Geri

   

 

 

 

İleri

 

46- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Gıfar ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı

6585- Bize Heddâb b. Hâlid rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süleyman b. Muğîra rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Humeyd b. Hilâl, Abdullah b. Samit'ten rivâyet etti.

(Dedi ki): Ebû Zer şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! Eşlem! Allah ona selâmet versin!» buyurdular.

6586- Bize Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî ile Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr toptan İbn Mehdî'den rivâyet ettiler.

(Dedi ki): İbn Müsennâ şunu söyledi: Bana Abdurrahman b. Mehdî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Ebû İmran El-Cevnî'den, o da Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana:

«Kavmine git de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Eşlem! Allah ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! dedi diye söyle!» buyurdular.

6587- Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Dâvud rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be bu isnadda rivâyet etti.

6588- Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr, Süveyd b. Saîd ve İbnÜ Ebî Ömer rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdu’l-Vehhâb Es-Sekafî, Eyyûb'dan, o da Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

6589- Bize Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti, H.

Bize Muhammed b. Müsennâ dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivâyet etti. Her iki râvi dediler ki: Bize Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

6590- Bana Muhammed b. Râfi' dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şebâbe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Verkaû', Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

6591- Bize Yahya b. Habîb de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. H.

Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr ile Ahd b. Humeyd, Ebû Âsım'dan rivâyet ettiler. Her iki râvi İbn Cüreyc'den, o da Ebû'z-Zübeyr’den, o da Câbir'den naklen rivâyet ettiler. H.

6592- Bana Seleme b. Şebib de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Kasen b. A'yen rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ma'kıl Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivâyet, etti. Bu râvîlerin hepsi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen: «Eslerri sun!» diye!

Allah ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyur-duâ etti demişlerdir.

6593- Bana Hüseyn b. Hureys rivâyet etti.

(Dedi ki): Bizi Fadl b. Mûsa, Hüseyn b. Irâk'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Eşlem! Allah ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! Bana gelince: Bunu ben söylemedim. Lâkin onu Allah (azze ve celle) söyledi.» buyurdular.

6594- Bana Ebû't-Tahir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb, Leys'den, o da İmrân b. Ebî Enes'den, o da Hanzala b. Ali'den, o da Hufâf b. İmâ El-Gıfârî'den naklen rivâyet etti. Hufâf Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir namazda:

«Allah'ım! Benî Lahyan, Ri'l ve Zekvâna lanet eyle! Allah ve Resûlüne isyan eden Usayyeye ele! Gıfâr! Allah ona mağfiret eylesin! Eşlem! Allah ona selâmet varsin!» diye duâ etti.

6595- Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucur rivâyet ettiler, Yahya b. Yahya: Ahberanâ; ötekiler ise: Haddesenâ tâbirini kullandılar. (Dediler ki): Bize İsmail b. Ca'fer, Abdullah b. Dinar'dan naklen rivâyet etti. O da İbn Ömer'i şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Gıfâr! Allah ona mağfiret etsin! Eşlem! Allah ona selâmet versin! Usayye ise Allah ve Resûlüne isyan etmiştir.» buyurdular.

6596- Bize İbn Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdu’l-Vehhab rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah rivâyet etti.

Bize Amr b. Sevvâd da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbnü Vehb haber verdi.

(Dedi ki): Bana Üsâme haber verdi. H.

Bana Züheyr b. Harb ile El-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, Ya'kub b. İbrâhim b. Sa'd'dan rivâyet ettiler.

(Dedi ki) Bize babam, Sâlih'den rivâyet etti.

Bu râvilerin hepsi Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Sâlih ile Üsâme'nin hadîsinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bunu minber üzerinde söylediği bildirilmektedir.

6597- Bana bu hadîsi Haccâc b. Şâir de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Dâvud Et-Tayâlisî rivâyet etti.

(Dedi ki)

Bize Harb b. Şeddâd Yahya'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ebû Seleme rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana İbn Ömer rivâyet etti.

(Dedi ki): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şöyle buyururken işittim...

Râvi yukarkilerinin İbn Ömer'den rivâyet ettikleri hadîs gibi rivâyette bulunmuştur.

Bu rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'l-Menâkıb»'de tahric etmiştir.

Gifar ile Eşlem kabileleri hakkındaki bu duayı Hazret-i Ebû Zerr'in faziletleri Bâbında da görmüştük.

Hattâbî diyor ki: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu iki kabileye duâ etmesi müslümanlığı harbsiz darbsız kendi arzûlariyle kabul ettikleri içindir. Câhiliyyet devrinde Gıfâr kabilesi hacıları soymakla itham olunurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlardan bu lekeyi silerek, geçmiş suçlarının affolunduğunu bildirmek istemiştir.» Hadîsdeki «Sâleme» fiili harbetmeyip barış içinde yaşadılar manasınadır. Bazıları bunun bir duâ olduğunu, bir takımları vâkıi haber verdiğini söylemişlerdir.

Kastalâni: «Şu cinasın güzelliğine bak!

 (Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! Eşlem! Allah ona selâmet versin!) Kulağa ne kadar tatlı, kalbe ne kadar tesirli, tekellüfden ne kadar uzak!.. Bu lâtif tesadüflerdendir. Nasıl olmasın, hevâdan konuşmayan bir zâttan sâdır olmuştur! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in fesahati ulaşılmaz yüksekliktedir.» diyor.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Usayye hakkındaki sözleri ihbardır. Bunları duaya hamletmeye imkân yoktur. Bu kabile Bi'ri Maûne hâdisesinde hafızları şehid etmiş, böylece hakikaten Allah ve Resûlüne isyanda bulunmuşlardı.