Geri

   

 

 

 

İleri

 

48. BOŞU BOŞUNA KÜLFET VE ZAHMET VERME YASAĞI

HERHANGİ BİR FAYDASI OLMAYAN İŞ VE SÖZ DEMEK OLAN TEKELLÜFÜN NEHYEDİLMİŞ OLDUĞU

"De ki: Kur'ân'ı tebliğden ötürü sizden bir ücret istemiyorum. Ben, kendiliğinden birşeyler uydurup size dayatmak isteyen zorluk çıkarıcılardan da değilim." Sad sûresi (38), 86

٤٨- باب النهي عن التكلف وهو فعل وقول ما لا مصلحة فيه بمشقة

قال اللّه تعالى : { قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ } [ ص : ٨٦ ] .

1656. İbn Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

"Biz, tekellüften nehy olunduk."

Buhârî, İ'tisâm 3

١٦٥٦- وعن عمر رَضِيَ اللّه عَنْهُ قال : نُهِينَا عَنِ التَّكَلُّفِ . رواه البخاري .

1657. Mesrûk şöyle dedi:

Abdullah İbn Mes'ûd radıyallahu anh' ın yanına gitmiştik. O bize şunları söyledi:

Dostlar! Bilen, bildiğini söylesin. Bilmeyen de "Allah bilir " desin. Zira insanın bilmediği konuda "Allah bilir" demesi de bir ilimdir. Allahü teâlâ, Peygamber'i sallallahu aleyhi ve sellem'e şöyle buyurmuştur: "De ki: Kur'ân'ı tebliğden ötürü sizden bir ücret istemiyorum. Ben, kendiliğinden bir şeyler uydurup size dayatmak isteyen biri de değilim."

Buhârî, Tefsîru sûre (30, 38), 3. Ayrıca bk. Müslim, Münâfıkîn 39, 40

١٦٥٧- وعن مسروقٍ ، قال : دَخَلْنَا على عبدِ اللّه بْنِ مَسعُودٍ رَضِيَ اللّه عَنْهُ

فقال : يا أَيُّهَا النَّاسُ ، مَنْ عَلِمَ شَيْئاً فَلْيَقُلْ بِهِ ، وَمَنْ لَمْ يَعْلَمْ ، فَلْيَقُلْ : اللّه أعْلَمُ ، فَإنَّ مِنَ العِلْمِ أَنْ يَقُولَ لِمَا لاَ يَعْلَمُ : اللّه أعْلَمُ .

قالَ اللّه تَعَالَى لِنَبِيِّهِ صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم : { قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ } . رواه البخاري .