2- Kan Dökmek Büyük Günahlardandır 4003- Abdullah b. Amr b. As (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, bir mü’mini öldürmek Allah katında tüm dünyanın harab olmasından daha büyük bir günahtır.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4004- Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Allah katında dünyanın yok olması Müslüman bir kimsenin öldürülmesinden daha değersizdir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4005- Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Bir Mü’minin öldürülmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyük bir günahtır.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4006- Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Mü’min’in öldürülmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyük bir günahtır.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4007- Abdullah b. Büreyde (radıyallahü anh) babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Bir mü’minin öldürülmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyük bir günahtır.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 4008- Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet gününde kul ilk önce namazından sorulacak, insanlar arasında da ilk olarak kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4009- Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet gününde insanlar arasında ilk önce kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4010- Ebu Vail (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Abdullah şöyle demiştir: (Kıyamet gününde insanlar arasında ilk önce kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4011- Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Kıyamet gününde insanlar arasında ilk önce kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4012- Şurahbil (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet gününde insanlar arasında ilk önce kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4013- Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Kıyamet gününde insanlar arasında ilk önce kan davaları görülecektir.) (Tirmizî, Diyet: 7; Müslim, Kasame: 8) 4014- Abdullah b. Mes’ud (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet gününde bir adam diğer bir adamın elinden tutarak şöyle diyecek: Rabbim, bu adam beni öldürdü. Bunun üzerine Allah katile: (Onu niçin öldürdün) der. Katil, Allah’a: (Güç ve kuvvet sadece Senin olduğunu bildirmek için İslâm dini uğruna öldürdüm) der. Allah’ta: (Güç kuvvet sadece benimdir dolayısıyla haklı olarak öldürmüşsün) der. Yine bir adam birinin elinden tutarak gelir ve şöyle der: (Bu adam beni öldürdü.) Allah’ta: (Onu niçin öldürdün) der. (Galibiyet güç ve kuvvet falanın olsun için öldürdüm) der. Allah’ta: (Galibiyet güç ve kuvvet benden başkalarının olamaz) der ve o adam günahını çekmek üzere Cehenneme gider.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 4015- Cündüb (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, filan kimsenin rivâyetine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet günü öldürülen kimse öldüren kimse ile gelerek: (Ya Rabbi! Bu adama beni niçin öldürdüğünü sor) der. Allah, katile sorunca; katil: (Falan kimsenin saltanatı için öldürdüm) der. Cündüb: (Kıyamet günü seni bu tür müşkil duruma düşürecek işlerden sakın!) (Müsned: 16005) 4016- Sâlim b. Ebil Ca’d (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, İbn Abbâs’a, bile bile bir mü’mini öldüren ve tevbe edip iyi ameller isteyen ve doğru yolu bulan bir kimsenin durumu soruldu. O da şöyle dedi: (Onun tevbesi nerede kabul olunacak!) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: (Haksız yere bile bile öldürülen bir kimse şah damarından kanlar akarak katili tutar getirir) Allah’a: Ey Rabbim! Bu adama beni niçin öldürdüğünü sor der.) İbn Abbâs: Daha sonra Allah, haksız yere bile bile adam öldürenin cezasını bildiren ayet olan Nisâ 93. ayetini indirdi. (Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5; Müslim, Tefsir: 1) 4017- Said b. Cübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kufeliler Nisâ sûresi 93. ayeti hakkında ihtilafa düştüler. Ben de İbn Abbâs’ın yanına gidip ayetin hükmünü sorunca, bu ayet bu konuda inen son ayet olup başka bir ayet bunu neshetmedi. (Furkân sûresi 68-70 ayetleri de aynı hükmü belirtir). (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4018- Said b. Cübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs’a: (Bir mü’mini bile bile öldüren kimsenin tevbesi kabul edilir mi?) diye sordum. O da: (Hayır) dedi. Ben de Furkân sûresi 68-71 ayetlerini okudum. Bunun üzerine İbn Abbâs bu okuduğun ayetler Mekke’de nazil oldu. Medine’de nazil olan Nisâ sûresi 93. ayet bu ayetin hükmünü kaldırdı dedi. (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4019- Said b. Cübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdurrahman b. Ebî Leyla İbn Abbâs’tan Nisâ 93 ve Furkân 68-71. ayetlerinin hükmünü sormamı bana emretmişti. Ben de Nisâ 93. ayetini sordum. İbn Abbâs hiçbir ayet bunun hükmünü kaldırmadı dedi. Furkân 68-71. ayetlerini sorunca: (Bu ayetler müşrikler hakkında nazil olmuştur) dedi. (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4020- Said b. Cübeyr (radıyallahü anh) İbn Abbâs’tan naklediyor. Müşriklerden bir topluluk pek çok adam öldürmüşler, çok zina etmişler ve pek çok günahlar işlemişlerdi ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek şöyle demişlerdir: Ey Muhammed gerçekten anlattığın ve insanları davet ettiğin din ne güzeldir. Eğer işlediğimiz bu günahlara keffaret olduğunu söylersen bu dine gireriz dediler. Bunun üzerine Allah, Furkân sûresi 68-71. ayetlerini indirdi. İbn Abbâs diyor ki: Böylece Allah onların şirklerini imana, zinalarını meşru münasebete çevirdi ve Allah, Zümer sûresi 53. ayetini indirdi: (Deki Allah şöyle buyurdu: (Ey kendileri zararına sınırları aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyiniz. Allah tüm günahlarınızı bağışlar. Şüphe yok ki o çok bağışlayan ve çok acıyandır.) (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4021- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, müşriklerden bir gurup Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna gelerek; gerçekten anlattığın ve insanları çağırdığın din pek güzeldir. Eğer istediğimiz günahlara keffaret olacağını söylersen İslâm’a gireriz dediler. Bunun üzerine Furkân sûresi 68-71. ayetleri nazil oldu. (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4022- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kıyamet günü öldürülen kimse şah damarından kanlar akarak öldüren şahsın başından ve alnından tutarak: Ey Rabbim! bu beni öldürdü der ve o kimse arşın yanına yaklaşıncaya kadar böylece devam edip gider.) İbn Abbâs’a katilin tövbesi kabul olunur mu?) diye sorulduğunda Nisâ sûresi 93. ayetini okudu (Fakat her kim de bir Mü’mini bile bile öldürürse, onun cezası içinde devamlı kalacağı Cehennemdir. Allah ona dünyada gazap etmiş öteki dünyada da rahmetinden uzak tutmuş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.) ve bu ayetin hükmü kalkmadı; nerede tevbesi kabul edilecek dedi. (Müslim, Tefsir: 1; Tirmizî, Tefsirü’l Kur’an: 5) 4023- Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Nisâ 93. ayeti Furkân sûresi 68-71 ayetlerinden altı ay sonra nazil oldu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 4024- Zeyd (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Nisâ 93. ayeti Furkân 68-71 ayetinden sekiz ay sonra nazil olmuştur. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 4025- Harice b. Zeyd b. Sabit babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Nisâ sûresi 93. ayeti nazil olduğunda ayetin şiddetinden korktuk bunun üzerine Allah, Furkân sûresi 68-71 ayetlerini indirdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) |