l-ardı âlime’l-gaybi ve’ş-şehâdeti, rabbe külli şey’in ve melîkehû. Eşhedü enlâ ilâhe illâ ente. Eûzü bike min şerri nefsî ve şerri’ş-şeytâni ve şirkihî: Gökleri ve yeri, görünen ve görünmeyen âlemleri yaratan Allahım! Ey her şeyin Rabbi ve sâhibi! Senden başka ilâh bulunmadığını kesinlikle söylerim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden, onun Allah’a şirk koşmaya davet etmesinden sana sığınırım” diye dua et ve bunu sabahleyin, akşamleyin ve yatağa yattığın zaman söyle!” buyurdu. Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 14, 95. 1456. İbn Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem akşamleyin şöyle dua ederdi: “Emseynâ ve emse’l-mülkü lillâh, vel-hamdü lillâh, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, rabbi es’elüke hayra mâ fî hâzihi’l-leyleti ve hayra mâ ba‘dehâ ve eûzü bike min şerri mâ fi hâzihi’l-leyleti ve şerri mâ ba‘dehâ, rabbi eûzü bike mine’l-keseli ve sûi’l-kiber, eûzü bike min azâbi’n-nâr ve azâbi’l-kabr: Akşama girdik. Bütün mülk Allah’ındır. Hamdü senâ da O’na mahsustur. Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter. Allahım! Bu gecenin ve bundan sonrakilerin hayrını senden dilerim. Bu gecenin ve bundan sonrakilerin şerrinden sana sığınırım. Rabbim! Tembellikten, insanı perişan eden yaşlılıktan sana sığınırım. Cehennem azâbından ve kabir azâbından sana sığınırım.” Sabahleyin de “asbahnâ ve asbaha’l-mülkü lillâh: Sabaha girdik. Bütün mülk Allah’ındır” diye başlayarak aynı duayı okurdu. Müslim, Zikir 74-76. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 13 1457. Abdullah İbn Hubeyb radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu: “Akşam ve sabah vakitlerinde Kulhüvallâhü ahad ile Muavvizeteyn sûrelerini üçer defa oku. Her türlü kötülükten korunman için bunlar sana yeter.” Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 116. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 1 1458. Osman ibni Affan (radıyallahu anh)'dan bildirildiğine göre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim her sabah ve akşam üç defa “Bismillahi’llezî lâ yedurru mea'smihî şey'ün fil-erdı velâ fi's-semâi ve hüve's-semî’u'l-alîm” Yüce Allah'ın ismine sığınan bir kimseye yerde ve gökte hiçbir şey zarar vermez. O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir." derse, ona hiçbir şey zarar veremez." Ebû Dâvûd, Edeb, 101)
|