Geri

   

 

 

 

İleri

 

38- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Şer'an Söylediklerine İmtisalin Vacib Olması; Kendi Reyi Olarak Dünya Maişetlerine Ait Söylediklerine İmtisalin Vacib Olmaması Bâbı

6275- Bize Kuteybe b. Said Es-Sekafî ile Ebû Kâmil El-Cah-deri rivâyet ettiler. Lâfızları birbirine yakındır. Bu hadîs Kuteybe'nindir. (Dediler ki): Bize Ebû Avâne, Simâk'den, o da Mûsa b. Talha'dan, o da babasından naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte hurma tepelerinde bulunan bir kavmin yanına uğradım da:

«Bunlar ne yapıyorlar?» diye sordu.

- Onu aşılıyorlar. Erkeğin çiçeğini dişininkine koyuyorlar, böylelikle aşılanıyor, dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bunun bir fayda vereceğini zannetmiyorum.» buyurdu.

O cemâat bunu haber alarak aşılamayı bıraktılar. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu haber aldı ve:

«Bu onlara fayda verirse yapsınlar. Çünkü ben ancak bir zanda bulundum. Zandan dolayı beni muaheze etmeyin. Lâkin size Allah'dan gelen bir şeyden bahsedersem onu hemen alın. Çünkü ben Allah (Azzeve Celle) üzerinden asla yalan söyleyecek değilim.» buyurdular.

6276- Bize Abdullah b. Rumî El-Yemâmî ile Abbâs b. Abdil'-Azim El-Anberî ve Ahmed b. Ca'fer El-Ma'kirî rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Nadr b. Muhammed rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İkrime (bu zât İbn Ammar'dır) rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû'n-Necâşî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana ttâfi' b. Hadic rivâyet etti. Râfi' Şöyle dedi: Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldi. Halk hurmaları ıslah ediyor; hurmaları aşılıyorlar diyorlardı. Bunun üzerine:

«Siz ne yapıyorsunuz?» diye sordu.

— Biz bunu (öteden beri) yapıyorduk, dediler.

«Umulur ki, bunu yapmasamz daha hayırlı olur.» buyurdular. Onlar da aşılamayı bıraktılar. Derken hurmalar yemişlerini döktü yahut azalttı. Bunu kendisine andılar da:

«Ben ancak bir insanım, size dininizden bir şey emredersem onu hemen alın, kendi reyimden bir şey emredersem ben ancak ve ancak bir beşerim!» buyurdular.

İkrime: «Yahut bunun gibi bir şey söyledi» demiş.

Ma'kîrî: «Hurmalar yemişini döktü» dedi. Şekketmed

6277- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nakıd ikisi birden Esved b. Âmir'den rivâyet ettiler. Ebû Bekr

(Dedi ki): Bize Esved b. Âmir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammad b. Seleme, Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe ile Sâbit'ten, onlar da Enes'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) aşı yapan bir kavmin yanına uğramış da:

«Bunu yapmasamz daha iyi olur.» buyurmuş.

Enes

Dedi ki: Sonra hurmalar aşısız koruk çıkardılar. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (tekrar) o zevatın yanlarına uğradı ve: «Sizin hurmalarınıza ne oldu?» diye sordu. — Sen şöyle şöyle buyurmuştun! dediler. «Siz dünyanızın işini daha İyi bilirsiniz!» buyurdular. Ulemanın beyanına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in:

«Sİze dininizden bir şey emredersem onu hemen alın, kendi reyimden bir şey emredersem ben ancak ve ancak bir beşerim.» sözünün manâsı dünyaya ait bir şeyi kendi reyimle emredersem, ben de sizin gibi bir insanım, benim reyim de sizin reyiniz gibidir. Ona tâbi olmak vâcib değildir, demektir. Fakat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şer'i bir meselede ictihadda bulunursa reyi ile amel ümmetine de vâcib olur. Hurmaları ilkah meselesi —ki erkek hurma çiçeğini dişi hurma çiçeği ile birleştirmekten ibarettir. — şer'i bir mesele olmayıp, hâlis bir dünya işidir. Dünya işleri hakkında ise Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Siz dünyanızın işini benden daha iyi bilirsiniz.» buyurmuştur. Bu son hadîste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) dünyanızın diyerek kendisinin dünya işleriyle ve dünya sevgisi ile alâkalanmadığına işaret buyurmuştur.

Şîz: Kötü olan hurma koruğu demektir ki, kuruduğu zaman işe yaramaz hale gelir.