35. Müsâkât Müsâkât: Bağ veya bahçe bir taraftan, bakım ve işçiliği diğer taraftan ve çıkacak meyve veya üzüm aralarında anlaştıkları orana göre bölüşülmek üzere kurulan bir ortaklıktır. Buna, muamele de denilir. 3410- İbn Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (Hayber arazisini ve bahçelerini) çıkacak ekin ve meyvenin yarısı karşılığında Hayberlilere ortağa verdi. Buharî, hars 8, 9; Müslim, müsâkât 1, 3; Tirmizî, ahkâm 41; İbn Mâce, rühûn 14; Dârimî, büyü 23; Ahmed b. Hanbel, II, 17, 22, 37. 3411- İbn Ömer (radıyallahü anhümâ)'den rivâyet edildi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hayber'in hurmalıklarını ve arazisini kendi mallarını kullanarak işlemeleri ve bakmaları için Hayber yahudilerine verdi. Çıkacak meyvenin yarısı Hazret-i Peygambere ait olacaktı. Müslim, müsâkât 5; Nesâî, eymân 46. 3412- İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan, şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hayber'i fethetti; arazinin, beyaz (gümüş) ve sarı (altın) ne varsa hepsinin kendisine ait olmasını şart koştu. Hayberliler: " Biz çiftçiliği sizden daha iyi biliriz. Araziyi (çıkacak) meyvenin yarısı sizin yarısı da bizim olmak üzere bize ver" dediler. -İbn Abbâs, Hazret-i Peygamber'in bu şart üzere onlara verdiğini zannetti-. Hurmaların toplanma vakti geldiği zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Abdullah b. Revâha'yı Hayberlilere gönderdi. Abdullah (ağaçlardaki) hurmayı tahmin etti. Medineliler ona (tahmin etti manasına gelen " harez" kelimesine) el-haras diyorlardı. Abdullah: Şu hurma ağaçlarında; şu kadar, şu kadar hurma var, dedi. Hayberliler: Ey Revâha'nın oğlu! Bize çok söyledin (çok tahmin ettin), dediler. Abdullah: Hurmayı tahmine ben yetkiliyim. Söylediğimin yarısını size vereceğim. Hayberliler: İşte bu hak, yer ve gök onunla ayakta duruyor. Biz senin dediğini almaya razıyız, dediler. İbn Mâce. 7ekâr 18. 3413- Bize Ali b. Sehl er-Remlî haber verdi, bize Zeyd b. Ebî Zerkâ, Ca'fer b. Bürkân'dan, önceki isnad ve mana ile haber verdi; Ca'fer, (tahamin etti manasına); dedi. " Her san ve beyaz" kelimelerinin yanında da, " yani altın ve gümüş" dedi. 3414- Bize Muhammed b. Süleyman haber verdi, bize Kesîr -yani İbn Hişâm- Ca'fer b. Bürkân'dan rivâyet etti, bize Miksem'den naklen Meymûn haber verdi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber'i fethettiği zaman... Ravi Kesîr, Zeyd'in hadisinin benzerini zikretti, (rivâyetinde): " hurmayı tahmin etti" Önceki rivâyetin izahında da işaret edildiği gibi kelimesi Bezlü'l-Mechûd baskısında önceki rivâyette şeklindedir. Bezlü'l-Mechûd'da, bu rivâyetle önceki rivâyet arasındaki farkın veya oluşu belirtilir. dedi. Ayrıca; (hurmayı tahmine ben yetkiliyim cümlesinin yerine) " Hurmayı toplamaya ben yetkiliyim; size, söylediğimin yarısını vereceğim" dedi. |