Geri

   

 

 

 

İleri

 

10- Müslümana Zulüm ve Tahkir Terzil Etmenin, Kanının, Irzının ve Malının Haram Kılınması Bâbı

6706- Bize Abdullah b. Mesîeme b. Ka'neb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Dâvud (yani İbn Kays) Âmir b. Küreyz'in azatlısı Ebû Saîcden, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Birbirinize hasedlik çekmeyin! Müşteri kızıştırmayın! Birbirinize buğz-etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Biriniz diğerinin pazarlığı üzerine satış yapmasın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu yardımsız bırakmaz; onu tahkir etmez. —Uç defa kalbine işaret ederek—Takva şuradadır. Kişiye kötülük namına müslüman kardeşini tahkir etmesi kâfidir. Müslümanın her şeyi, kanı, malı ve İrzı müslümana haramdır.» buyurdular.

6707- Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh rivâyet etti. (Dedi d): Bize İbn Vehb Üsâme'den (bu zat İbn Zeyd'dir) rivâyet etti. O da Abdullah b. Amir b. Küreyz'in azatlısı Ebû Saîd'i şöyle derken işitmiş: Ben Ebû Hüreyre'yi şunu söylerken dinledim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki...

, Râvi Dâvûd'un hadîsi gibi nakletmiş, biraz ziyâde ve noksan yapmıştır. Yaptığı ziyâdeden biri şudur:

«Şüphesiz ki, Allah sizin bedenlerinize ve suretlerinize bakmaz, lâkin kalblerinize bakar.» Ve parmaklarıyle göğsüne işaret etmiştir.

6708- Bize Amru'n-Nâkıd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Kesîr b. Hişâm rivâyet etti,

(Dedi ki): Bize Ca'fer b. Burkan, Yezîd b. Esam'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Şüphesiz ki, Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz; lâkin kalblerinize ve amellerinize bakar.» buyurdular.

Müslümanın müslümanla kardeş olduğunu evvelce izah etmiştik,

Hazl: Yardımsız bırakmak, rezil etmek mânâlarına gelir. Burada maksad dinde olduğu halde, bir müslüman din kardeşini zâlime karşı müdafaadan ve ona yardımdan geri kalmaz, demektir.

«Takva şuradadır...» sözünden murad: Zahirî amellerle takva hâsıl olmaz. Takva ancak kalbde yer eden Allah'ın azameti Allah korkusu ve murakabesi ile olur, demektir. Allah'ın bakması müzacat ve muhasebesinden kinayedir. Bu muhasebe zahire bakarak değil, kalbdeki inanca göredir.

Nevevî: «Allah'ın bakması her şeyi ihatalı bir şekilde görmesidir.» diyor. Ulemâdan Bazıları bu hadîsle istidlal ederek: «Akıl başta değil, kalbdedir.» demişlerdir. Bu mes'ele: «Dikkat edin ki, cesedde bir parça et vardır...» hadîsinde izah edilmişti.

Hadîs-i şerif bir müslümanın din kardeşini tahkir, rezil rüsvay etmesinin ve müslümanın müslümana canının, ırzının, malının haram olduğuna delildir.