62. BİLEREK YALAN YERE YEMİN
ETMENİN BÜYÜK GÜNAH OLUŞU
1713. İbn Mes'ûd
radıyallahu anh'den rivayet
edildiğine göre Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Müslüman bir kimsenin malını elinden
almak için yalan yere yemin eden kimse, Cenâb-ı Hakk'ın gazabına
uğramış olarak O'nun karşısına çıkar." İbn Mes'ûd der
ki:
Sonra
Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem, Azîz
ve Celîl olan Allah'ın Kitabı'ndan kendisinin bu sözünü tasdik
eden şu âyeti okudu:
"Allah'a karşı verdikleri sözü ve
yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların
âhirette bir payı yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak,
onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı
bir azâb vardır" [Âl-i İmrân sûresi (3), 77].
Buhârî, Eymân 11, 17;
Müslim, Îmân 220, 222. Ayrıca
bk. Ebû Dâvûd, Eymân 2;
Tirmizî, Buyû‘ 42;
Nesâî, Âdâbü'l-kudât 36;
İbn Mâce, Ahkâm 7 |
٦٢- باب تغليظ اليمين الكاذبة عمداً
١٧١٣-
عن ابن مسعودٍ رَضِيَ اللّه عَنْهُ
: أنَّ النبيَّ صَلّى اللّه عَلَيْهِ
وسَلَّم ،
قَالَ :
( مَنْ حَلَفَ عَلَى مَالِ امْرِئٍ مُسْلِمٍ
بِغَيرِ حَقِّهِ ، لَقِيَ اللّه وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ )
قَالَ :
ثُمَّ قَرَأَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللّه
صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم ، مِصْدَاقَهُ مِنْ كِتَابِ
اللّه عزَّ وجَلَّ : { إنَّ الَّذِينَ
يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللّه وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَناً قَلِيلاً }
إِلَى آخِرِ الآيَةِ
[ آل عمران : ٧٧]
. متفق عَلَيْهِ . |
|
1714. Ebû Ümâme İyâs İbn
Sa'lebe el-Hârisî radıyallahu anh'den
rivayet edildiğine göre Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Yalan yere yemin ederek bir müslümanın
hakkını gasbeden kimseye Allah cehennemi vâcip, cenneti de haram
kılar." Bunun üzerine bir kişi:
Eğer o hak
önemsiz bir şey ise yine böyle midir, yâ Resûlallah? diye sordu.
Peygamberimiz:
"Misvak ağacından bir dal parçası olsa
bile böyledir" buyurdu.
Müslim, Îmân 218. Ayrıca bk.
Nesâî, Âdâbü'l-kudât 30;
İbn Mâce, Ahkâm 9 |
١٧١٤-
وعن أَبي أُمَامَة إياس بن ثعلبة الحارثي
رَضِيَ اللّه عَنْهُ : أنَّ رسولَ اللّه
صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم ،
قَالَ :
( مَنِ اقْتَطَعَ حَقَّ امْرِىءٍ مُسْلِمٍ
بِيَمِينِهِ ، فَقَدْ أَوْجَبَ اللّه لَهُ النَّارَ . وَحَرَّمَ
عَلَيْهِ الجَنَّةَ ) فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ : وَإنْ كَانَ
شَيْئاً يَسِيراً يَا رسولَ اللّه ؟
قَالَ :
( وإنْ كَانَ قَضِيباً مِنْ أرَاكٍ )
رواه مسلم . |
|
1715. Abdullah İbn Amr İbn Âs
radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre
Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Büyük günahlar şunlardır: Allah'a ortak
koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere bir kimseyi
öldürmek ve yalan yere yemin etmek."
Buhârî'nin bir rivayeti
şöyledir: Bir bedevî, Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem'e
gelerek:
- Yâ
Resûlallah! Büyük günahlar nelerdir? diye sordu.
Peygamberimiz:
- "Allah'a şirk koşmaktır"
buyurdu.
Sonra
hangisidir, dedi?
-
"Yemîn-i gamûs"
buyurdu.
Hadisin ravisi Abdullah
İbn Amr der ki:
- Ben, yemîn-i
gamûs nedir, diye sordum? Resûl-i
Ekrem:
"Bir müslümanın malından bir parça almak
için yalan yere yapılan yemindir" buyurdular.
Buhârî, Eymân 16, Diyât 2,
İstitâbetü'l-mürteddîn 1. Ayrıca bk.
Tirmizî, Tefsîru sûre(4) 6;
Nesâî, Tahrîm 3, Kasâme 48 |
١٧١٥-
وعن عبد اللّه بن عمرو بن العاصِ رضي اللّه
عنهما، عن النبيِّ صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم ،
قَالَ :
( الكَبَائِرُ : الإشْرَاكُ بِاللّه ،
وَعُقُوقُ الوَالِدَيْنِ ، وَقَتْلُ النَّفْسِ ، واليَمِينُ
الغَمُوسُ ) . رواه البخاري
.
وفي روايةٍ لَهُ : أنَّ أعْرابِياً جَاءَ إِلَى النبيّ
صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم ،
فَقَالَ :
يا رسولَ اللّه مَا الكَبَائِرُ ؟
قَالَ :
( الإشْرَاكُ بِاللّه )
قَالَ :
ثُمَّ مَاذا ؟
قَالَ :
( اليَمِينُ الغَمُوسُ ) قلتُ :
وَمَا اليَمِينُ الغَمُوسُ ؟
قَالَ :
( الَّذِي يَقْتَطِعُ مَالَ امْرِئٍ
مُسْلِمٍ
! ) يعني بِيَمِينٍ هُوَ
فِيهَا كَاذِبٌ . |