38- Kertenkele Öldürmenin Müstehab Oluşu Bâbı 5979- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkıd, İshâk b. İbrahim ve İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler, İshâk ahberanâ; ötekiler had-desenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne Abdu'l-Hamid b. Cüheyr b. Şeybe'den, o da Saîd b. Miiseyyeb'den, o da Ümmü Şerik'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona kertenkeleleri Öldürmesini emir buyurmuş. İbn Ebî Şeybe'nin hadîsinde (Ona tâbiri yoktur. Sâdece) emir buyurdu, denilmiştir. 5980- Bana Ebu't-Tâhir de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana İbn Cüreyc haber verdi. H. Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ravh rivâyet etti. (Ded; ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti. H. Bize Abd b. Humeyd dahi rivâyet etti, (Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekir haber verdi. (Dedi ki): Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dedi ki): Bana Abdül-Hamid b. Cüreyc b. Şeybe haber verdi. Ona da Saîd b. Müseyyeb haber vermiş. Ona da Ümmü Şerik haber vermiş ki; kendişi kertenkeleleri öldürmek hususunda Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den emir istemiş, o da onların Öldürülmesini emir buyurmuş. Ümmü Şerik Benî Âmir b. Lüey kabilesi kadınlarından biridir. İbn Ebî Halet ile Abd b. Humeyd'in hadîsleri lâfız itibariyle birdir. İbn Vehb'in hadîsi de ona yakındır. 5981- Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdürrezzak haber verdi, (Dedi ki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Âmir b. Sa'd'dan, o da babasından naklen haber verdi ki; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kertenkelenin Öldürülmesini emir buyurmuş ve ona fasıkcık adını vermiş. 5982- Bana Ebû't-Tâhir ile Harmele rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, Zührî'den, o da Urve'den, o da Âişe'den naklen haber verdi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kertenkele için fâsıkçık demiş. Harmele şunu ziyâde etmiştir. Âişe: Ben onun kertenkeleyi Öldürmeyi emrettiğini işitmedim demiş. 5983- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ha-lid b. Abdülah, Süheyl'den, o da bahasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. Şöyle dedi; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim bir kertenkeleyi ilk vuruşta öldürürse ona şu ve şu kadar sevâb vardır. Ve her kim onu ikinci vuruşta Öldürürse, birinciden aşağı olmak üzere ona şu kadar sevab vardır. Ve her kim onu üçüncü vuruşta öldürürse ona da ikinciden aşağı olmak üzere şu ve şu kadar sevab vardır.» buyurdular. 5984- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Avâne rivâyet etti. H. Bana Züheyr b. Harb da rivâyet etti, (Dedi ki) . Bize Cerîr rivâyet etti. H. Bize Muhammed b. Sabbah dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail (yani İbn Zekeriyya) rivâyet etti. H. Bize Ebû Küreyb de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Veki' Süfyan'dan rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Hâlid'in Süheyl'den rivâyet ettiği hadîs manâsıyla rivâyette bulunmuşlardır. Yalnız Cerîr müstesna! Çünkü onun hadîsinde: «Her kim bir vuruşta bir kertenkele öldürürse ona yüz sevab yazılır, ikincide bundan daha aşağı, üçüncüde ondan daha aşağı yazdır.» ifâdesi vardır. 5985- Bize Aluhammed b. Sabbah da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmâil (yani İbn Zekeriyya) Süheyl'den rivâyet etti. (Dedi ki): Bana kız kardeşim Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti ki: «İlk vuruşta yetmiş sevab vardır.» buyurmuşlar, Hazret-i Âişe hadîsini Buhari «Bcd'ül-Halk» bahsinde tahrîc etmiştir. Vezega: Kertenkele demektir. Biraz daha büyüğüne Arablar Sam ebras derler. Ulemâ kertenkelenin eziyet verici haşerattan sayıldığında ittifak etmişlerdir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in onun öldürülmesini emir buyurması bundandır. Bir vuruşta öldürmenin çok sevablı. ikinci vuruşta Öldürmenin ondan daha az sevablı olması bu hususta dikkat göstermeye teşvik içindir. Çünkü bir vuruşta öldürülemezse kaçabilir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hilde ve haremde öldürülen zararlı hayvanlar gibi buna da fâsıkcık adı vermiştir. Fâsık yoktan çıkandır. Bu hayvanlar da fazla zarar yapmak ve eziyet vermek suretiyle âdeta diğer haşerâtın içinden çıkmışlardır. İmâm Ahmed'in Hazret-i Âişe'den rivâyet ettiği bir hadîste şöyle denilmektedir: «Âişe'nin evinde dayalı bir süngü vardı. Bu kendisine soruldu da şunları söyledi: Biz onunla kertenkele öldürürüz. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verdi ki: İbrahim (aleyhisselâm) ateşe atıldığı vakit yeryüzündeki bütün hayvanlar onu söndürmeye çalışmış, yalnız kertenkele istisna teşkil etmiştir. Çünkü o ateşi üfürmüştür. Bu sebeple Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun öldürülmesini emir buyurdu.» Yine Hazret-i Âişe'den rivâyet olunduğuna göre Beyt-i Makdis yandığı vakit kertenkeleler ateşi üfürmüşlerdir. Bu hadîsler kertenkelenin fıtratında kötülük olduğunu beyân için vârid olsa gerektir. |