3- Müslümanın Müslümandaki Haklarından Biri Selam Almak Olduğu Bâbı 5776- Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan, o da İbn Müseyyeb'den naklen haber verdi ki, Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Müslümanın müsluman üzerindeki hakkı beş haslettir.» buyurdular. H. 5777- Bize Abd b. Humeyd de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrezzâk haber verdi. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da İbn Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bir müsluman için din kardeşine vâcib olan beş haslet vardır. Selâmı almak, aksırana teşmît, davete İcabet, hastayı dolaşmak ve cenazelerin arkasından gitmek...» buyurdular. Abdûrrezzâk Dedi ki: Ma'mer bu hadîsi Zührî'den mürsel olarak rivâyet ederdi. Onu bir defa İbn Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den nakletmiş olmak üzere müsned rivâyet etti. 5778- Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsmail (bu zat İbn Ca'fer'dir), Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır.» buyurmuş. (Kendisine): — Nedir onlar ya Resûlüllah? denilmiş: «Ona rastladığın zaman selâm ver, seni çağırırsa icabet et, senden nasihat dilerse ona nasihat et, aksınr da Allah'a hamdederse ona teşmit et, hastalanırsa onu dolaş, öldüğü vakit de arkasından git.» buyurmuşlardır. Bu hadîsin şerhi «Libâs» bahsinde ve bu bahsin başlarında görülmüştür. Teşmit yahut tesmit, aksırıp da elhamdülillah diyen kimseye yerha-mükellah demektir. Davete icabetten murad ekseriyetle düğün davetidir. Mâni bulunmamak şartıyle bu davete icabet vâcib derecesinde lüzumludur. Çalgı, oyun ve içki gibi şeyler davete icabete mânidirler. Düğünden başka davetlere icabet müstehabdır. Hasta dolaşmak da aynı hükümdedir. Yalnız hastanın yanında fazla oturmamalıdır. Cenazenin arkasından gitmek vazifesi onun namazını kılmakla sona ererse de, kabrine indirilince-ye kadar yanında bulunmak daha faziletlidir. Nasîhatm birçok mânâlar ifade eden cemiyetli bir kelime olduğunu evvelce görmüştük. Burada ondan murad öğüttür. Yani din kardeşin senden herhangi bir hususa dair öğüt isterse, kendisine müdahenesiz, yalansız olarak doğru dürüst nasihatta bulun, demektir. |