Geri

   

 

 

 

İleri

 

17- Hadisin Sabit Olduğunu Araştırma ve İlmi Yazmanın Hükmü Bâbı

7701- Bize Harun b. Ma'ruf rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize bu hadîsi Süfyan b. Uyeyne, Hişâm'dan, o da babasından naklen rivâyet etti.

(Dedi ki): Ebû Hüreyre hadîs rivâyet ediyor ve:

«Dînle ey hücre sahibesi! Dinle ey hücre sahibesi! diyordu. Âişe de namaz kılıyordu. Namazını bitirince Urve'ye: Bunu ve demin söylediğin; işitmiyor musun? Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak ve ancak bir kimse saysa, bitireceği kadar hadîs söylerdi, dedi.»

7702- Bize Heddâb b. Hâlid El-Ezdî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmam, Zeyd b. Eslem'den, o da Ata' b. Yesâr'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)

«Benden bir şey yazmayın. Her kim Kur'ân'dan başka benden bir şey yazarsa, onu hemen mahvetsin. Benden hadîs rivâyet edin, zararı yok. Ama her kîm benim üzerimden —Hemmam zannederim şöyle buyurdu, demiş — kasden yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazır olsun.» buyurdular.

Hazret-i Ebû Hüreyre rivâyetini Buhârî «Kitâbu'l-Menakıb»'de tahric etmiştir.

Hazret-i Ebû Hüreyre Hücre sahibesi sözüyle Âişe (radıyallahü anha)'yı kasdetmiş; rivâyet ettiği hadîsi işitsin de, ikramda bulunsun diye seslenmiştir. Hazret-i Âişe onun hadîs rivâyetine itiraz etmemiş, yalnız bir meclisde çok hadîs rivâyetini doğru bulmamıştır. Zira çok rivâyet sebebiyle yanılacağından korkmuştur.

Hadîs yazma meselesine gelince: Kâdî Iyâz’ın beyânına göre bu babda sahabe ile tabiin arasında bir hayli ihtilâflar vâki olmuştur. Birçokları hadis yazmayı kerih görmüş, ekseriyet ise yazılmasına cevaz vermişlerdir. Sonraları bütün müslümanlar hadîs yazmanın caiz olduğuna ittifak etmiş ve hilaf ortadan kalkmıştır. Ancak hadîs yazmayı nehyeden bu rivâyetten murad; ne olduğu ihtilaflıdır. Bâzılarına göre bu hadîs râvinin ezberleyeceğine itimad edilen ve yazarsa yazıya dayanarak ezberlememesinden korkulan hadîsler hakkındadır. Yazmayı mubah kılan hadîsler ise, belleyişine itimad edilmeyen kimselere hamlolunur. Hazret-i Ali’nin sahifesi Amr b. Hazm’ın kitabı Hazret-i Ebû Bekr'in Enes'e gönderdiği zekât mektubu vb. bu kabildendir.

Ulemâdan bazıları nehy hadîslerinin bu hadîslerle neshedildiklerini söylemişlerdir. Onlara göre hadîsin yazılması Kur'ân'la karışır endişesindendi. Bu endişe ortadan kalkınca hadîsin yazılmasına izin verilmiştir. Bazıları: «Hadîs yazılmasının nehyinden murad; hadîsle âyeti bir sahifeye yazmaktır. İkisi bir sahifede olunca, okuyan hangisinin âyet, hangisinin hadîs olduğunu karıştırabilir.» demişlerdir.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in üzerinden yalan uydurmanın hükmünü kitabımızın başında görmüştük.