33- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mekke ve Medine'de Ne Kadar KAldığı Bâbı 6240- Bize Ebû Ma'mer İsmail b. İbrahim El-Hüzelî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyan, Amr'dan rivâyet etti. (Dedi ki): Urve'ye: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)' Mekke'de ne kadar kaldı, diye sordum. — On sene! cevâbını verdi. — Ama İbn Abbâs onüç sene diyor, dedi. 6241- Bize İbn Ebî Ömer de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyân, Amr’dan rivâyet etti. (Dedi ki): Urve'ye Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de ne kadar kaldı? diye sordum. — On sene! dedi. — Ama İbn Abbâs on küsur sene diyor, dedim. Bunun üzerine Urve ona mağfiret duasında buyurdu. Ve: — O bunu ancak Şâir'in sözünden almış olacak, dedi. 6242- Bize İshâk b. İbrahim ile Harun b. Abdillah, Ravh b. Ubade'den rivâyet ettiler. (Dedi ki): Bize Zekeriyya b. İshâk, Amr b. Dinar'dan, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de on üç yıl kalmış ve altmışüç yaşında vefat etmiştir. 6243- Bize İbn Ebi Ömer de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Bişr b. Seriy rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hammâd, Ebû Cemrete'd-Dübai’den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti. İbn Abbâs şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine vahy geldiği halde Mekke'de onüç sene, Medine'de ise on sene kaldı. Altmışüç yaşında iken de vefat etti. 6244- Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban El-Cufi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Sellâm Ebû'l-Ahvas, Ebû İshâk'dan rivâyet etti. (Şöyle dedi): Abdullah b. Utbe ile oturuyordum. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yaşım andılar. Cemaattan bazıları Ebû Bekr Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den daha büyük idi, dediler. Abdullah şunları söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altmışüç yaşında vefat etti. Ebû Bekr altmışüç yaşında vefat etti. Ömer de altmışüç yaşında iken şehid edildi. Bunun üzerine cemaattan Âmir b. Sa'd denilen bir zât şunu söyledi. Bize Cerir rivâyet etti. (Dedi ki): Muâviye'nin yanında oturuyorduk. Cemâat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaşım andılar da Muâviye şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altmışüç yaşında iken vefat etti. Ebû Bekr altmışüç yaşında iken vefat etti. Ömer de altmışüç yaşında iken şehid edildi, 6245- Bize İbn Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsennâ'nındır. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti. (Dedi ki): Ebû İshâk'ı, Âmir b. Sa'd El-Becelî'den, o da Cerir'den naklen rivâyet ederken dinledim. Cerir, Muâviye'yi hutbe okurken dinlemiş. Muâviye şunu söylemiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altmışüç yaşında iken vefat etti. Ebû Bekr ile Ömer de Öyle. Ben de altmışüç yaşında öleceğim. 6246- Bana İbn Minhal Ed-Darir rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yezid b. Zürey' rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yûnus b. Ubeyd, Benî Hâ-şim'in azatlısı Ammar'dan rivâyet etti. (Dedi ki): İbn Abbâs'a: — Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefat ettiği gün yaşı kaça gelmişti? diye sordum. — Onun kavminden senin gibi bir zâta bunun gizli kalacağını zannetmiyordum, dedi. — Ben halka sordum, fakat bana muhtelif cevaplar verdiler de bu husûsda senin sözünü bilmek istedim, dedim. — Hesab bilir misin? dedi. — Evet! cevâbını verdim. — Kırk tut! Bu yaşta Peygamber olarak gönderildi. Onbeş sene Mekke'de kimi enin olarak, kimi korkarak, yaşadı; on yılda Medine'ye hicretinden sonra (yaşadı), dedi. 6247- Bana Muhammed b. Râfi' de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şebâbe b. Sevvâr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Yûnus'dan bu isnadla Yezid b. Zürey'in hadîsi gibi rivâyette bulundu. 6248- Bana Nasr b. Alî de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Bişr (yani İbn Mufaddal) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid El-Hazzâ' rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Benî Hâşim'in azatlısı Ammâr rivâyet etti. (Dedi ki) ; Bize İbn Abbâs rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altmışbeş yaşında iken vefat etmiş. 6249- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Uleyye, Hâlid'den bu isnad rivâyette bulundu. 6250- Bize İshâk b. İbrahim El-Hanzalî de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ravh haber verdi. (Dedi ki): Bize Hammâd b. Seleme, Ammâr b. Ebî Ammâr'dan, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de onbeş sene kaldı. Yedi sene sesi işitiyor, ziyayı görüyor (fakat başka) bir şey görmüyordu. Sekiz senede vahy gelerek kaldı. Medine'de ise on yıl kaldı. İbn Abbâs rivâyetini Buhârî «Menâkıb-i Ensar» bahsinin bir iki yerinde tahric etmiştir. «Ama İbn Abbâs on küsur sene diyor...» sözüne karşı Urve'nin mağfiret duasında bulunmasından murad: Onun hata ettiğine işarettir. Bir kimse hata etti mi Arablar ekseriyetle: Allah onu af ve mağfiret buyursun, derlerdi. Urve, İbn Abbâs'in bu sözü şâir Ebû Kays Sarme b. Ebî Enes'den aldığına kail olmuştur. Çünkü Ebû Kays bir beytinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için: «Kureyş'in arasında on küsur sene kaldı» demiştir. Bu zât Câhiliyyet devrinde yetişen Hanîfîler'dendir: «Ben İbrahim'in Rabbine ibâdet ederim. dermiş. Putlara tapmaz, cünüplükten yıkanır, evindeki mescidine cünüp ve hayızlıları sokmazmış. Câhiliyyet devrindeki şiirlerinde dahi doğruyu söyler Allah'ı ta'zim edermiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne'ye gelince Ebû Kays ihtiyar halde müslüman olmuştur. Hazret-i Muâviye'nin: «Ben de altmışüç yaşında Öleceğim...» sözü bir tahmin ve temennidir. Kendisinin yetmişbeş yaşında vefat ettiği rivâyet olunur. Bâbımızın son rivâyetinde İbn Abbâs (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Mekke'de onbeş sene kaldığını, yedi sene sesi işidip, ziyayı gördüğünü, başka bir şey görmediğini söylemiştir. Buradaki Sesden murad hâtifden gelen melek sesidir. Ziya da meleklerin ve Allahü teâlâ'nın âyetlerinin nurudur. Yani yedi sene Meleğin kendisini görmeden vahyi telâkik etmiş. Sekiz sene de bizzat meleği görerek şifahen vahyi almıştır. Görülüyor ki, Peygamberlik geldikten sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mekke'de ne kadar kaldığını bildiren rivâyetler muhteliftir. Sahih olan rivâyet on üç sene kalmış olmasıdır. Buna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ömrü de altmışüç sene olur ki, Nevevî doğrusunun bu olduğunu, ulemânın bunu kabul ettiğini söylemiştir. |