Geri

   

 

 

 

İleri

 

2. Resûlüllah'a Söven Kişinin Hükmü

4363- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ) şöyle haber verdi:

" Âmâ bir adamın bir ümmü veledi vardı, Resûlüllah'a küfreder, onun hakkında yakışıksız şeyler söylerdi. Âmâ onu bundan nehyeder, fakat kadın vazgeçmez, âma yine onu meneder ama dinlemezdi. Kadın bir gece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkında yakışıksız şeyler söylemeye, ona küfretmeye başladı. Bunun üzerine âmâ hançeri aldı kadının karnına sapladı ve üzerine yüklenip onu öldürdü. Ayaklan arasına bir çocuk düştü. Kadın orasını (yatağı) kana buladı.

Sabah olunca olay Resûlüllah'a anlatıldı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) halkı toplayıp şöyle dedi:

" Bu işi yapan şahsı Allah'a havale ediyorum (Allah adına yemin vererek arıyorum). Şüphesiz onun üzerinde benim hakkım var, (bana itaat etmesi vacip) ama ayağa kalkarsa müstesna."

Bunun üzerine âmâ kalktı, safları yararak ve sallanarak (gelip) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın önüne gelip oturdu ve:

" Ya Resûlallah! Ben o kadının sahibiyim. Sana küfreder ve hakkında çirkin sözler söylerdi. Onu nehyederdim dinlemez, menederdim vazgeçmezdi. Benim ondan inci tanesi gibi iki oğlum var. O bana karşı da yumuşaktı. Dün gece yine sana sövmeye ve hakkında çirkin sözler söylemeye başladı. Ben de hançeri alıp karnına sapladım, üzerine yüklenip onu öldürdüm.!' dedi.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Dikkat edin! Şahid olunuz ki o kadının kanı hederdir" buyurdu.

Nesai, tahrimu'd-dem 15.

4364- Ali (radıyallahü anh) şöyle demiştir;

" Bir yahudi kadın, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a küfreder ve onun hakkında çirkin şeyler söylerdi. Bir adam o kadını boynundan yakaladı ve basarak öldürdü. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadının kanını iptal etti (heder saydı)."

Sâdece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

4365- Ebû Berze (radıyallahü anh) der ki:

Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in yanında idim, bir adama öfkelendi ve ona sert davrandı. " Sert davrandı" diye terceme ettiğimiz cümlenin " adam da ona kötü davrandı, küfretti" şeklinde anlaşılması mümkündür (Bezlü'l- Mechûd). Ben kendisine:

Ey Resûlüllah'ın halifesi, izin verirsen boynunu vurayım, dedim. Benim bu sözüm Ebû Bekir'in öfkesini dindirdi. Kalkıp (odasına girdi). Sonra bana (birisini) gönderip;

Az önce dediğin ne idi? dedi

Bana izin ver, boynunu vurayım, dedim.

Şayet emredersem yapar mısın?

Evet.

Hayır, vallahi Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem)'den sonra buna kimsenin hakkı yok, dedi.

Ebû Dâvûd:

" Bu Yezid'in lafzıdır" dedi. Ahmed b. Hanbel şöyle dedi:

" Yani Ebûbekirin Resûlüllah'ın söylediği su üç şeyin haricinde hiç kimseyi öldürmeye hakkı yoktur. İmandan sonra küfür, ihsandan sonra zina veya birisini kıssasın dışında öldürmek. Resûlüllah'ın bunlardan birisi olmadan da öldürmeye yetkisi vardı."

Ahmed b. Hanbel'in bu sözleri, Hazret-i Ebû bekr'in son sözlerinin ifadesidir. Bazı nüshalarda mevcut değildir. Nesai, tahrimu'd-dem, 17.