53. Bütün Sene (Nafile) Oruç Tutmak 2427- Ebû Katâde (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip: Ya Resûlallah, sen nasıl oruç tutarsın? diye sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) adamın bu sözüne öfkelendi. Ömer (radıyallahü anh) bu durumu görünce: Biz Allah'ı Rab, İslâmı dîn ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Peygamber olarak seçtik. Allah'ın gazabından ve Rasülünün öfkesinden Allah'a sığınırız, dedi. Ömer bu sözü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın öfkesi yatışıncaya kadar söylemeye devam etti. Sonra Ömer: Ya Resûlallah (sallallahü aleyhi ve sellem)!.. Bütün seneyi oruçla geçiren kimsenin durumu ne olacak? dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): " Oruç da tutmamıştır, iftar da etmemiştir," Müsedded, Resûlüllah'ın " Oruç'tutmadı, iftar da etmedi" veya " ne oruç tutmuş, ne de iftar etmiştir" buyurduğunu söyledi. -Tereddüd eden Gaylandır - Ömer (radıyallahü anh): Ya Resûlallah! iki gün oruç tutup bir gün tutmayanın durumu nedir? Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Buna kimsenin gücü yeter mi?" Ya Resûlallah! Birgün oruç tutup bir gün tutmayanın hâli nedir? " Bu, Dâvud (aleyhis-selâm)'un orucudur." Ya Resûlallah! Bir gün oruç tutup iki gün tutmayana ne dersin? " Benim buna gücümün yetirilmesini isterdim." Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra şöyle buyurdu: " Her ay üç gün ve ramazandan ramazana oruç tutmak var ya, işte bu tüm senenin orucu demektir. Ben Allah'ın arefe günü orucunu ondan önceki ve sonraki seneler(in günahlarına) keffâret kılacağını ümid ederim. Allah'ın aşure günü orucunu da ondan önceki sene(nin günahlarına) keffâret kılacağını umarım." Müslim, siyam 196; İbn Mâce, sıyâm 31. 2428- Mûsâ b. İsmail, Mehdî'den, Mehdi, Ğaylân'dan öaylân Abdullah b. Ma'bed ez-Zimmânî'den, o da Ebû Katâde (radıyallahü anh)'den bu (yukarıdaki) hadisi rivâyet etmişlerdir. Mûsâ b. İsmail, rivâyetinde şunları da ilave etmiştir: Ömer (radıyallahü anh): Yâ Resûlüllah! Pazartesi ve Perşembe günlerinin oruçlarını iyi görür müsün? (bu günlerin oruçlarına ne dersin?), diye sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); " Ben o (pazartesi) gün de doğdum, ve Kur'an-ı Kerim bana o günde indirildi," buyurdu. Müslim, siyam 198; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 293. 2429- Abdullah b. Amr b. el-As (radıyallahü anhümâ)’dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana rastladı ve: " Senin " Ben geceleri (hep) namaz kılacağım gündüzleri de oruç tutacağım" dediğini haber almadım mı, zannediyorsun" buyurdu. (Râvi) dedi ki, zannediyorum Abdullah b. Amr: Evet Ya Resûlallah öyle dedim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); " Namaz kıl ama uyu da. (Bazan) oruç tut, (bazan) tutma. Her ay üç gün oruç tut. Bu bütün senenin orucu gibidir," buyurdu. Abdullah dedi ki: Yâ Resûlüllah, benim bundan daha fazlasına gücüm yeter dedim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): " Bir gün oruç tut, iki gün tutma," buyurdu, Benim bundan daha fazlasına (da) gücüm yeter, dedim. " Bir gün oruç tut, birgün tutma. Bu orucun en doğrusu (mu'tedili)dur. Dâvud (aleyhis-selâm)'ın orucu budur," buyurdu. Ben, bundan daha efdaline muktedirim, dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); " Bundan daha efdali yoktur." buyurdu. Buharî, savm 56, enbiya 37; Müslim, siyam 1159; Nesaî, siyam 75-76; İbn Mâce, siyam 31; Ahmed b. Hanbel, II, 158, 200, 201, 225; V, 297, 311. |